İran hampetrol ihracatını azaltacak

İran Petrol Bakanı Gulam Hüseyin Nozeri, hampetrol ihracatını azaltacaklarını söyledi.

Nozeri, değerli petrol ürünleri ihracatını artırmak için hampetrol üretimi ve ihracatını azaltmayı planladıklarını bildirdi.

Günlük 4,3 milyon varil üretim kapasitesine rağmen hampetrol ihracatını azaltmayı strateji olarak gördüklerini kaydeden Nozeri, bölgenin en büyük petrokimya ürünleri üreticisi olmayı hedeflediklerini kaydetti.

Nozeri, yeni petrokimya tesisleri inşasını, İran'ın öncelikli ve stratejik hedeflerinden biri olarak belirlediklerini ifade etti.

Yeteri kadar petrol rafineri tesisleri olmadığı için benzin tüketiminin önemli bir kısmını ithal eden İran, bu alandaki ambargo tehditlerine karşı önlemler alacağını açıklamıştı

Altın fiyatları için şok tahmin!!!

ABD konut piyasasındaki krizi tahmin eden altın borsası uzmanı Christopher Wood, altın fiyatlarının, gelecek yıla kadar dörde katlanacağını savundu.

Christopher Wood, halen onsu 900 dolarlarda bulunan altının onsunun 3 bin 500 dolara ulaşacağı iddiasında bulundu.

Wood’a göre, finansal sektördeki kırılganlıkları gören ve bunu bir daha yaşamak istemeyen yatırımcılar “güvenli yatırım aracı” olarak kabul edilen altına yönelecek. Son 10 yıldaki altın fiyatlarını analiz ettiklerini kaydeden Wood, grafiklerin de altına yatırıma işaret ettiğini ifade etti.

Altının onsu, 935 dolardan işlem görüyor

En çok parayı Tarım Bakanlığı harcadı

Merkezi Yönetim Bütçesi'nde kendi ödeneklerinden en fazla harcamayı yapanlar Tarım, Bayındırlık, Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları oldu

Radikal

Merkezi Yönetim Bütçesi ödeneklerinden en fazla harcama yapan kuruluşlar, Tarım ve Köyişleri, Bayındırlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Sağlık Bakanlığı oldu. Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, ilk altı ayda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı toplam 7 milyar 29 milyon 360 bin liralık ödeneğinin, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı da 705 milyon 618 bin liralık ödeneğinin yüzde 62.2’sini harcadı.

Çalışma Bakanlığı 2009 yılı için ayrılan 26 milyar 399 milyon 547 bin liralık ödeneğinin yüzde 60.1’ine denk gelen 15 milyar 870 bin 62 bin lira tutarında harcamada bulundu. Bunu, ödeneğinin yüzde 57.8’ini kullanan Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü izlerken, Sağlık Bakanlığı altı ayda 12.5 milyar liralık ödeneğinin 6.8 milyar lirasını harcadı.

Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık, ödeneklerinin yüzde 51.1’ini, TBMM yüzde 42.1’ini kullanılırken, Milli Eğitim Bakanlığı da 27 milyar 446 milyon 778 bin liralık ödeneğinin yüzde 49.8’ini tüketti.

Hazine Müsteşarlığı ilk yarıda 2009 yılı başlangıç ödeneğinin yüzde 49.3’ünü, Adalet Bakanlığı yüzde 49.7’sini, Dışişleri Bakanlığı yüzde 44’ünü harcarken, Maliye Bakanlığı 57 milyar 844 milyon 92 bin lira olan ödeneğinin yüzde 42.4’üne denk gelen 24 milyar 533 milyon 53 bin liralık harcamada bulundu.

Ulaştırma Bakanlığı da 1 milyar 16 milyon 469 bin liralık ödeneğine karşılık 351.9 milyon liralık harcamada bulunurken, Karayolları Genel Müdürlüğü 4.1 milyar liralık ödeneğinin 1.9 milyar lirasını, Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü de 5.2 milyar liralık ödeneğinin 1.6 milyar lirasını kullandı. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Enerji Bakanlığı ile Sanayi Bakanlığı, harcama oranları düşük kuruluşlar olarak sıralandı.

Altı aylık dönemde 2009 yılı bütçe ödeneğinin sadece yüzde 8.2’sini harcayan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü en tasarruflu kuruluş oldu. Bunu 597.5 milyon liralık ödeneğinin yüzde 16.5’ini harcayan Devlet Planlama Teşkilatı izledi. Enerji Bakanlığı da 465.6 milyon liralık ödeneğinin yüzde 20.4’üne tekabül eden 94.8 milyon lira harcamada bulunurken, Sanayi Bakanlığı 137 milyon 348 bin lira harcamada bulundu...

Sabit telefonlar 10 haneli oluyor

Şehir içi sabit telefon hizmetlerinin 11 Mayıs’ta rekabete açılmasıyla Türk Telekom’a yeni rakipler çıktı, milletlerarası ve şehirlerarası sabit telefon hizmeti vermek üzere lisans alan firma sayısı 50’yi buldu.

Ev ve işyeri sabit telefon aboneleri de, 10 Eylül’den itibaren cep telefonu aboneleri gibi numara taşıyabilecek; yeni dönemde sabit telefon numaraları 7’den 10 haneye çıkacak.

BİLGİ Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, şehir içi telefon hizmetlerinin 11 Mayıs itibariyle rekabete açıldığını hatırlatarak Türk Telekom gibi sabit telefon hizmeti vermek üzere 50 firmanın lisans aldığını bildirdi. Daha önce, milletlerarası ve şehirlerarası sabit telefon hizmeti vermek üzere lisans alan firma sayısının 32 olduğunu aktaran Acarer, 11 Mayıs’ta piyasanın rekabete açılması ile 18 yeni firmanın daha lisans aldığını söyledi.

5 yeni operatör numara istedi

Bu işletmecilerin “sabit telefon hizmetleri işletmecisi” olarak tanımlandığını anlatan Tayfun Acarer, işletmecilerin Türk Telekom ile ara bağlantı sözleşmesi yapacağını dile getirdi. Firmaların, Türk Telekom ile ara bağlantı ücretleri konusunda anlaşamaması halinde BTK’ya müracaat edeceğini bildiren Acarer şöyle devam etti: “Sabit telefon hizmetleri işletmecileri, Türk Telekom’a bir ücret ödeyecek. Daha sonra bize müracaat ederek, numara grupları alacak ve 10 Eylülden itibaren hizmet vermeye başlayacak. Ancak, şu ana kadar sadece 5 işletmeci numara almak için BTK’ya başvurdu. Ankara ve İstanbul’da numara sıkıntısı var.”

Alan kodları da değişecek

Tayfun Acarer, yeni sistemin nasıl çalışacağını anlatırken de “Örneğin, Ankara’da hizmet verecek sabit telefon hizmeti işletmecileri bize başvurduğunda, biz Ankara’nın alan kodu olan 312’nin bir fazlası 313 ile başlayan numara grupları vereceğiz. Türk Telekom 312’yi kullanmaya devam edecek. Diğer işletmecilerin tümü 313’ü kullanacak. 312’deki numaralar bittiğinde Türk Telekom’a da 313 grubundan numaralar verilecek” ifadelerini kullandı.

Numara taşıma başlıyor

Sabit telefon hizmetlerinde 10 Eylül’den itibaren, numara taşınabilirliğinin de başlayacağını aktaran Tayfun Acarer, “Vatandaşlar ev ve işyerlerindeki sabit telefon numaralarını aynı il içinde hem başka işletmecilere hem de başka semtlere taşıyabilecek. Şu anda numara başka bir semte bile taşınamıyor. Sabit telefon numaraları da artık 7 haneli değil, 10 haneli oluyor. Aboneler aynı il içinde arama yaparken alan kodunu da çevirecek.”

Rekabet fiyatları yüzde 40 ucuzlattı

TAYFUN Acarer, şehir içi sabit telefon hizmetlerinde rekabetin başlamasıyla fiyatların aşağıya ineceğini belirterek, şehirlerarası ve milletlerarası sabit telefon görüşmeleri rekabete açılınca ücretlerin yüzde 40 civarında azaldığını hatırlattı. Şehir içi sabit telefon hizmetlerinin rekabete açılmasının çok köklü bir değişiklik olduğunu anlatan Acarer, “160 yıllık köklü bir gelenek yıkılıyor” dedi...

Türk sigara pazarı 5 yabancının elinde

Kamuya açık kapalı yerlerde sigaranın yasaklanması toplumun büyük kesimi tarafından olumlu karşılandı. Yasağa en çok karşı çıkanlar ise Türkiye pazarının hâkimi 5 yabancı sigara üreticisi oldu

Türkiye genelinde kamuya açık kapalı mekânlarda dün sigara yasağının başlamasıyla sağlıklı yaşam yönünde çok önemli bir adım atıldı. Bu süreçte, yasağa en çok karşı çıkanlar ise Türkiye’deki sigara üreticileri oldu.

Bunun nedenlerinin başında, Türkiye’nin, sigara üreticileri için iştah kabartan bir pazar olması geliyor: Her gün yaklaşık 20 milyon Türk tiryaki, 15 milyon paket civarında sigara tüketiyor. Geçen yıl Türkiye’de 135 milyar sigara üretildi. Bunun 108 milyarı iç piyasada satıldı. Satış hasılatı ise 18.3 milyar lira oldu. Türkiye, yıllık 19 milyar liralık sigara tüketimiyle dünyanın en büyük 7. sigara pazarı durumunda.

Philsa ve BAT hâkim

Şubat 2008’de Tekel Sigara’nın British American Tobacco’ya satılmasının ardından Türkiye’deki sigara pazarı 5 yabancı şirketin hâkimiyetine geçmiş durumda. Bu firmalar, Philip Morris Sabancı (Philsa), Japan Tobacco International (JTI), British American Tobacco (BAT), European Tobacco ve Imperial Tobacco. Koreli KT&G firması da geçen sene İzmir’de fabrikasını kurdu.

Marlboro sigarasıyla tanınan ABD - Türk ortaklığı Philip Morris Sabancı, yaklaşık yüzde 41’lik payıyla pazarın hâkimi durumunda gözüküyor. Tekel tarafından ithal edilen ürünleriyle 1984’te Türkiye’ye giren Philip Morris, 1991’de Sabancı Holding ile ortaklık kurarak Philsa’yı oluşturdu. 1992’de İzmir Torbalı’da üretime geçen ortaklık Marlboro, Parliament, LM gibi sigaraları üretiyor.

Şubat 2008’de 1 milyar 720 milyon dolara özelleştirmeden Tekel Sigara’yı alan İngiliz BAT ise yaklaşık yüzde 38’lik payıyla pazarın ikinci büyük şirketi olarak gözüküyor. Fabrikası Tire’de olan BAT, Viceroy, Pall Mall ve Kent gibi sigara markalarını üretiyor.

Japon JTI ise Türkiye’de üretime 1993’de İzmir Torbalı’da kurduğu tesisle başladı. Yaklaşık yüzde 10 pazar payı olan şirket, Camel ve Winston gibi markaların üreticisi.

Mersin’deki tesisinde Winner, Vigor gibi sigaraları üreten İngiliz - Türk ortaklığı European Tobacco ise yaklaşık yüzde 7 pazar payına sahip. Davidoff ve West sigaralarıyla bilinen İngiliz Imperial Tobacco’nun pazar payı ise yaklaşık yüzde 3. Türkiye’deki günlük 15 milyon paket tüketim göz önüne alındığında her gün yabancı sigara üreticilerine 45 milyon lira ödeniyor.

Üretim iç pazara

- Her gün yaklaşık 20 milyon Türk tiryaki, 15 milyon paket civarında sigara tüketiyor.

- Geçen yıl Türkiye’de 135 milyar sigara üretildi.

- Bunun 108 milyarı iç piyasada satıldı.

- Satış hasılatı ise 18.3 milyar lira oldu.

- Türkiye, yıllık 19 milyar liralık sigara tüketimiyle dünyanın en büyük 7. sigara pazarı durumunda

Dolar haftaya nasıl başladı?

İstanbul serbest piyasada dolar 1,5240, avro 2,1540 liradan haftaya başladı.

AA

Kapalıçarşı'da 1,5180 liradan alınan dolar 1,5240 liradan satılıyor. 2,1480 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1540 lira olarak belirlendi.

Serbest piyasada cuma günü kapanışta doların satış fiyatı 1,5280 lira, avronun satış fiyatı ise 2,1540 lira olmuştu.

Renault 29 bin 606 adet binek otomobil sattı

Renault, yılın ilk yarısında Türkiye'de 29 bin 602 adet satış rakamıyla yüzde 15,6 oranında pazar payı elde etti ve binek otomobil pazarındaki iddiasını sürdürdü.

Renault'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, ilk yarıda 273 bin 357 adet satış gerçekleşen binek artı hafif ticari araç pazarında Renault, 35 bin 807 adetlik satışla yüzde 13,1'lik pazar payına sahip oldu.


İlk yarında binek otomobil pazarında 189 bin 696 adet araç satışı gerçekleştirilirken, Renault, 29 bin 602 adet binek otomobil satışı yaptı.

Renault Symbol 11 bin 806 adet satışla yılın ilk yarısında en çok satan otomobiller sıralamasında ikinci sırada yer alırken, 11 bin 276 adetlik satışla Megane Sedan, Symbol'ü takip etti.

Oyak Renault, ilk yarıda 132 bin 374 adet otomobil, 113 bin 327 adet motor ve 124 bin 270 adet vites kutusu üretimi gerçekleştirdi. Otomobil üretiminin 15 bin 105'i Megane Sedan, 32 bin 598'i Renault Symbol, 84 bin 644'ü Clio oldu.

Yılın ilk yarısında Türkiye'de üretilen yeni Renault Symbol, “AutoBest-En İyi Otomobil” seçilirken, Megane, 500 bin üretim adedini aşarak Renault 12 ve Symbol'den sonra fabrikada 500 binden fazla üretilen üçüncü model oldu.

Oyak Renault'un ihraç ettiği toplam 102 bin 151 otomobilin 77 bin 843'ü Clio, 20 bin 253'ü Renault Symbol, 4 bin 55'i Megane Sedan oldu. 113 bin 327 adet olan toplam motor üretiminin yüzde 24'ü ihraç edildi.

Oyak Renault'un ürettiği Megane Sedan, Renault Symbol ve Clio, 5 kıtada 100'den fazla ülkede satışa sunuluyor.

Akbank`a Stevie Awards`da iki ödül

Akbank, iletişim ve pazarlama ödülü International Stevie Awards'da iki ödül kazandı.

Akbank'tan yapılan yazılı açıklamada, International Stevie Awards'da Akbank 18. Caz Festivali reklam filmi ve FISH ile iki ödül kazanan bankanın, 5 dalda da finalist olduğu kaydedildi.


“En İyi TV ve Sinema Reklam Kampanyası” dalında “Şehrin caz hali...” temalı reklam filmi ile, “En iyi Ürün Hizmet/Finansal Hizmetler” dalında ise FISH ile ödüle layık görülen Akbank'ın finalist olduğu dallar ise şöyle sıralandı:

Salvador Dali, İstanbul'da Bir Sürrealist Sergisi ile “En İyi Medya Kampanyası”; Akbank 2008 Yılı Faaliyet Raporu ile “En İyi Faaliyet Raporu”, Akbank İmaj Filmi ile “En İyi TV ve Sinema Reklam Kampanyası”; 28. İstanbul Film Festivali Filmi ile “En İyi TV ve Sinema Reklamı” ve Wings ile “En İyi Pazarlama Kampanyası”.

Verilen bilgiye göre, bu sene altıncı kez dağıtılan Stevie Awards'ın ödül töreni 14 Eylül'de New York'ta yapılacak.

TAV, HAVAŞ hissesi satmaya hazırlanıyor

TAV Havalimanları Holding A.Ş, Havaalanları Yer Hizmetleri A.Ş’nin (HAVAŞ) yüzde 40’a kadar azınlık hisselerinin satışı ile ilgili olarak potansiyel yatırımcılarla görüşmelere başladığını duyurdu.

TAV Havalimanları Holding A.Ş’nin Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, tamamına sahip olduğu HAVAŞ’ın yüzde 40’a kadar azınlık hisselerinin satışı ile ilgili olarak potansiyel yatırımcılarla görüşmelere başlandığı ve söz konusu hisse satışı ile ilgili gelişmeler hakkında kamuoyuna bilgi verileceği kaydedildi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in yanı sıra yurtdışında da birçok havalimanını işleten TAV, geçen yıl 8.9 milyon TL net kâr elde etti. TAV’ın işlettiği havalimanlarını kullanan yolcu sayısı 36 milyona ulaştı

Türkiye ekonomisi baskı altında

İngiltere Merkezli Araştırma ve Danışmanlık Kurumu Oxford Business Group, Türkiye ekonomisinin, küresel kriz nedeniyle baskı altında olduğunu ancak gelecek yıl toparlanmaya başlayabileceğini bildirdi.


Oxford Business Group raporundan derlediği bilgiye göre, Türkiye ekonomisi, küresel durgunluğun etkileriyle mücadele ettiği için gerek iç, gerekse dış talebin düşmesi nedeniyle Milli Gelir küçülüyor.

Türkiye ekonomisinin, bu yıl yüzde 5-5,5 düzeylerinde küçülebileceğinin belirtildiği raporda, ekonomideki küçülmeye rağmen, mali sektörünün çok olumsuz etkilenmeyeceği kaydedildi.

Türkiye ekonomisinin durgunluk ile tanıştığının vurgulandığı raporda, dış talebin düştüğü bir ortamda, iç talebi canlandırıcı önlemlerin önem kazandığı, ancak gerek IMF'nin, gerekse mali disiplin ilkelerinin Hükümete önemli bir manevra alanı bırakmadığı ifade edildi.

2010'da yeniden büyüme

Oxford Business Group raporunda, bu yıl daralacak olan Türkiye ekonomisinin, gerek faiz oranlarındaki indirim, gerekse iç talebi canlandırıcı ve özel sektörün yükünü hafifletici teşvik paketleri sonucunda gelecek yıl yüzde 2,6 oranında bir büyüme oranı yakalayabileceği vurgulandı.

Piyasaların, Türkiye'nin, IMF ile bir anlaşma yapması beklentisi içinde olduğunun belirtildiği raporda, böyle bir anlaşmanın, Türkiye'ye hem güvenli bir mali kaynak sağlayacağı, gerekse güvenilir bir dış denetim sağlayacağı ifade edildi.

Hükümetin, IMF'nin ekonomiyi daraltıcı istikrar önlemlerine karşı çıktığının vurgulandığı raporda, her iki taraf için de orta bir yol bulunabileceği bildirildi.

Raporda, piyasaların, Türkiye'nin IMF ile bir stand-by anlaşması çerçevesinde 45 milyar dolar sağlayabileceği görüşünde olduğu da kaydedildi. Türkiye'nin işsizlik ve sanayi üretimi eksikliği ile mücadele ettiğinin ifade edildiği raporda, Türk ekonomisinin itici gücü olan otomotiv sektörünün de, dış talebin düşmesi neticesinde en olumsuz etkilenen sektör olduğu vurgulandı.

Avrupa toparlanınca...

Raporda, Türk ihracatının yüzde 50'sinden fazlasının Avrupa ülkelerine gittiği belirtilerek, Avrupa ekonomisinin toparlandığı, bu durumun da Türkiye'nin daha hızlı toparlanmasına yardımcı olacağı kaydedildi.

Avrupa dışında, turizm sektörünün de Türkiye ekonomisi için önemli bir itici güç olduğunun vurgulandığı raporda, turizmde, bu yıl önemli bir gelir beklentisinin bulunduğu, turizmin, Türkiye'nin durgunluğu aşmasına katkıda bulunabileceği ifade edildi.

Türkiye'nin, küresel durgunluk döneminde, turizm gibi diğer alternatif gelir ve likidite kaynaklarına yönelmesinin önemli olduğuna da dikkati çekildi...

Şekerbank`a IFC`den kredi

Şekerbank, International Finance Corporation (IFC) ile 30 milyon avroluk kredi için protokol imzaladı.

Şekerbank'tan yapılan açıklamada, bankanın, gıda ve tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin desteklenmesi amacıyla Dünya Bankası Grubu kuruluşu olan IFC ile 5 yıl vadeli 30 milyon avro tutarında kredi almak üzere protokol imzaladığı duyuruldu.


Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, zırai ve küçük işletmelerin finansmanında liderliğe yürüdüklerini belirterek, son yıllarda gösterdiği performans ile uluslararası platformda öne çıkan bankanın, benzer projelere imza atmaya devam edeceğini ifade etti.

İş planlarında, gıda ve tarımı, stratejik sektörler olarak belirlediklerini, bu nedenle Şekerbank'ın her iki sektöre desteğinin artarak süreceğini vurgulayan Meriç Uluşahin, bankanın ulaşabildiği en küçük çiftçiden, büyük gıda üreticisi firmalara kadar ürün değer zincirinin tüm halkalarına hizmet verdiğini, bölgeye özel yerel bankacılık ilkesi doğrultusunda atılan adımların, uluslararası çevrelerce ilgi görüp desteklendiğini belirtti.

Bankanın 2007 yılında da IFC'den küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemede kullanılmak üzere 36 milyon avro tutarında ve 7 yıl vadeli kredi aldığı vurgulandı.

Banka, aynı konuyla ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) da açıklamada gönderdi.

Şekerbank, International Finance Corporation (IFC) ile 30 milyon avroluk kredi için protokol imzaladı.

AA

Şekerbank'tan yapılan açıklamada, bankanın, gıda ve tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin desteklenmesi amacıyla Dünya Bankası Grubu kuruluşu olan IFC ile 5 yıl vadeli 30 milyon avro tutarında kredi almak üzere protokol imzaladığı duyuruldu.

Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, zırai ve küçük işletmelerin finansmanında liderliğe yürüdüklerini belirterek, son yıllarda gösterdiği performans ile uluslararası platformda öne çıkan bankanın, benzer projelere imza atmaya devam edeceğini ifade etti.

İş planlarında, gıda ve tarımı, stratejik sektörler olarak belirlediklerini, bu nedenle Şekerbank'ın her iki sektöre desteğinin artarak süreceğini vurgulayan Meriç Uluşahin, bankanın ulaşabildiği en küçük çiftçiden, büyük gıda üreticisi firmalara kadar ürün değer zincirinin tüm halkalarına hizmet verdiğini, bölgeye özel yerel bankacılık ilkesi doğrultusunda atılan adımların, uluslararası çevrelerce ilgi görüp desteklendiğini belirtti.

Bankanın 2007 yılında da IFC'den küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemede kullanılmak üzere 36 milyon avro tutarında ve 7 yıl vadeli kredi aldığı vurgulandı.

Banka, aynı konuyla ilgili Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) da açıklamada gönderdi.

Bono piyasasında faiz 11,82 oldu

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören gösterge kağıdı 2 Şubat 2011 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin saat 10.15 itibarıyla basit getirisi yüzde 12,23'e, bileşik getirisi yüzde 11,82'ye düştü.

AA

Bu tahvilin, aynı gün valörlü işlemlerinin önceki kapanışında basit getirisi yüzde 12,43, bileşik getiri yüzde 12,01 olmuştu.

DOLAR KOTASYONLARI

Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,5230 TL, en yüksek fiyat 1,5275 TL, satışta en düşük fiyat 1,5310 TL, en yüksek fiyat 1,5330 TL düzeyinde bulunuyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4092, sterlin-dolar paritesi 1,6391, yen-dolar paritesi ise 96,72 düzeyinde seyrediyor.

Yüzde 13.8, yurtdışında da yankı buldu

Türk ekonomisinde ilk çeyrekte meydana gelen yüzde 13.8’lik küçülme, yurtdışında da yankı buldu.

Wall Street Journal gazetesince yayımlanan bir haberde ‘rekor’ olarak nitelenen daralmanın, dikkatlerin yeniden olası bir IMF kredisine odaklanmasına yol açtığı belirtilerek, “İlk çeyrekteki küçülme, Türkiye’yi, krizin en çok vurduğu Avrupa ülkeleri olan Letonya ve Estonya’nın da yer aldığı lige soktu” denildi. Haberde, Türkiye ve AB ülkelerinden İrlanda’da açıklanan rekor küçülmelere de dikkat çekilirken “En kötü vurulan ekonomilerden ikisi Türkiye ve İrlanda” ifadesi kullanıldı.

Haberde Goldman Sachs’ın analisti Ahmet Akarlı’nın değerlendirmelerine de yer verildi. Akarlı, Türkiye’deki GSYİH’nın bu yılda yüzde 7’lik bir düşüş gösterebileceğini vurgularken bunun da hükümetin yüzde 3.6’lık düşüş tahmininin bir katı olduğuna işaret edildi. Beklenenden büyük küçülmeye karşın Türk lirasının dolara karşı yüzde 0.5 değer kazanması ise haberde, yatırımcıların yeni bir stand-by anlaşması beklentisine bağlandı