Hisse senetleri, bugün işlem yok!

Hisse senetleri, bugün de işleme kapalı. Bayramın son günü olan pazartesi de hisse senetleri işleme kapalı olacak.

Hisse senedi fiyatlarını yarından itibaren buradan takip edebilirsiniz.

Dubai krizi bizi etkiler mi?

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Dubai'de ortaya çıkan borç krizinin Türkiye'yi etkilemeyeceği görüşündeler.

Dubai kriziyle ilgili görüşleri alınan ve aralarında JCR'nin de bulunduğu reyting kuruluşlarının analistleri, Türk bankalarının gerek yabancı ülkelerdeki varlık ve ilişkileri, gerekse mali bünyelerinin sağlamlığı nedeniyle, Dubai'de ortaya çıkan krizin Türk mali sistemini etkilemeyeceğini vurguladılar.Analistler, ekonominin resesyonda olmasına ve varlık kalitesinde belirli oranda bozulma beklentilerine rağmen Türk bankalarının, güçlü sermaye yapısı ve karlılık durumlarının finansal sağlıklarını sürdürmekte yardımcı olacağını ifade ettiler.

Türk bankalarının “finansal güçlülük notlarının” kötü durumda olmadığına da dikkat çeken analistler, Türkiyedeki bankaların notlarının gözden geçirilmesinin genellikle ulusal para cinsinden mevduat notları ile ilgili olduğunu, bu notların devletin ve hissedarların destek sağlama isteklerini ve kabiliyetlerini de içerdiğini kaydettiler.Analistler, Türk bankalarının, küresel kötüleşen koşullara dayanmada, Avrupa'daki diğer bankalardan daha iyi durumda olduğunu da vurguladılar.

Türk bankalarının, küresel kriz ortamında, risk yönetiminde de başarılı olduklarını, bu nedenle, risk unsuru olabilecek dış açılımlara girmediğini ifade eden analistler, Türk bankalarının konut kredisi yükümlülüklerinin az olmasının da dayanıklılıkta etkili bir başka unsur olduğunu kaydettiler.

Türk bankalarının toplam yükümlülüklerinin sadece yüzde 7'sinin sendikasyon yükümlülükleri olduğunu belirten analistler, Türk bankalarının, mali yapılanma nedeniyle, son 5 yılda önemli bir değişim göstererek, daha dayanıklı hale geldiklerini vurguladılar. Analistler, Türk bankalarının dayanıklılığında, geçmişteki finansal ve siyasi krizlerde aldığı önlemlerin etkili olduğu, bankaların uluslararası borçlanmalarının sınırlı olmasının da küresel likiditedeki azalmanın yanı sıra Körfez ülkelerindeki mali risklerden olumsuz etkilenmesini önlediğini kaydettiler.

Türk bankalarının sermaye yeterliliği ve varlıklar açısından da iyi bir pozisyonda bulunduğunun altını çizen analistler, bankaların ortalama sermaye yeterlilik rasyosunun bir çok batılı ülkeye göre oldukça yüksek olduğunun da altını çizdiler.

Türkiye'de hali hazırda 17'si yabancı 49 banka bulunurken, yurt dışında ise 25 Türk bankası 52 şube ile faaliyet yürütüyor.

TÜRKİYE, RİSK SIRALAMASINDA, YUNANİSTAN'DAN DAHA İYİ DURUMA GELDİ

Bu arada, Türkiye'nin, “risk primi (CDS)” olarak da isimlendirilen sigorta primleri gerilemeye başladı. Analistler, Dubai'deki krizin ardından, Yunanistan'ın risk priminin yükselerek, Türkiye'yi geçtiğini vurguladılar. CDS oranı, Türkiye riskinden korunmak için ödenmesi gereken primi yansıtıyor. Türk tahvillerini alan ve bu tahvilin geri ödenmesinden çekinen yatırımcılar, buna karşın bir “sigorta” satın alıyorlar. Bunun için de her yıl CDS oranı kadar bir prim ödüyorlar.

Türkiye'nin borçlarını ödememe olasılığına karşı alınan sigortaya ödenen sigorta primlerinin, mevcut kredi notunu da yansıttığı ifade edildi.

Türkiye, 5-10 yıl vadeli tahvillerde, yükselen piyasalarda nispeten daha iyi bir risk primine sahip bulunuyor. Ukrayna, Macaristan ve Romanya gibi ülkelerde IMF programlarının bulunduğunu, buna rağmen o ülkelerde faizlerin yükseldiğini vurgulayan analistler, Türkiye'de ise faizlerin bu denli yükselmediğine dikkat çekiyorlar.

Türkiye'nin sigorta primi şu anda, Yunanistan'ın yanı sıra Macaristan, Rusya ve bir çok Doğu Avrupa ülkesinden daha düşük düzeyde bulunuyor. Analistler, Dubai'deki krizin, zaten çekingen olan yabancı sermayenin yükselen piyasalara gitme isteğini daha da azaltacağı uyarısında bulunuyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) oluşturan emirliklerden biri olan Dubai'nin ağır borç yükünü (yaklaşık 60 milyar dolar) erteleme talebi, ikincil bir finansal kriz korkularını canlandırmış ve Dubai World şirketinin borçlarını ödemeyi erteleyeceği açıklaması, ABD, Asya borsaları ve Avrupa borsalarında kayıplara yol açmış ve bir çok ülkenin risk primi yükselmişti...

Facebook hisseleri değişimi

Facebook hisse sistemini değiştireceğini açıkladı. Bundan sonra iki farklı türde hisse olacak.

Yeni hisse sisteminde hisseler B sınıfı ve A sınıfı olarak isimlendiriliyor. B sınıfı hisseler sahiplerine A sınıfı paylaşım sahibinin 10 katı oy hakkı tanıyor. Bu sayede şirket hisse satışı yaparsa kurucu Marc Zuckerberg ve diğer yönetim kurulu üyeleri kontrolü elde tutabilecekler.

Facebook sözcüsü bu hareketin Facebook hisselerinin halka açılacağı anlamına gelmediğini belirtti. Yaptığı açıklamada bu sisteme geçilmesinin sebebinin, mevcut hisse sahiplerinin çeşitli meseleler üzerinde oy hakkını ellerinde tutmak istemesi olduğunu belirtti. Bu kararların da bu büyük şirketin uzun vadeli hedeflerine odaklanmasına önemli olduğunu belirtti.

Bu sistemi daha önce Google uygulamıştı. Google 2004 yılında hisselerini halka açmadan önce bu sisteme geçiş yaptığı için, Facebook sözcüsü ne derse desin aynı hareket hisselerin halka açılmasına bir hazırlık olarak yorumlanıyor.

Hisse senetleri, bayram tatili

Borsadaki bayram tatili başlamış bulunuyor. Bu tatil süresince, işlam gören hisse senetleri kapalı olacak. Ekonomi ile ilgili haberlerde azalma görülecek.

http://hisse-senetleri.blogspot.com , bayramınızı kutlar, sağlık ve mutluluk diler.

Koç, Holding hissesi satıyor

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç holding hissesi satmak için başvurdu.

Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamaya göre, Ali Koç, Koç Holding’teki 24.15 milyon adet hissesinin 99 yıl süreyle borsada satışı için Merkezi Kayıt Kuruluşu’na (MKK) başvurdu. Koç’un satış için başvurduğu 24.15 milyon adet hisse, ödenmiş sermayesi 2 milyar 415 milyon lira olan Koç Holding’in yüzde 1’ine denk geliyor. Koç Holding’in dünkü kapanış fiyatı olan 3.74 TL’den hesaplandığında, Ali Koç’un kayıt ettirdiği hisselerinin tutarı 90 milyon lirayı aşıyor.

Ali Koç, kasım ayı başında da, yönetim kurulu üyesi olduğu Arçelik’teki 6.175.838 adet hissesini satmış, KAP’ta yer alan açıklamaya göre satış işlemi sonrasında Ali Koç’un şirkette payı kalmamıştı. Satışa konu olan Arçelik hisseleri, ödenmiş sermayesi 675.73 milyon lira olan Arçelik’in yaklaşık yüzde 0.9’una karşılık geliyordu. Arçelik hisselerini 4.22 TL ortalama fiyattan satan Ali Koç’un cebine bu satıştan 26 milyon TL para girdiği hesaplanmıştı.

Ömer Koç da satmıştı

Bir süre öncede Koç Kardeşler’den ortancası olan Ömer Koç (Holding Başkan Vekili), 24 milyon adet Koç Holding hissesini satarak 92.8 milyon liralık satış geliri elde etmişti. Bu satıştan sonra Ömer Koç’un elinde 43.3 milyon Koç Holding hissesi kaldı. Hisselerini 3.80 TL fiyattan satan Ömer Koç’un Koç Holding’teki doğrudan sermaye payı da yüzde 2.79’dan yüzde 1.79’a geriledi.

Koç Ailesi’nin bu iki üyesi sahip oldukları hisselerden bir kısmını satsalar da, bu onların holding ya da hissesini yaptığı şirketle ilişkisini bitirdiği anlamına gelmiyor. Çünkü bu şirketlerde dolaylı olarak büyük hissedar olan holdingin çatı şirketi Temel Ticaret’teki hisse payları nedeniyle her iki kardeşin de hem Arçelik de, hem de Koç Holding’te oldukça büyük payları bulunuyor.

Normal hisse satış işlemi

KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, daha önce kardeşi Ömer Koç’un Koç Holding hissesi satması üzerine yöneltilen soruya, “Bu hisse satışlarını bir kavga varmış gibi algılamayın. Normal bir hisse satışıdır” yanıtı vermişti

Hisse Senetleri - 26 Kasım 2009

Bayram öncesi son işlem gününde, işleme açılan hisse senetleri ortalama olarak yüzde 0,41 oranında değer kaybetti. Borsa, toplamda 188 puanlık bir düşüş yaşadı. Dünkü yatay seyir, bugün de devam etti.

Artan, azalan ve değeri değişmeyen hisse senetdi sayıları:
Fiyatı Artanlar

73

Fiyatı Azalanlar

190

Fiyatı Değişmeyenler

57

Düşük faiz, risklidir

ABD Merkez Bankası (FED), ABD ekonomisinde toparlanmaya ilişkin güvende artış olduğunu ancak işsizlikteki düzelmenin yavaş seyredeceğini açıkladı

FED’in 3-4 Kasım’daki kurul toplantısının tutanaklarına göre, ekonominin eski sağlıklı durumuna dönmesi ve işsizlik sorununun çözülmesi 5 - 6 yıl sürecek.

Tutanaklarda, ilk kez faizlerin sıfır düzeyine yakın tutulmasının finans piyasalarındaki spekülatif hareketler ve aşırı risk almaya sebep olabileceği uyarısı da yapıldı. FED tutanaklarına göre, ABD ekonomisindeki daralma bu yıl yüzde 0.4 ile 0.1 düzeyinde olacak. Eski tahminlerdeki daralma ise yüzde 1 - 1.5 aralığı olarak açıklanmıştı

Şekerbank'tan hisse devri

Şekerbank, Çalık Şeker Konsorsiyum Yatırım A.Ş'deki payını Çalık Holding'e devretti.

Şekerbank'tan Borsaya gönderilen yazıda, banka iştiraklerinden Çalık Şeker Konsorsiyum Yatırım A.Ş'deki yüzde 34 oranındaki 17 milyon 98 bin 600 YTL nominal bedelli hissenin, satış opsiyonu çerçevesinde 20 milyon 289 bin 483 dolar peşin bedelle Çalık Holding A.Ş'ye devredildiği, satış bedelinin nakden tahsil edildiği bildirildi.

Açıklamada, hisse devri sonucunda Şekerbank'ın Çalık Şeker Konsorsiyum Yatırım A.Ş'de payı kalmadığı, hisse satışından elde edilen satış karının 14 milyon 960 bin 445,49 YTL olduğu ve mali tablolara kar olarak yansıtıldığı belirtildi.

Borsa, bayrama düşüş ile girdi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, önceki ikinci seans kapanışına göre 188 puan düşerek bugün yapılan tek seansı 45.350 puandan tamamladı.

Bugünkü seansta, hisse senetleri ortalama 0,41 değer yitirdi.

Önceki ikinci seansta 45.538,66 puandan kapanan İMKB Ulusal 100 Endeksi, seansa 148,85 puan düşerek 45.389,81 puandan başladı. İlk yarıyı 45.066,12 puandan geçen endeks, en düşük 44.873,95 puana kadar gerilerken, en yüksek 45.604,93 puanı gördü.

Seans sonunda mali endeks 511,92 puan düşerek 67.492,65 puana, sanayi endeksi 67,66 puan düşerek 33.618,78 puana gerilerken, hizmetler endeksi 83,95 puan artarak 31.884,17 puana yükseldi.

Böylece, önceki kapanışa göre mali grup hisseler ortalama yüzde 0,75, sanayi grubu hisseler ortalama yüzde 0,20 oranında değer yitirirken, hizmetler grubu hisseler ortalama yüzde 0,26 oranında değer kazandı.

Bugünkü seansta işlem gören toplam 322 hisse senedinden 74'ü değer kazandı, 190'ı değer kaybetti, 58 hissenin fiyatında ise değişiklik olmadı.

Seansta 797 milyon 804 bin 222 liralık işlem hacmi oluştu. En çok işlem gören hisse senetleri Türk Hava Yolları, İş Bankası (C), Doğan Yayıncılık, Garanti Bankası ve Koza Anadolu Metal Madencilik oldu.

Hisse Senetleri - 25 Kasım 2009

Bugün, hisse senetleri, borsadaki ufak yükselişle birlikte değer kazandı. Hisse senedi ortalaması, yaşanan 25 puanlık borsa artışı nedeniyle yüzde 0,06 oranında değer kazandı.

Hisse yorumları yapabileceğiniz aşağıdaki haberde, hisse senetlerinin değerlerinin değişimlerini de görebilirsiniz.
Fiyatı Artanlar

153

Fiyatı Azalanlar

84

Fiyatı Değişmeyenler

83

İhalelerde, yabancılar da olacak!

Kamu ihaleleri tümü yabancılara açılıyor. İhale mevzuatındaki istisnaların kapsamı daraltılıyor. Eşik değer yeniden düzenleniyor.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Kamu İhale Kurumunun hazırladığı ''Kamu Alımları Yasa Taslağı'' ile yabancı firmaların tüm ihalelere katılması mümkün hale getiriliyor. Halen sadece eşik değerin üzerindeki kamu ihalelerine girebilen yabancı firmalara, küçük, büyük, bütün kamu ihalelerine katılma hakkı tanınıyor.

Ancak taslakta bu konuda geçiş dönemi niteliğinde bir geçici maddeye de yer veriliyor. Bu madde doğrultusunda, şartnameye bir hüküm konulması halinde, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine kadar, eşik değerin altında kalan ihaleler ile tasarım yarışmalarına, sadece yerli firmaların katılımı mümkün olabilecek.

Aynı şekilde Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine kadar yerli istekli lehine yüzde 15 fiyat avantajı da uygulanabilecek.

Kamu Alımları Yasa Taslağında, konuyla ilgili öngörülen düzenleme şöyle:

''Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğine kadar, eşik değerin altında kalan ihalelere ve tasarım yarışmalarına sadece yerli istekli ve yarışmacıların katılabileceği hususunda dokümana ve yarışma şartnamesine hükümler konulabilir.

- Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğine kadar, bu Kanun kapsamında yapılacak ihalelerde; hizmet alımları ve yapım işlerinde bütün yerli istekliler lehine, mal alımlarında ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Kurum tarafından yerli malı olarak belirlenen malları teklif eden yerli istekliler lehine, yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanması hususunda doküman hükümler konulabilir.

- İhale dokümanında yerli istekliler lehine fiyat avantajı sağlanacağı belirtilen ihalelerde, teklifler ihale kriterlerine göre değerlendirildikten sonra yerli istekliler lehine fiyat avantajı uygulanarak ihale sonuçlandırılır.''

Altn fiyatları yükselişi bitiyor mu?

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği (İDMMİB) Başkanı İmam Altınbaş altın fiyatlarının artık çok fazla yükselmeyerek geriye doğru gelmesini beklediğini bildirdi.

Dünyada fiziki altın kullanımının yüzde 50'ye düşmesine karşın, altın fiyatlarının aşırı değerlenmesini doğru bulmadığını ifade eden Altınbaş, “Bir şeyin çok değerlenebilmesi için kullanıcısının, talebinin çok olması lazım. Şimdi altın kullanılmıyor. Fiziken tüketilmiyor. O zaman bunun değeri neden artıyor? Dolayısıyla değerinin niye arttığını da anlamıyorum, bu fiyatların geriye doğru geleceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Fiyatların, dünyada altının ons fiyatının düşmesi ile mümkün olabileceğini belirten Altınbaş, şunları kaydetti:

“Dünyada altının ons fiyatlarının 3-6 ay arasında 900 dolar seviyesine gelmesini bekliyorum. Buna paralel olarak 22 ayar 1,75'lik çeyrek altın fiyatları da geriye doğru gelir. Altının ons fiyatı düşünce, o da düşecek. Şimdi 88 lira ise onsun düşmesine paralel olarak 70 liraya doğru gelir. Bu da 3 ile 6 ay arasında olur.”

Konut satışları düşüşe geçti

Konut satışlarında özellikle son aylarda büyük bir düşüş olduğu söyleniyor.

Yaşanan düşüşün, yeni bir kriz beklentisi ya da güven vermeyen borsa seyri nedeniyle olduğu yorumları yapılmakta.

Önümüzdeki günlerde de konut satışlarında ve gayrimenkul satışlarında ciddi bir yükselme beklenmiyor.

Hisse Senetleri - 24 Kasım 2009

24 Kasım 2009 itibariyle hisse senetleri, yüzde 0,63 oranında değer kaybetti.

Birçok hisse senedi değerini koruyamazken, bazı hisse senetleri de artış gösterdi. Değeri değişmeyen hisse senetleri de varlığını korudu.

Aşağıdaki tabloda, değişen ve değerini koruyan hisse senetlerini grafik halinde görebilir, hisse yorumları kısmından yorumlarınızı paylaşabilirsiniz.

Fiyatı Artanlar

97

Fiyatı Azalanlar

152

Fiyatı Değişmeyenler

71

Merkez Bankası, toparlanma uyarısı yaptı

Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporuna göre ekonomik toparlanma yavaş olacak, banka karları 2010'da düşecek.

Merkez Bankası tarafından yılda iki kez yayımlanan Finansal İstikrar Raporunun ikinci sayısı yayımlandı.

Rapora göre, Türkiye ekonomisi, 2009 yılının ikinci çeyreğinde büyük ölçüde vergi teşviklerinin tüketim harcamalarını artırması nedeniyle hızlı bir toparlanma gösterdi.

Tüketim talebinin ikinci çeyrekte sergilediği kayda değer yükselişten sonra, yılın geri kalan bölümünde daha zayıf bir seyir izlemesi bekleniyor.

Süregelen talep belirsizliği ve düşük kapasite kullanımı ise yatırım harcamalarını sınırlamaya devam edecek.

Bu çerçevede, istihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağı anlaşılmakta. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmanın yavaş ve kademeli bir eğilim göstermesi bekleniyor.

Cari açığın finansman yapısının krizin etkisiyle değişikliğe uğradığı gözlenmekte. Önceki dönemlerde yurtdışından sağladığı uzun vadeli kaynaklarla cari açığı finanse eden özel sektör, son dönemde net dış borç geri ödeyicisi durumuna geçti.

Dış borç çevirme oranındaki düşüşte, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'da yapılan değişiklik çerçevesinde, Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların yurtdışı şube ve iştirakleri üzerinden kullandırdıkları kredilerin bir kısmını, yurtiçi şubelerine kaydırmaları da etkili oldu.

Banka dışı kesimin uzun vadeli dış kredi yenileme oranlarında yaşanan düşüşe ilişkin yapılacak değerlendirmelerde, 32 Sayılı Karar'da yapılan değişikliğin etkisi de göz önünde bulundurulmalı.

2008 yıl sonuyla kıyaslandığında reel sektörün yurtdışındaki yabancı ticari bankalar ile diğer kuruluşlardan kullandığı kredilerde kayda değer bir değişim olmadığı görülmekte.

Bu gelişmede, dış finansman imkanlarının daralması ve maliyetlerinin artmasının yanı sıra yurtiçi kredi piyasası ve iktisadi faaliyetteki daralmaya bağlı olarak gerek bankacılık sektörünün gerekse banka dışı kesimin dış finansman ihtiyacının azalması da rol oynadı.

Ekonomiler hala risk altında

Dünya ekonomilerinin nekahet döneminde bulunduğunu belirten IMF’nin başekonomisti, gelişmekte olan ülkelerin hâlâ risk altında olduğunu söyledi.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başekonomisti Olivier Blanchard, küresel ekonominin iyileşme yolunda “nekahet” dönemine girdiğini ancak, bazı gelişmekte olan ülkelerin hâlâ risk altında olduğunu söyledi.

Gelişmekte olan ekonomilerin kontrol dışı sermaye hareketleri, balonlar ve rezerv biriktirme sonucu doğacak risklerle karşı karşıya olduğunu belirten Blanchard, “Bu ülkelerde faizler gelişmiş ülkelerden daha yüksek. Bu yüzden döviz kuru üzerinde baskı fazla” dedi. Fransız Le Monde’a röportaj veren Blanchard, küresel ekonominin bir nekâhat dönemine girdiğini ancak, sağlığına ‘iyi’ demek için erken olduğunu söyledi. Blanchard, “Ancak durum bir depresyonu atlattıktan sonra olabilecek en iyisi” dedi.

Likidite akışı sorun

Merkez bankalarının gerektiğinde faizleri yükseltebileceğini söyleyen Blanchard, en önemli riskin sağlığına kavuşmayan gelişmekte olan ülkelerde yaşandığını ve bu ülkelere akacak likiditenin olumsuzluk yaratabileceğini kaydetti.

Brezilya’dan örnek veren Blanchard, “Brezilya’nın parası real, dolar karşısında değer kazanırken, Çin yuan’ının dolar karşısında değer kaybetmesi Brezilya’ya zarar verir” dedi. Blanchard, dünya ülkelerinin döviz rezervlerini çeşitlendirmelerinin arzu edilir bir durum olduğunu ancak, bunun doların çöküşüne yol açmayacağını söyledi.

IMF Başkanı: Fırtına dindi ama becerikli manevra şart

IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn küresel ekonominin olağanüstü bir iyileşme gerçekleştirerek toparlanmanın başlangıç noktasına geldiğini ancak, kırılganlıkların sürdüğünü belirtti.

Strauss-Kahn, “Fırtına geçti, en kötü önlendi. Karşılaşılan zorluklar büyük. Kriz sırasında herkes ortak bir amaç etrafında birleşmişti. Bu, gelecekte kaybolabilir. Yani önümüzdeki yol daha az açık olacak. Daha becerikli manevra yapmaya ve belki de bir miktar ‘aynı gruptan olanlar’ gibi düşünmeye gereksinim var” dedi.

Çimsa'dan büyük kar

Çimento ve hazır beton kuruluşu Çimsa'nın, 3. çeyrekte karını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 57 artırarak 34.7 milyon TL kar elde ettiği bildirildi.

Çimsa'dan mali sonuçlara ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Çimsa'nın bu yılın 9 ayı sonunda cirosunun 460 milyon TL, net karının ise 75 milyon TL olduğu belirtildi.

Çimsa Genel Müdürü Mehmet Hacıkamiloğlu, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “2009 sonunda net karımızın geçen yılın üzerinde, kredi borcumuzun ise yüzde 50 azalmış olmasını hedefliyoruz” dedi.

Mali sonuçları değerlendiren Hacıkamiloğlu, şunları kaydetti:

“2009 sadece ülkemiz için değil, küresel ekonominin tamamı için belki de en zorlu yıl oldu. Kriz ortamına girerken hazırladığımız nakit odaklı çok senaryolu gelecek planları sayesinde tıpkı 2001 krizindeki gibi 2009 küresel krizini de güçlü bir performansla aşmayı hedefliyoruz.

Sene başında yaklaşık 134 milyon dolar kredi borcumuz bulunuyordu. Nakite odaklanıp, işletme sermayesini iyi yöneterek yıl sonunda kredi borcumuzu yüzde 50 azaltmış olmayı hedefliyoruz. Faizler çok düştüğü için kalan borcumuzun yarısı TL cinsinden olacak.”

Krizi fırsata çevirmek için bütün süreçleri gözden geçirdiklerini vurgulayan Hacıkamiloğlu, şöyle devam etti:

“Bir yandan ihracata yönelerek iç pazardaki daralmayı bertaraf ederken, diğer taraftan da tüm süreçleri gözden geçirerek krizde direncimizi artırdık. Süreçlerimizde etkinlik ve verimliliği ön plana çıkardık. Daha da yalın nasıl oluruz, bunun üzerinde çalışıyoruz.

Uzmanlar, Türkiye'nin, küresel konjonktürden kaynaklanan bir küçülme döneminin ardından, ülke olarak büyümesini sürdüreceği konusunda hem fikir. Bu büyüme, geçmiş yıllardaki kadar hızlı olmayacak ama yine de AB ortalamasının üzerinde olacak. Bu da birçok fırsatı içerisinde barındırıyor.

Şu anda içinde bulunduğumuz dönemi, ekonominin düzelmeye başladığı bir dönem olarak görüyoruz. 2010 yılında kamu yatırımlarının artarak sürmesi, ekonomik büyüme ve işsizliğin azalması için hayati öneme sahip. Önümüzdeki yıl için Çimsa olarak bizim de odağımızda sürdürülebilir büyüme bulunuyor. Geleceğe çok senaryolu bakıyor, yatırım planlarımızı buna göre yapıyoruz. Hedefimiz, hissedarlarımıza, müşterilerimize, çalışanlarımıza ve Türk ekonomisine daha fazla değer yaratmak.”

Hisse Senetleri - 23 Kasım 2009

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işleme açılan hisseler, bugün içerisinde yüzde 1,26 oranında yükseldi. Bu yükseliş ile birlikte azalan, artan ve değeri değişmeyen hisse senetleri sayısını aşağıdaki grafikte görebilir, hisse yorumları kısmında hisse senedi yorumlarınızı yapabilirsiniz:

Fiyatı Artanlar 174 Fiyatı Azalanlar 83 Fiyatı Değişmeyenler 63

Metal fiyatları artışı

Otomotiv ve elektrik-elektronik sanayiindeki hareketlenme, diğer yandan alternatif yatırım araçları olarak yıldızlarının parlamasıyla emtia borsalarının metaller kategorisinde fiyatlar hemen her üründe zirveye oynuyor.

Emtia borsalarının metaller kategorisinde yer alan ürünlerde yüksek artış eğilimi hız kesmeden sürüyor. Bakır, altın, gümüş, platin ve palladiumun yer aldığı bu bölümde fiyat artışları geçen seneye göre iki kat seviyesini zorluyor.

Fiyat artışlarında bu ürünlerden altın ve gümüşün alternatif yatırım aracı olarak görülmesi ektili olurken bakır ve platinde fiyat yükselişinin kontrat alımlarının yanısıra elektronik, otomotiv gibi sektörlerdeki kıpırdanmaların etkili olduğuna dikkat çekiliyor. Özellikle ABD ve AB ülkelerindeki otomotive getirilen hurda indirimlerinin ve teşviklerin bu ürünlerdeki fiyat artışlarında etkili olduğu düşünülüyor. Bakırda yıllık artış, yüzde 95,5; gümüşte yüzde yüzde 95, platinde yüzde 70, altında ise yüzde 55'e vardı.

Bakır 2008 yazına dönüyor

Bakır fiyatları emtia borsalarının bu kategorisinin ağır metallerinden. Yıllık artışı yüzde 95,51'e varan bakır fiyatları bu yükselişini hem endüstriyel talebin krizden nispi olarak silkelenmesine hem de alternatif yatırım aracı olarak ününün giderek artmasına borçlu. Bu durumun da son dört yıldır öne çıktığı rakamlara bakılarak tespit edilebilir.

Bakır fiyatlarının son 10 yıllık grafiğinde 1999-2005 arası dönemde yatay seyir gösteren fiyatı sadece iki kat artan bakır fiyatları bu haliyle yatırıcımların ilgisinden uzak bir konumdaydı. 2005 yılından sonra başlayan yukarı yönlü talep artışı bakır fiyatlarını küresel ekonomik krize kadar yukarı yönlü taşımayı sürdürdü. 2008 haziran ayında 3.9490 seviyelerine kadar çıkan fiyatlar krizin yoğunlaştığı aylara direnemeyerek 22 Aralık 2008 tarihinde 2005 öncesi dönemdeki fiyatlarına, 1.3035'e kadar düştü. Fiyat rallisi ise yeniden 2009 martında görülmeye başlandı. Cuma günü dünya emtia borsalarında 3.0850 dolardan işlem gören bakır fiyatları kriz öncesi son yazına dönmek için uğraşıyor.

Elektriğin endüstriyel kullanımından bu yana elektrik akımı ile birlikte alınan emtia ürünlerinden bakırın yüzde 42'si elektrik, elektronik sektöründe, yüzde 28 yapı sektöründe, yüzde 12'si otomotiv, yüzde 9'u küçük ev aletleri ve yüzde 9'u da makina imalat sanayiinde kullanılıyor.
Platin fiyatları da geçen seneden bu yana yüzde 70'in üzerinde artış kaydederek cuma günü troy onsu 1.5 dolar seviyesini zorladı.

Aşınma ve kararmaya karşı yüksek direncinden ötürü ideal bir hassas kuyumculuk metali olan platin, çoğunlukla Güney Afrika 'da çıkarılıyor. Altından daha kıymetli bir metal olarak göze çarpan platinin diğer özellikleri arasında, kimyasallara karşı direnç, çok üstün yüksek sıcaklık özellikleri ve kararlı elektriksel özellikleri ile hiçbir sıcaklıkta paslanmaması bulunuyor.

Altın ve gümüşte patlama

Emtia kontratları içinde en güçlü yatırım aracı olarak bilinen altın fiyatları ise rekor üzerine rekor kırmaşa devam ediyor. Şu sıralar troy onsu 1150 doları zorlayan altın fiyatlarının 1200 dolara kadar çıkabileceği speküle ediliyor.

Altının ile paralel artış gösteren bir diğer emtia ürünü ise gümüş. Cuma günü troy onsu 18.330 dolardan işlem gören gümüş fiyatları geçen yıldan beri yüzde 96.4 artış gösterdi. Merrill Lynch'in global emtia araştırması, gümüş fiyatlarındaki rekor artışı birbiriyle kesişen faktörlere bağlıyor. Kuruma göre, gümüşteki ralli büyük oranda yatırımcı talebi tarafından belirlendi. New York emtia borsasındaki (Comex) işlem hacmi de bunu gösteriyor.

Gümüş, 2009 boyunca altından daha iyi getiri sağladı. Artan likidite ya da zayıflayan dolar gibi temel sebeplerden dolayı bu değerli metallerin kontratlarında pozisyonlarını artıran yatırımcıların yüksek fiyatlarda etkili olduğu ifade ediliyor.

Plastikkart'a büyük sipariş

Plastikkart Akıllı Kart İletişim Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş, yaklaşık 2,5 milyon avroluk sipariş aldığını duyurdu.

Plastikart'ın Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şirketin, Bileşim Alternatif Dağıtım A.Ş'den 2 milyon 482 bin avro değerinde akıllı kart ve banka kartı siparişi aldığı kaydedildi.

Açıklamada, kartların tedarikinin Aralık 2009-Temmuz 2010 tarihleri arasında gerçekleşeceği belirtildi.

Hisse senetleri, ilk seansta yükseldi

Bugün ilk seansta borsanın yükselmesi ile birlikte, hisse senetlerinde de yükseliş gözlendi.

Hisse senetleri, ilk seansta yüzde 0,93 oranında artış göstererek, haftanın ilk seansına yükselişle başlamış oldu.

Hisse Senetleri - 20 Kasım 2009

Hisse senetleri ortalaması, bugünü düşüşle kapattı. Yüzde 1,91 oranında düşen hisse senedi sayılarının durumu aşağıdaki gibidir.

Fiyatı Artanlar 25 Fiyatı Azalanlar 279 Fiyatı Değişmeyenler 17

www.e-bebek.com büyüyor!

8 yıldan bu yana bebek ürünleri e-ticaret platformunu sahiplenen ve her yıl yaklaşık %50 oranında yenilenen ziyaretçileriyle Türkiye’nin en büyük anne-bebek ürünleri alışveriş sitesi haline gelen e-bebek, aylık ortalama 1,6 milyon kez tıklanarak büyük bir başarıya imza attı.

Türkiye’nin en büyük anne-bebek & aile yaşam platformu olan ve 2005 yılından bu yana perakende mağazacılık da yapan e-bebek , bünyesinde bebek.com ve Magic Park Bebek Yaşam Merkezi’ni de bulunduran, altıncı mağazasını Forum İstanbul’da açtı. Bugüne kadar 3 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını söyleyen e-bebek Genel Müdürü Halil Erdoğmuş İzmir ve Antalya’da mağaza açmayı planladıklarını açıkladı.

Ekonomik kriz döneminde 0 büyüdüklerine dikkat çeken Erdoğmuş, “Sektörde güvenli alışverişin adresi olduğumuz için 2009’da satışlarımız düşmedi ve 2 yeni mağaza açarak anne-babalarla buluştuk” dedi.

24 farklı kategoride 15.000 ürün seçeneğine sahip olan e-bebek.com’da en çok ilgi gören kategoriler ise Sağlık & Hijyen, Beslenme ve Oto Koltuğu olarak sıralanıyor.

Eylül 2001’de bebek bakımında ihtiyaç duyulan her türlü ürünün en zahmetsiz şekilde, pratik ve uygun koşullarda temin edilmesine yönelik çözümü sunma düşüncesiyle kurulan; 2005 yılında ise İstanbul Kızıltoprak’ta ilk mağazasını açarak fiziki mağazacılığa geçiş yapan e-bebek, ayda ortalama 222 bin ziyaretçi tarafından 1,6 milyon kez tıklanıyor.

Bebek elbiseleri, oyuncaklar, beslenme ürünleri, mama sandalyesi ve yürüteç, oto koltuğu, bebek arabası, hijyen malzemeleri ve hamile kıyafetleri gibi bebeklerin her türlü ihtiyacını karşılayan e-bebek’in bebek ihtiyaçlarına yönelik Türkiye’nin en kapsamlı ürün portföyüyle ailelerin vazgeçilmez dostu olduğunu belirten e-bebek Genel Müdürü Halil Erdoğmuş, promosyonlar, kampanyalar, hediye çekleri ve kolay sipariş özellikleriyle keyifli bir alışveriş ortamı sunduklarını söyledi.

Ekonomik krizde herkes durdu, e-bebek büyüdü!

Ekonomik kriz ortamına rağmen satışlarını 0 artırdıklarını kaydeden Erdoğmuş, internet siparişi aracılığıyla 1 yılda ortalama 200.000’in üzerinde ürün sattıklarını vurguladı. Orbit Baby marka bebek arabası, dünyanın en iyi oto koltuğu Recaro, dünyanın en kaliteli ve fonksiyonel ebeveyn kontrollü bisikleti Smart Trike, Maclaren özel koleksiyon bebek arabası ve Mamas Papas marka sallanan atlar ve özel tasarım mama sandalyesinin Türkiye’de sadece e-bebek’te satıldığına dikkat çeken Erdoğmuş, “Tüm sektörlerin ekonomik krizden olumsuz etkilendiği bir dönemde, kampanya sayımızı artırarak tüketicilerimize ulaşmayı hedefledik. Kriz döneminde tüketicilerin uygun fiyatlı ürünlere yöneldiği düşüncesinden hareketle, biz de uygun fiyatlı ürünlere yöneldik. Bununla birlikte e-bebek olarak, her zaman her yerde ve herkeste olmayan ürünleri bünyemizde bulunduruyoruz. Bu dönemde de bu konuda azami hassasiyet gösterdik ve her yerde olmayan ürünlere de yönelmeye çalıştık. Bu çabamızın sonucunu kriz yılında 0 büyüyerek aldık” şeklinde konuştu.

Kriz döneminde Nisan ayında Doğuş Power Center içinde yer alan Maslak mağazasını, 17 Kasım’da da Forum İstanbul içinde yer alan Bayrampaşa mağazasını açtıklarını kaydeden Erdoğmuş, “Her iki mağaza için de ilgili alışveriş merkezleri bizimle irtibata geçerek mağaza teklifinde bulundular. Sektörde güvenli alışverişin adresi olduğumuz için 2009’da satışlarımız düşmedi. Geçen yıl 15 milyon TL olan ciromuzun 2009 yılında 20 milyon TL olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. 2010 için ciro hedefimiz ise 30 milyon TL” dedi.

Tüketicilerin karşısına yeni logo ve baştan sona yenilenen siteyle çıkmanın heyecanını yaşadıklarını dile getiren e-bebek Genel Müdürü Halil Erdoğmuş, gelecek hedefleri ve büyüme planları ile ilgili olarak da şunları söyledi: “17 Kasım’da Forum İstanbul’da açtığımız yeni mağazamızla birlikte toplam 150 kişiye istihdam sağlıyoruz. Mevcut mağaza konseptimizle diğer illerde de büyümeye devam edeceğiz. İzmir ve Antalya’da da mağaza açmayı düşünüyoruz. Ayrıca, İstanbul’da dünyanın en büyük bebek - çocuk ve oyuncak mağazası ile birlikte sürpriz bir yatırım projemiz de var. 2012’ye kadar bu projemizi gerçekleştirmek istiyoruz.”

Tüm dünyada 90’dan fazla ülkede üyeleri bulunduğunu belirten Erdoğmuş, e-bebek.com ve bebek.com’un yurt dışından en çok sırasıyla Almanya, ABD, İngiltere, Hollanda, Fransa, Belçika, İsviçre, Rusya ve Bulgaristan’dan ziyaret aldığını vurguladı.

Yua Dolar paritesi

Reuters anketine katılan 33 analistin ortalama görüşlerine göre, Çin'in para birimini serbestleştirme girişimleri de yuanın, 2020 yılına kadar serbest işlem görür konuma geleceğini gösteriyor. Beijing'in Şanghay kentini de bu tarihe kadar bir uluslararası finans merkezi haline getirmeyi hedefliyor.

Hong Kong'daki Barclays Capital'dan ekonomist Wensheng Peng, Bu bir politika sorunu ... Çin yönetiminin uzun vadede yuanı uluslararası bir para konumuna getirme isteği, liberalizasyon için bir teşvik olur ama bence bu birdenbire değil, tedricen yapılacak dedi.

ABD Başkanı Barack Obama bu hafta yaptığı Çin ziyareti sırasındaki görüşmelerde Çin liderlerinden yuanın değerini artmaya bırakmalarını istemiş, ancak Çin'in rota değiştirmeye yanaşmaması üzerine piyasadaki beklentiler sonuçsuz kalmıştı.

Analistler, yuanın değerinde meydana gelecek büyük bir artışın ülkenin yoğun ihracatına zarar verebileceğini, istihdamda kayıplar yaratacağını ve Beijing'in en büyük endişesi olan toplumsal çalkantılara neden olabileceğini düşünüyorlar.

Enflasyon beklentisi yükseldi

Merkez Bankasının anketine göre, 2009 yılı sonu enflasyon beklentisi, Kasım ayının ikinci anketinde yüzde 5,81 oldu.

Merkez Bankası, Kasım ayı ikinci dönem beklenti anketi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Kasım ayının ilk anketinde yüzde 5,80 olan yıl sonu enflasyon beklentisi, Kasım ayının ikinci anketinde yüzde 5,81'e çıktı.

Hisse Senetleri - 19 Kasım 2009

19 Kasım 2009 itibari ile İMKB'de işlem gören hisse senetlerindeki değişim, aşağıdaki gibi olmuştur. Aşağıda analiz halinde göreceğiniz tabloda, gün içerisinde yükselen, azalan ve değeri değişmeyen hisse senetleri sayısını görebilir, hisse yorumları ile takipçilere yol gösterebilirsiniz.

Fiyatı Artanlar 97 Fiyatı Azalanlar 163 Fiyatı Değişmeyenler 60

Hisse Senetleri - 18 Kasım 2009

Bugün borsada yaşanan 823 puanlık düşüş, hisse senetlerine de yansıdı. Hisse senetleri, ortalama olarak yüzde 1,71 oranında düştü.

Aşağıdaki tabloda, İstanbul Borsası'nda işlem gören hisse senetlerindeki değişimi görebilirsiniz:

Fiyatı Artanlar 55 Fiyatı Azalanlar 224 Fiyatı Değişmeyenler 41

ABD enflasyonu oranları

ABD'de ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 0,3 arttı.
Açıklanan verilere göre, enerji fiyatları ve yeni otomobil satışlarının etkisiyle geçen ay tüketici fiyatları beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Enerji ve gıda fiyatları dışarıda tutularak hesaplanan çekirdek tüketici fiyatları ise yüzde 0,2 artış gösterdi.

Ekim ayında enerji fiyatları yüzde 1,5 arttı. Sadece konutlarda kullanılan yakıttaki artış ise yüzde 6,3 oldu. Geçen ay gıda fiyatları ise yüzde 0,1, yeni otomobil fiyatları yüzde 1,6 yükseliş gösterdi.

Büyük Buhrandan bu yana en uzun durgunluğun yaşanmasının yansıması olarak geçen yıl ekim ayından bu yana fiyatlar yüzde 0,2 gerilemiş oldu.

Enflasyonun düşük seyretmesi, Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) ekonomiyi canlandırmak için faiz oranlarını rekor düzeyde düşük tutmasına imkan tanıyor.

Öte yandan, ABD'de ekim ayında yeni konut inşaatları yüzde 10,6 geriledi.

Konut piyasasına yönelik gelecekteki hareketliliği gösteren inşaat izinleri ise yüzde 4 geriledi.

Akbank'tan borsa uyarısı

Akbank Franklin Templeton BRIC Ülkeleri B Tipi Yabancı Menkul Kıymetler Fonu'nun Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından kayda alınmasıyla ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Templeton Gelişmekte Olan Piyasalar Grubu Başkanı Mark Mobius, küresel durumun yükselen piyasaları etkilediğini, yatırım piyasalarında iki tane ''fil'' bulunduğunu, bunlardan birinin paranın arzı, diğerinin de türev piyasaları olduğunu söyledi.

Dünyada türev ürünlerin büyüklüğünün 600 trilyon dolara çıktığını belirten Mobius, ''Türevlerin yasal olarak düzenlenmesi zor. Neden? Çünkü insanlar kolay para kazanmaktan vazgeçemiyor. İnsanlar kumarbaz ruhludur. Türev piyasalarını düzenlemek aslında Las Vegas'taki kumarbazlara bırakılmalıdır'' dedi.

Şu anda boğa piyasalarının (fiyatların yükseldiği piyasa) gündemde olduğunu, boğa piyasalarının ayı piyasalarından (fiyatların düştüğü piyasa) daha uzun sürdüğünü ifade eden Mobius, ''Yatırım yapmak için hangi piyasalar daha uygun diye sorarsanız, en iyi zaman paranızın olduğu zamandır. Kimse, boğa ve ayı piyasalarının ne zaman olacağını bilemez'' diye konuştu.

Mark Mobius, soruları da yanıtlarken, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) kavramının son derece popüler olduğunu ve BRIC fonlarında 2 milyar doların üzerinde para bulunduğunu, dolayısıyla Türkiye'de çıkarılan fonun da çok başarılı olacağına inandıklarını vurguladı.

BAZI DÜZELTMELER BEKLİYORUZ

Şu anda piyasaların genel durumuna ilişkin bir soru üzerine de Mobius, ''Bir seküler boğa piyasasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu yol üzerinde bazı düzeltmeler bekliyoruz. Bu düzeltmeler biraz uç noktalarda olabilir. Aslında boğa piyasalarında yüzde 20 civarındaki bir düzeltme pek olağan dışı değil'' şeklinde konuştu.

Türkiye'ye ilişkin bir soruyu ise Mobius, ''Türkiye veya başka piyasalar, bazı düşüşlere hazır olmalı. Daha ucuz fiyattan daha çok satın almalara hazır olmalılar'' diye yanıtladı.

Mobius, Türkiye'deki politik ortama ilişkin bir soruya da, ''Politik ortam Türkiye'de ne olursa olsun, ekonomik açıdan her şeyin daha iyiye gideceğine dair inancımız var. Türkiye son derece stratejik bir konumda. Türk hükümeti de daha liberal bir ortama doğru ilerliyor. Ekonomik ortamın büyük ölçüde olumlu olarak süreceğine inanıyoruz'' yanıtını verdi.

'TÜRKİYE'DE 800 MİLYON DOLARLIK YATIRIMIMIZ VAR

Türkiye'de 800 milyon dolarlık bir yatırımları bulunduğunu, sektörel dağılıma bakıldığında ise bankacılık, petrol sektörü, emtia pazarları, tüketicilere hizmet ve ürün sunan alan ile telekom sektörünün, yatırımlarının bulunduğu alanlar olduğunu kaydeden Mobius, Akbank ile çok iyi çalıştıklarını, Akbank'a yatırım yaptıklarını, bankada kendi şahsi hesabının da bulunduğunu söyledi.

Türkiye'de 60 farklı fon yönettiklerini belirten Mobius, ''Akbank'ta ciddi miktarda, yeterince fonumuz var. Fiyatlandırmaya bağlı olarak artırabiliriz, fiyat düşerse daha fazla satın alabiliriz'' diye konuştu.

Mobius, Türkiye'de en iyi fiyattan en iyi anlaşmaları yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Mark Mobius, ''Bu yol üzerinde bazı düzeltmeler olacağını söylemiştim, ancak ne zaman olacağını bugünden kestirmek zor. Bunlar gerçekleştiğinde bizim için daha fazla anlaşma fırsatı doğacak'' dedi.

Türkiye'deki yatırım miktarlarının son dönemde pek değişmediğini kaydeden Mobius, zaman zaman aldıklarını zaman zaman sattıklarını, ancak diğer yandan Çin'de daha büyük fırsatlar gördüklerini söyledi.

Alkım kağıt, karlı çıktı!

Alkim Kağıt, dokuz aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre karını yarı yarıya artırarak 8,3 milyon TL kar elde etti.

Kağıt üretimindeki kapasite açığını kapatmak üzere yatırım hedefleyen şirket, mevcut şartlarda Türkiye'deki tüketimin ancak yarısını karşılayabiliyor.

Geçen yılın aynı dönemine göre karlılıklarını yarı yarıya artırarak, 2009 yılının ilk dokuz ayında 8,3 milyon TL kar elde ettiklerini açıklayan Alkim Kağıt Yönetim Kurulu Başkanı Reha Kora, Türkiye'de ofset ve kuşe kağıt kullanımında yurt içindeki toplam üretimin, toplam tüketimin yarısına denk geldiğini bununda sektörde önemli bir kapasite açığı anlamına geldiğini vurguladı.

Kora, açıklamasını şöyle sürdürdü:

Bu nedenle yeni bir tesis yatırımı ile kapasite artırımının şirketimiz açısından önemli ekonomik faydalar sağlayacağını öngörüyoruz. Genel müdürümüz ve teknik yetkililerden oluşan bir heyet önümüzdeki günlerde Avrupa pazarında kağıt makineleri üzerine inceleme yapacaklar. Alkim Kağıt olarak önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarımız ile sektördeki pazar payımızı büyütmeyi ve karlılığımızı daha da artırmayı hedefliyoruz.

Hisse Senetleri - 17 Kasım 2009

Hisse senetleri ortalaması, günü düşüşle kapattı. Bu düşüşün oranı, yüzde 3,14'lere kadar geriledi.

Aşağıdaki tabloda, 17 Kasım 2009 günü gerçekleşen hisse senedi değişimlerini görebilir, hisse yorumları yapabilirsiniz.
Fiyatı Artanlar

31

Fiyatı Azalanlar

269

Fiyatı Değişmeyenler

21

Key Ödemeleri Müjdesi

KEY listeleri güncelleniyor. Listeler zamanında gönderilmediği için para alamayan 1.5-2 milyon kişinin sorunu çözülecek

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemeleriyle ilgili mağduriyetlerin giderilebilmesi bakımından yeni bir başvuruya ve hak sahiplerinin haklarının iadesine kısa sürede imkân verecek bir yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirterek, “Bunu TBMM’ye göndereceğiz. Meclis takvimi de uygun düşerse yıl sonuna kadar bunu çıkarabilirsek iyi olacak” dedi.

Çiçek, Başbakanlık Merkez Bina’da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 2007 yılında çıkarılan 5664 sayılı ‘Konut Edindirme Yardımı Hak Sahiplerine Ödeme Yapılmasına Dair Kanun’a atıfta bulunarak, kanun kapsamında 8 milyon 630 bin 604 hak sahibine ilişkin listenin 27 Temmuz 2007 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığını ve tarihten itibaren ZiraatBankası’ndan ödemelere başlandığını hatırlattı. Bu kapsamda, 11 Kasım 2009 tarihi itibarıyla 5 milyon 397 bin 382 hak sahibine 2 katrilyon 544 trilyon ödeme yapıldığını belirten Çiçek, halen konuyla ilgili zaman zaman şikayetler geldiğine dikkati çekti.

“Gelinen bu noktada, hak sahibi olduğu tespit edilmiş ancak isimleri süresi içerisinde bankaya iletilememiş olanlar için yeni bir yasal düzenleme mecburiyeti var” diyen Çiçek, temel düşüncelerinin ‘hak sahibi olan kim varsa bunun hakkını ödemek’ olduğuna işaret etti. Hükümetin aldığı kararların bu yönde olduğunu vurgulayan Çiçek, bugüne kadar 5 milyondan fazla kişiye ödeme yapılırken diğerlerine yapılmamış olmasının, kayıtların düzgün tutulmaması ya da kişilerin hak sahipliği noktasındaki bazı sıkıntılardan kaynaklandığını dile getirdi. Hazine Müsteşarlığı, Konut Edindirme Yardımı (KEY) hak sahiplerine ödeme yapılabilmesi için hazırlanan yeni kanun tasarısı taslağını Başbakanlık’a sevk edildi. Hak sahiplerinin bilgilerinin Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası’na teslimine ilişkin kurumlara tanınan süre uzatılıyor. Sorunların giderilmesine ilişkin süreçler tanımlanarak, olabilecek hak kayıplarının önlenmesi amaçlanıyor ve kayıtları, deprem, sel, yangın gibi nedenlerle zayi olan hak sahiplerinin ödemelerden yararlanabilmesi için düzenleme getiriliyor.

5664 sayılı kanun uyarınca hak sahiplerine ilişkin listenin Resmi Gazete’nin 28 Temmuz 2008 tarihli sayısında yayımlandığı, 11 Kasım 2009 itibarıyla, 5 milyon 397 bin 382 hak sahibine toplam 2 milyar 544 milyon 31 bin 930 lira ödeme yapıldığı ve ödemelerin devam ettiği hatırlatıldı. İlk listede ismi bulunmadığı halde KEY alma hakkına sahip olduklarını ileri sürenlere ilişkin işlemlerin, uygulamada yaşanan bazı sorunlar nedeniyle ilgili kuruluşlarca süresi içinde tamamlanamadığı kaydedilen açıklamada, söz konusu sorunların giderilmesi için 5664 sayılı kanunda değişiklik öngören bir kanun tasarısı taslağının Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere bugün Başbakanlığa sevk edildiği bildirildi. Taslağın yasalaşmasından sonra bilgileri kesinleşen hak sahiplerine ilişkin yeni listeler, ilan edilerek ödemelere başlanılacak.

KEY’de hak sahiplerine ödeme yapılmasını sağlayacak tasarı taslağı üç maddeden oluşuyor. Taslakta, Sosyal Güvenlik Kurumu, sandıklar, defterdarlıklar gibi kurumlara, hak sahiplerini bildirmek için 31 Aralık 2010’a kadar süre veriliyor.

Taslak, süresi içinde listeleri Tasfiye Halinde Emlak Bankası’na zamanında gönderilmeyen 1.5-2 milyon kişinin sorununun çözümünü öngörüyor.

Depremzedeye iyi haber

Kurumların gönderdiği bilgiler dikkate alınarak banka yeniden bir liste oluşturacak. Bu listeler, daha sonra gönderilecek bilgilere istinaden üç ayda bir güncellenip, düzeltilip yeniden yayınlanabilecek. Böylece, hak sahipleri, 2010 sonunu beklemeden paralarını alma imkanına kavuşabilecek. Kanun taslağıyla ilgili kurumlara, ellerindeki bilgileri göndermeleri için bir yıllık süre verilirken, üç aylık dönemler itibarıyla ödeme imkânı getiriliyor. Taslak ile ayrıca, kayıtları deprem, sel, yangın gibi nedenlerle zayi olan hak sahiplerinin ödemelerden yararlanabilmesi için düzenleme yapılıyor.

Bu durumdaki kişilerin, kanunen geçerli, mahkeme kararı gibi belgeleri sunmaları gerekiyor. Ancak taslaktaki süreler, Bakanlar Kurulu tarafından veya tasarının TBMM’ye gönderilmesi ile Meclis’te değişebilecek. Yetkililer, tasarı taslağı ile tasfiye kanununda sayılan hak sahipleri dışında yeni hak sahibi oluşturulmadığını, yani kanundaki şartları taşıyan kişilere ancak ödeme yapılabileceğini vurguladılar

Dolar yükselir mi?

Önümüzdeki yıl için beklenen yüksek borç çevirme oranı nedeniyle mevcut piyasa faizlerinden yeni pozisyon alımı için cazibenin azalmasıyla, bugünkü ihalelerde özellikle talep ve Hazine'nin satış tutarı yakından takip edilmesi beklenirken, bankacılar ihalelerin ikincil piyasa üzerinde belirleyici olabileceğini söylediler.

Hazine ihaleleri bazı bankaların alım yönlü isteksizliğini dile getirmelerinin ardından yapılan ilk ihale dönemi olduğu için önem arz ediyor. Ekim ayının sonunda Hazine, Merkez Bankası, Piyasa Yapıcı (PY) banka yetkililerinin katılımıyla yapılan toplantıda, 2010'da beklenen yüksek borç çevirme oranında mevcut piyasa faizlerinde bazı PY bankalar alım için isteksizliğini dile getirmişti.

Piyasaya 18 Kasım'da yapacağı 3.84 milyar TL itfası öncesi bugün iki ihale ile borçlanacak Hazine'nin ayrıca 18 Kasım'da kamulara 259 milyon TL itfası bulunuyor.

Hazine bugün 3 Ağustos 2011 itfalı gösterge tahvili ve 1 Ekim 2014 itfalı TÜFE'ye endeksli tahvili yeniden ihraç edecek. İhaleler 18 Kasım valörle gerçekleştirilecek.

Kasım ayı borçlanma programı kapsamında dün düzenlenen ihalede 2.7 milyar TL borçlanma gerçekleştirilirken faiz beklentilerin hafif üzerinde oluştu. Dün yeniden ihraç edilen 8 Aralık 2010 itfalı tahvilin ortalama bileşik faizi yüzde 8.16 oldu.

Öte yandan bugün Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nca İstanbul'da düzenlenen Dış Ticarette Yapısal Dönüşüm: Küresel Dinamikler ve Türkiye Ekonomisi konulu konferansta konuşacaklar.

ABD'de bugün açıklanacak olan sanayi üretimi ve ÜFE rakamları yakından izleneceğini belirten HSBC Stratejisti Fatih Keresteci, Türkiye cephesinde ise Hazine'nin düzenleyeceği borçlanma ihaleleri önem arz ediyor. İhalelere gelecek teklif tutarı ve Hazine'nin satış rakamı ikincil piyasa üzerinde belirleyici olacaktır dedi ve ekledi:

Sonrasında ise dikkatler TCMB'nin Perşembe günkü faiz toplantısı üzerinde olacaktır. Gösterge bileşik faiz için daha önce de yinelediğimiz üzere mevcut koşullarda yüzde 9.0'a doğru bir hareket alım, yüzde 8.5'e doğru bir hareket ise satış için kullanılabilir. TCMB'nin Perşembe günü 25 baz puan bir indirime gitmesi bu senaryoyu devam ettirebilir. Ancak, sürpriz olmakla birlikte, var olan 50 baz puan indirim ihtimali bandın aşağı yönde kırılmasına neden olabilir. Bugüne dönersek, dolar/TL kuru için 1.4700-1.4800 aralığını hedefleyebiliriz. Bu bandın altına doğru bir hareket ihtimali daha kuvvetli gibi görünüyor.

BORÇLANMA RASYOSU

Hazine'nin internet sitesinde yer alan geçici verilere göre, 2009'un ilk çeyreğinde 35.8 milyar lira, yılın ilk yarısında ise 67.5 milyar lira iç borç geri ödemesi gerçekleştiren Hazine'nin, gelecek yıl aynı dönemlerde sırasıyla 54.2 ve 95.9 milyar lira ödeme yapması planlanıyor. Analistler ve ekonomi yetkilileri, piyasadan borçlanma rasyosu oranın gelecek yıl yüzde 95-105 bandında, muhtemelen yüzde 100'ün üzerinde gerçekleşmesini öngörüyorlar.

Tahvil/bono piyasasında dün spot kapanışta yüzde 8.78 valörlüde yüzde 8.83 olan 3 Ağustos 2011 itfalı gösterge kıymetin ortalama bileşik faizi bu sabah tezgahüstü piyasada yüzde 8.82 seviyesindeydi. Gösterge tahvilde işlem bazında bileşik faiz 6 Ekim'de yüzde 7.59 ile tarihin en düşük seviyesine kadar gerilemiş, 5 Kasım'da ise yine işlem bazında yüzde 9 seviyesinin üzerini test etmişti.

DOLAR/TL VE EURO/DOLAR

Bankalararası piyasanın dün spot kapanışında 1.4750/1.4780 lira olan en iyi dolar alış ve satış kotasyonu, bu sabah ilk işlemlerde 1.4735/1.4785 lira seviyesindeydi. Aynı saat itibariyle euro/dolar paritesi 1.4941 seviyesinden işlem görüyordu.

İstanbul serbest piyasada dolar 1,4770, Euro 2,2080 liradan güne başladı.

Kapalıçarşı'da 1,4720 liradan alınan dolar 1,4770 liradan satılıyor. 2,2020 liradan alınan Euronun satış fiyatı ise 2,2080 lira olarak belirlendi.

Serbest piyasada dün kapanışta doların satış fiyatı 1,4740 lira, Euronun satış fiyatı ise 2,2070 lira olmuştu.

Euro/dolar paritesi kısa süre önce 1.5048 seviyesini görmüş ve Ağustos 2008'den beri görülen en yüksek seviye olan ve geçtiğimiz ay da test edilen 1.5060 seviyesine yaklaşmıştı. Ancak bu seviyenin test edilip kırılamaması sonrası euro/dolar paritesi 1.4900 seviyesine kadar gerilemişti. Parite bir süredir 1.4900/1.5050 bandında dalgalanmayı sürdürüyor. Analistler euro/dolarda 1.5060 seviyesinin kırılamaması sonrası yaşanan aşağı yönlü işlemleri geçici olarak nitelendirirken paritenin işlem gördüğü 1.4900/1.5050 bandını yukarı yönde test etmemesinin daha muhtemel olduğunu düşünüyorlar.

Hisse Senetleri - 16 Kasım 2009

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugünü yükselişle kapattı. Bu nedenle hisse senetlerinde de belli bir miktarda yükseliş oldu.

Bugün işlem gören hisse senetlerindeki değişim ise aşağıdaki gibi oldu. Aşağıdaki grafikte hisse senetlerinin kaç tanesinin yükseldiğini, değişmediğini ya da düştüğünü görebilirsiniz.

Fiyatı Artanlar

149

Fiyatı Azalanlar

103

Fiyatı Değişmeyenler

68

Tav Havalimanları büyüdü

TAV Havalimanları Holding A.Ş (TAV), 9 aylık dönemde net karını yaklaşık yüzde 300 oranında artırarak, 75 milyon liraya çıkardı.

TAV Havalimanları Holding'den yapılan yazılı açıklamada, 2009 yılının dokuz aylık döneminde elde edilen bilanço değerlerine yer verildi.

Açıklamada, şirketin önceki yılın aynı dönemindeki net karının 19 milyon lira olduğu hatırlatıldı.

TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, dokuz aylık sonuçlara ilişkin şunları kaydetti:

“Avrupa havalimanlarında yolcu sayısının yüzde 7 azaldığı bir dönemde, TAV Havalimanları'nın işlettiği havalimanlarını kullanan yolcu sayısı yüzde 1 artarak 32 milyona ulaştı. İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'ni kullanan yolcu sayısı da yüzde 6 büyüdü. Geçen yılın aynı dönemine göre konsolide ciro Türk Lirası bazında yüzde 17, faaliyet karı yüzde 45 oranında, net karımız da yüzde 293 artış gösterdi.”

Şener, TAV Havalimanları'nın, bir yandan karlılığını artırırken, diğer yandan da ağırlıklı olarak uzun vadeli borçlardan oluşan ve Haziran ayı sonunda 972 milyon avro seviyesinde bulunan konsolide net borcunu, Eylül ayı sonunda 917 milyon avroya düşürmeyi başardığını kaydetti.

Sani Şener, bu gerçekleşmelerin yaklaşık 256 milyon avro yatırımın yapıldığı ve istihdamın yüzde 9 oranında artırıldığı bu kriz döneminde olmasının, şirket faaliyetlerinin nakit yaratma potansiyelinin ve yönetim ile çalışanların verimliliğe ve yeniliğe odaklanmasının sonucu olduğunu bildirdi.

Japonya ekonomisi yine büyüdü

Japonya ekonomisi, 3. çeyrekte yıllık bazda yüzde 4,8 büyüdü.

Cari rakamlarla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Japonya, 2009 yılında, temmuz-eylül döneminde, nisan-haziran dönemine göre yüzde 1,2 büyüme kaydetti.

Japonya ekonomisi, 4 çeyrek üst üste daralmasının ardından nisan-haziran döneminde pozitif rakamlara geçerek yüzde 0,9 büyümüştü.

Kyodo Haber Ajansı, Japonya'nın yıllık bazda yüzde 2,6, çeyrek yıl bazında ise yüzde 0,6 büyümesini bekliyordu.

Başbakan Yardımcısı Naoto Kan, açıklanan verilerin, Japonya ve dünyada süren ekonomik iyileşmenin yansıması olduğunu söyledi. Öte yandan, Japonya'nın ihracatı, 2009 yılında, temmuz-eylül döneminde, nisan-haziran dönemine göre yüzde 6,4 arttı.

Dışarıya bakmadan yeni hisse almayın

Dolar satan global oyuncular borsalara koştu. Dow 10 binin üstüne çıkarken İMKB de nasibini aldı. Ancak borsaya satış gelebilir. İsteyenler yüzde 6’lık prime oynayabilir.

Songül HATISARU / MİLLİYET

Son günlerde doların hızlı değer kaybı, varlık fiyatlarında ve borsalarda agresif hareketlere neden oldu. Risk iştahının artmasıyla birlikte dolar satan global oyuncular geçen hafta borsalara koştu. Ancak bizim borsamız bilanço beklentileri bittiği ve bayram tatili yaklaştığı için gevşeyebilir.

Özellikle Dow Jones 10.300’lerden geri çekilirse, İMKB yeniden 46.500’lere kadar düşebilir. Analistler bu olasılığa dikkat çekip borsada yeni hisse alımları için 48.500’ün üstünde en az iki gün kapanış yapılmasının beklenmesinin doğru bir strateji olacağını söyledi. İMKB haftayı yüzde 0.62 düşüşle 48 bin 441 puandan kapatmıştı. Dow ise 10.300’ü test etti ama burayı kıramayarak haftayı 10.270 puandan tamamladı.

İç gündem öne çıkacak

Öte yandan bu hafta Hazine’nin rahat bir şekilde borçlanması ve Merkez’in de 25 baz puanlık bir indirim yapması bekleniyor.
Ancak Merkez 50 baz puan indirim yapar ve yurtdışı konjonktür de uygun olursa, borsa tekrar 51.500 direncini test edebilir. Bu senaryonun gerçekleşmesi için Dow Jones’un 10.350 direncini kırması gerekiyor. Endeksin olumlu senaryoda 51.500’e yükselmesi durumunda, 48.500 seviyesine göre yüzde 6 civarında bir getiri oluşacak. Ancak tüm gelişmelerin pozitif olması halinde gerçekleşebilecek bu performans, düşük bir getiriye işaret ediyor.

Bu nedenle yeni alımlar için ihtiyatlı olunmalı. Çünkü özellikle yurtdışı borsalarda pozitif bir hava olmazsa İMKB iç gündeme dönebilir. Bu noktada hükümet ve yüksek yargı arasındaki telekulak gerilimi ve demokratik açılım konusunda yaşanan çatışma ortamı endeks üzerinde geçen haftaya göre daha yüksek bir etki yaratabilir.

BALON İNER AMA PATLAMAZ

Alp Tekince Ekinciler Menkul Genel Müdürü: Borsada yön hâlâ yukarı. Çünkü Dow endeksi 10 binden aşağı sarkmalarının hemen akabinde yeniden 10 binin üstüne atıyor.

Yükselişin her ne kadar bir balon süreci olduğunu düşünüyorsak da, henüz bir patlama öngörmüyoruz. Ara sıra sönmeler olabilir ama bu balonun patlamasına daha çok var. Endeks bu hafta 49.200 seviyesini test edebilir.

RUSYA’YA GİDENLER GERİ GELİR

Tunç Yıldırım Standart Ünlü Direktörü: Yurtdışı piyasalar olumsuz datalara tepki vermiyor. Gelişmekte olan piyasalara yeniden bir fon girişi başladı. İMKB son üç ayda gelişmekte olan piyasaların altında performans sergiledi. Bu nedenle Rusya borsasına yatırım yapanların şimdi İMKB’ye yönelmesini bekliyoruz.

Önümüzdeki yıl bankaların takipteki kredi oranının artması bekleniyor. Bu olursa sektör için çok olumsuz olur. Ancak piyasalar şu anda bunu fiyatlayacak durumda değil. Çünkü gelişmekte olan piyasalara para girişi devam ediyor ve fon akımlarından Türkiye de payına düşeni alıyor. Kısa vadede bir miktar daha yukarı gidebiliriz.

Dow 10 binin üzerinde

Borsa 13 Kasım
adı değ. (%)
İMKB -0.62
ABD 0.72
İngiltere 0.38
Almanya 0.40
Fransa -0.05
İspanya 0.27
İtalya 0.32
Yunanistan -1.21
Rusya -0.42
Macaristan -1.95
Romanya 0.62

Otokoç Otomotiv, pazarını genişletti

Otomotiv perakendecisi ve araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv, yılın 9 aylık döneminde yüzde 8,6 pazar payına ulaştığını duyurdu.

Otokoç Otomotiv'den yapılan yazılı açıklamada, 2008 yılında otomotiv pazarından yüzde 7,4 pay alan şirketin, 2009 yılının 9 ayı itibarıyla bu rakamı yüzde 8,6'ya çıkardığı belirtildi.

Eylül ayında Otokoç ve Birmot toplamında 9 bin adet araç satışına ulaşan Otokoç Otomotiv'in, toplam satışlardan yüzde 11 pay aldığı kaydedildi.

Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, Türkiye pazarında ilk iki sırayı alan Ford ve Fiat markalarının satışlarının yaklaşık üçte birini gerçekleştirdiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

“Bir otomotiv perakendecisi olarak Türkiye'de satışı yapılan birçok markadan daha yüksek satış adetlerine ulaşıyoruz. Türkiye geneline yayılmış şubelerimiz ile yüzde 9 pazar payına sahibiz; eylül ayında ÖTV'nin olumlu etkisiyle bu oranı yüzde 11'e çıkardık. Türkiye'de satışı yapılan 58 marka var; Eylül ayında bu markalardan sadece 3 tanesinin aylık satışı 9 bin adedin üzerinde gerçekleşti. 9 bin adede yıl toplamında ulaşabilen marka sayısı sadece 10, geriye kalan 48 marka 1 yılda bizim 1 ayda sattığımız rakama ulaşamıyor.”

Kriz dönemlerinde satış sonrası ve diğer hizmetlerin öneminin arttığına dikkati çeken Özdemir, şu bilgileri verdi:

“Geçtiğimiz yılı, son çeyrekte pazarın küçülmesinin de etkisiyle 1,4 milyar lira ciro ile kapatmıştık, bu yıl da 1,4 milyar lira hedefimiz vardı. Yılı 2 milyar liralık bir ciro ile kapatacağız. Yeni araç satışlarında ÖTV indiriminin de desteğiyle bütçelediğimiz adetlerin üzerine çıktık. Satış sonrasında Türkiye genelindeki düşüşe rağmen bu sene için koyduğumuz ciro hedefine ulaşacağız. 2. el araç satışlarında, satış sonrası, toptan yedek parça ve sigorta&finansman gelirlerinde de hedeflerimizi yakalayarak, geçen yılın üzerinde bir ciroya ulaşmayı planlıyoruz.”

Hisse Senetleri işlemleri

Hisse senetleri, bugün yeniden işleme açılıyor.

Hafta sonu sebebiyle hisse senedi ile ilgili işlemler yapılamamıştı.

Hisse yorumları da bu siteden takip edilebilir.

Hisse Senetleri - 13 Kasım 2009

Hisse senetleri, bugün geriledi. 0,62 oranında gerileyen hisse senetlerindeki değişimi aşağıdaki grafikte görebilirsiniz.

Fiyatı Artanlar 69 Fiyatı Azalanlar 200 Fiyatı Değişmeyenler 52

Hisse Senetleri - 12 Kasım 2009

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisseler, bugün yüzde 0,24 oranında değer kaybetti. Değer kaybeden hisse senetleri, değerini arttıran hisseler ve değeri değişmeyen hisse senedi sayısını aşağıdaki grafikten görebilirsiniz.

Hisse senetleri ile ilgili hisse yorumları kısmına yorum yapabilirsiniz.

Fiyatı Artanlar 100 Fiyatı Azalanlar 156 Fiyatı Değişmeyenler 64

Coca Cola hisseleri kriz dinlemedi

Coca-Cola İçecek (CCİ) Üst Yöneticisi (CEO) Michael A. O'Neill, şirketin 2009'un dokuz aylık döneminde konsolide satış hacmini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artışla 476,7 milyon ünite kasaya, net satışlarını ise yüzde 8,5 artışla 1 milyar 983,7 milyon liraya çıkardıklarını, karlarının ise 176,5 milyon TL olarak gerçekleştiğini söyledi.

Michael A. O'Neill, 2009 yılının 9 ayını değerlendirdiği yazılı açıklamada, şirketin küresel ekonomik krize rağmen önemli bir büyüme gösterdiğini vurguladı.

O'Neill, Coca-Cola İçecek, 2009'un ilk dokuz ayında konsolide satış hacmini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3 artışla 476,7 milyon ünite kasaya, net satışlarını ise yüzde 8,5 artışla 1 milyar 983,7 milyon liraya çıkardı. Kar ise 176,5 milyon lira olarak gerçekleşti dedi.

Üçüncü çeyrekte 200 milyon ünite kasanın üzerinde satış gerçekleştiren Coca-Cola İçecek'in satış hacminin 2009'un 9 ayında yüzde 11 arttığını ifade eden O'Neill, Bu büyüme, faaliyet gösterdiğimiz coğrafyamızdaki zorlu ve bazı durumlarda kötüleşen ekonomik şartlara rağmen elde edilmiştir. Harcama gücü düşen tüketiciler daha düşük fiyatlı ürünlere yönelmişlerdir diye konuştu.

Yakın vadeli beklentilerinin olumlu olduğunu da vurgulayan O'Neill, Değişen tüketici ihtiyaçlarını karşılamak ve ulaşılabilirliği artırmak için ürün portföyümüzü genişlettik. Yeni ürün lansmanlarımız ve tüketici promosyonlarımızın pazarda olumlu karşılanması bizi özellikle memnun etti. İnanıyorum ki ekonomik zorlukların aşılması ile birlikte aldığımız maliyet azaltıcı önlemler ve markalarımızın gücü bize fayda sağlayacak. Faaliyet gösterdiğimiz bölgedeki genç nüfus bize gazlı içecek tüketimini büyütmek için yeni fırsatlar sunuyor dedi.

UniCredit karına kar kattı

İtalya'nın en büyük bankası UniCredit, dün üçüncü çeyrek kârının yaklaşık 354 milyon euroluk beklentileri aşarak 394 milyon euro olduğunu açıkladı.

REFERANS GAZETESİ

Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde faaliyet gösteren en büyük banka olan UniCredit, geçen yılın aynı döneminde 490 milyon euro kâr etmişti. Bankanın üçüncü çeyrek kârının beklentileri aşması piyasalarda mali kriz sonrası görülen toparlanmanın etkisiyle bankacılık işlemlerinden elde edilen gelirlerin artmasına bağlanıyor.

Sermaye rasyolarını güçlendirmek isteyen banka, 4 milyar euroluk ihraçla yılın ikinci sermaye artırımını gerçekleştiriyor.

Altına yatırım parmadan önce

Popüler yatırım aracı altına talep artıyor. Altında kazanmak için vizyonu ‘mahalle kuyumcusu’ndan Chicago borsası ve fonlara taşımak gerekiyor

SONGÜL HATISARU / MİLLİYET

Bir zamanlar ev kadınlarının ‘gün’lerinden artırdığı paralarla aldığı, düğünlerde eşin dostun taktığı ve çoğunlukla yastık altında tutulan altın, artık popüler bir yatırım aracı haline gelmeye başladı. Altını popüler kılan ise doların değer yitirmesiyle birlikte ‘güvenli liman’ olarak görülmesi ve talep görmesi.

Doların zayıf kaldığı ve genişlemeci para politikalarının devam edeceği bir ortamda altın fiyatlarının kuvvetli kalmaya devam edeceği göz önüne alındığında, yatırımcının hangi yöntemle altın alması gerektiği ön plana çıkıyor.

En çok altın kazandırdı

Son üç aylık getirilere bakıldığında, altının yüzde 11.6’lık getirisiyle bütün yatırım araçlarını geride bıraktığı görülüyor. Aynı sürede İMKB yüzde 10.7, euro yüzde 6.1, TL mevduat ve bono yüzde 2.5 kazandırdı.
Dolar ise aynı dönemde ancak yüzde 0.4 kazanç yazabildi. Uzmanlar, Türk insanının altına yatırıma sıcak baktığını ancak geleneksel yöntemlerin dışına çıkmakta zorlandığını söyledi.

Mahalledeki kuyumcudan bilezik almanın yatırımda en akıllıca yöntem olduğunun söylenemeyeceğini belirten uzmanlar, “Bu yöntemde alınan altınlar satıldığında ortaya çok ciddi bir alım satım farkı çıkıyor. Öyle ki, Türkiye’de bu yüzde 5’leri bulabiliyor” diyor. İşte altında yatırım seçenekleri:

1 KİLO ALTIN 52.250 TL

1) Altın yatırım fonları
Altın üzerine oluşturulmuş altın yatırım fonları alınabilir. Akbank B tipi altın fonu, Fortis Bank B tipi altın fonu, Garanti Bankası B tipi Altın fonu, HSBC Yatırım B tipi altın fonu, Şeker Yatırım B tipi altın fonu, TEB B tipi altın fonu, Vakıfbank B tipi fonlar mevcut. Bu bankalara gidip yatırım hesabı açtırarak bu fonları alıp satabiliyorsunuz.

2) Borsa altın yatırım fonu
Bu fonlar ise İMKB’de işlem görüyor. Türkiye’de hali hazırda Finansbank’ın çıkardığı İstanbul Gold B Tipi Altın Borsa Yatırım Fonu işlem görüyor. Finans Portföy Yöneticisi Özgür Güneri, hisse gibi alınıp satılan bu fonun tüm aracı kurum ve bankalardan, internet, telefon, ATM gibi işlem yapılan her ortamdan alınıp satılabildiğini söyledi.

3) Altın mevduatı
Hem vadesiz hem de vadeli altın mevduat hesabı açabilirsiniz.Vadeli Altın Mevduatı, altın birikimlerine faiz alabilen bir hesap türü. Yapı Kredi Perakende Bankacılık Pazarlama Grupları Başkanı Hakan Kaplan, minimum 10 gram altınla bu hesabın açılabildiğini söyledi. Kaplan, “İstenilen her vade için vadeli altın mevduatı açılarak altının getirisine ilave olarak faiz kazancı elde edilebiliyor. Vadeli vadesiz hesap açılabiliyor. Fiziki anlamda külçe altın da hesaplara yatırılabiliyor” dedi.

4) Külçe alıp satabilirsiniz
İstanbul Altın Borsası’nda da fiziki altın alınıp satılabiliyor. İAB Başkan Vekili Osman Saraç uygulamada genelde bir kiloluk külçe altın alınabildiğini söyledi. Bunun için işlem yapmaya yetkili banka ve aracılar üzerinden işlem yapılabildiğini söyleyen Saraç, mevcut durumda bir kiloluk külçe altının fiyatının 35 bin 300 dolar (52.250 TL) olduğunu söyledi.

5) Vadeli yapabilirsiniz
İzmir Vadeli İşlemler Borsası’nda vadeli altın kontratları alınıp satılabilir. Bunun için yaptığınız işlemin yaklaşık yüzde 10’u oranında bir teminat yatırmanız gerekiyor.

6) Uluslararası yatırım
Londra ve Chicago gibi yurtdışı piyasalarda da vadeli altın kontratlarını alıp satabiliyorsunuz. Analistler kaldıraç etkisinin oluşturduğu risk nedeniyle bu enstrümanı bireysel yatırımcıya önermiyor.

7) Opsiyon imkânı da var
Belli bir vadede fiyatın yükseleceği veya düşeceğine yönelik kontratları alıp satabilirsiniz. Bu işlemde mesela müşteri 2 ay sonra 1.300 liradan altın alma hakkını satın alabiliyor. Bu işlemde bankalar üzerinden yapılabiliyor...

Hisse Senetleri - 11 Kasım 2009

11 Kasım 2009 gününde, İMKB'de işlem gören hisse senetleri, aşağıdaki gibi değişim gösterdi.

Birçok hisse senedi, değerini korurken, bazı hisse senetleri düştü, bir bölüm hisseler de yükseldi. Hisse yorumları bölümüne yorumunuzu yapabilir, hisse senedi alım satım işlemlerini değerlendirebilirsiniz.

Fiyatı Artanlar 186 Fiyatı Azalanlar 74 Fiyatı Değişmeyenler 61

Fortis Bank da kar açıklaması yaptı

Fortis Bank Türkiye, 2009 yılının üçüncü çeyreğinde 79,2 milyon lira konsolide net kar elde ettiğini duyurdu.

Bankadan yapılan yazılı açıklamada, net faiz gelirlerinde geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 7,6 artış kaydeden bankanın, ana iş kollarında gelişme gösterdiği kaydedildi.

Fortis Bank Türkiye'nin net hizmet ve komisyon gelirlerinde sahip olduğu düzeyi koruduğu, giderlerinde yüzde 3,7'lik artış yaşandığı belirtildi.

Açıklamada, “Benimsenen ihtiyatlı provizyon politikası ve faiz riskinden korunma amaçlı işlemlerin değerlemesindeki dönemsel etkilerden ötürü, Fortis Bank Türkiye'nin net karı olumsuz etkilendi” denildi.

Kredi kayıp provizyonları yüzde 68 oranında seyreden bankanın, 1 milyar 926 milyon liraya yükselen özsermayesi ile yüzde 14,9'luk sermaye yeterlilik oranına sahip bulunduğu bildirildi.

Tekfen Holding kar etti

Tekfen Holdingin 2009 yılı ilk 9 aylık cirosu, 1 milyar 802 milyon lira, dönem karı ise 57 milyon lira olarak gerçekleşti.

Tekfen Holdingten yapılan yazılı açıklamada, Holdingin 9 aylık konsolide cirosunu yüzde 56 oranda taahhüt grubu, yüzde 38 oranda tarımsal sanayi grubu ve yüzde 3'er oranda emlak geliştirme grubu ile ana iş kolları dışındaki diğer faaliyetlerinin oluşturduğu kaydedildi.

Yılın ikinci çeyreğinde 2 yeni proje alan Tekfen Taahhüt Grubu'nun, yılın üçüncü çeyreğinde de tümü Kazakistan'da olmak üzere, toplam tutarı 235 milyon doların bulan 2 yeni proje ve mevcut projelere ilave işler aldığı bildirildi.

Piyasadaki iş olanaklarının canlanmasıyla takip/teklif/görüşme aşamasındaki potansiyel projelerle ilgili çalışmaların artarak sürdüğüne yer verilen açıklamada, Taahhüt Grubu'nun kalan iş miktarının 30 Eylül itibariyle 1,36 milyar doları seviyesinde olduğu belirtildi.

Toros Tarım'ın yurtiçi satış miktarının, geçen yıl aynı dönemde küresel krizin başlamasıyla satışların durma noktasına geldiği 3. çeyreğine göre yüzde 120 (405 bin ton), 9 aylık dönemde ise yüzde 11 arttığı ifade edildi.

Üretime hız verilmesiyle üçüncü çeyrekte kapasite kullanım oranının, 2008 yılı aynı dönemine göre ve 2009 yılı ikinci çeyrek dönemine göre artarak, Mersin, Ceyhan ve Samsun'daki işletmelerinin ağırlıklı ortalama kapasite kullanım oranının yüzde 97'ye ulaştığı vurgulandı.

Tekfen-OZ'un, yıl içinde İstanbul Levent ve Kağıthane'de A sınıfı ofis, İstanbul Bomonti, Bodrum ve Konya Meram'da konut ve İzmir Konak'ta konut, ofis ve alışveriş merkezinden oluşan karma kullanımlı proje olmak üzere toplam 6 adet gayrimenkul yatırım projesinin geliştirme ve inşaat faaliyetlerine devam ettiği, Levent Ofis ile Kağıthane Ofispark projelerinin aktif pazarlamasına kasım itibariyle başlanacağı bildirildi.

Akenerji'den gelir açıklaması

Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. yılın 9 aylık döneminde 377 milyon lira net satış geliri elde etti.

Akenerji Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapılan yazılı açıklamada, Şirketin 1 Ocak-30 Eylül 2009 faaliyet dönemi konsolide faaliyet sonuçlarına yer verildi.

Açıklamada, Şirketin Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karının (FAVÖK) 53 milyon lira olarak gerçekleştiği, dokuz aylık sonuçlarda ulaşılan yüzde 14'lük FAVÖK marjının beklentilerin üzerinde olduğu kaydedildi.

Şirketin net karının ise 2008 yılı dokuz ayına göre yüzde 54 azalarak 31 milyon lira olduğu dile getirilen açıklamada, Şirketin 2009 yılı dokuz ayındaki net satış gelirinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 düşüşle 377 milyon lira düzeyinde gerçekleştiği ifade edildi.

Açıklamada, bu gerilemede, son 3 aylık dönemde özellikle sanayideki gevşek görünümün devam etmesine paralel olarak elektrik talebinin daralması ve doğal gaz fiyatlarındaki indirimin serbest piyasadaki (DUY Piyasası) elektrik fiyatına yansıtılmasının etkili olduğu bildirildi.

Akenerji'nin sanayinin yoğun olarak bulunduğu bir bölgede elektrik dağıtım faaliyeti gösteren SEDAŞ'ı 2009 yılının ilk çeyreğinde devraldığı anımsatılan açıklamada, Şirketin özsermaye yöntemi ile finansal tablolarına konsolide edilen SEDAŞ'ın finansal tablolara 16 milyon lira olumlu katkısı olduğu belirtildi.

Yatay büyüme stratejisini, üretimde kaynak çeşitliliği ile birlikte yenilenebilir ve yerli kaynak üretimi üzerine kuran Akenerji'nin, hidroelektriğin yanı sıra rüzgar enerjisiyle ilgili yatırımlarına yılın üçüncü çeyreğinde de devam ettiği ve Balıkesir'in Bandırma ilçesinde 15 MV kurulu gücündeki rüzgar santrali projesini kurulum ve test çalışmalarının tamamlanmasından sonra eylül ayında ulusal şebekeye enerji verir hale getirdiği dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Piyasalardaki finansal sıkışıklığa rağmen, devreye giren bu ilk yenilenebilir enerji kaynağına dayalı projemiz için yine yılın üçüncü çeyreğinde HSBC Bank PLC'den yatırım kredisi kullandık ve bununla birlikte yenilenebilir kaynağa dayalı mevcut bütün lisanslı projelerimizin finansmanını tamamlamış olduk. Yakın zamanda devreye aldığımız rüzgar santralimiz ve önümüzdeki sene devreye girecek olan diğer yenilenebilir enerji kaynağına dayalı projelerimiz ile doğal gaz fiyatlarına olan bağımlığımızı azaltmayı hedeflemekteyiz. Bunun da Şirketimizin net karına olumlu etki sağlayacağını düşünüyoruz.”

Genel ekonomik ortamdaki belirsizliklerin ve durgunluğun 2009 yılının son çeyreğinde de devam edeceğinin öngörüldüğüne dikkatin çekildiği açıklamada, buna karşılık projelerin finansmanı açısından finansman maliyetlerindeki düşüşün memnuniyet verici olduğu vurgulandı.

Açıklamada şöyle denildi:

“2009 yılının dokuz ayında ülkemizdeki elektrik talebi ortalama yüzde 5 azaldı. Sanayi üretiminde kapasite kullanımı, 2008 yılına göre hala zayıf seyretmekle beraber, Hükümetin mart ayı itibariyle açıkladığı teşvik paketleri ve global piyasada kendini göstermeye başlayan olumlu algı, elektrik talebi açısından özellikle haziran ve temmuz aylarında olumlu sinyaller verdi. Fakat yılın son çeyreğinde bayram tatilleri sebebiyle özellikle sanayi kesimi tüketiminde bir canlanma trendi beklemenin çok anlamlı olmayacağı kanaatindeyiz.”

Gençler hisse satmakla meşgul

Sabancı Holding'te 9 aile üyesinin gruptan kopuşunu sembolize eden hisse satış kararlarından sonra Koç Ailesi'nin iki üyesi de Arçelik ve Koç Holding'teki kişisel hisselerini sattı. Hisse satışlarında kişisel yatırımlar nedeniyle duyulan nakit ihtiyacı yanında, hisse fiyatlarındaki hızlı yükselişlerin de etkili olduğu ileri sürüldü.

REFERANS

Türkiye'nin büyük holdinglerine son iki yıldır hisse satışları damgasını vuruyor. Aile holdinglerinde bir dönem üst düzey görev almış üyelerin kimi aileden koptuğu için, kimi ihtiyaçtan, kimi ise finansal fırsatları değerlendirmek amacıyla ellerindeki holding şirketlerinin hisselerini satıyor. Geçtiğimiz yıllarda Sabancı Holding'te yaşanan hisse satış sürecinin bir benzeri de bu sıralarda Koç Holding'te yaşanıyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç'un üç oğlundan ikisi hisse satışlarıyla gündemde.

Geçtiğimiz haftalarda ortanca oğul Ömer Koç ile küçük oğul Ali Koç ellerinde bulunan Koç Holding ve Arçelik hisselerini 99 yıl içinde satmak üzere Merkezi Kayıt Kuruluşu'na (MKK) kote ettirmişti. Önce ortanca oğul Ömer Koç, satış bildiriminden sadece bir hafta sonra elinde bulunan Koç Holding hisselerini sattı. Dün de en küçük oğul Ali Koç, Arçelik hisselerini 4.22 TL ortalama fiyattan sattı. Ali Koç'un cebine bu satıştan 26 milyon TL para girdi. Bu satışla Ali Koç'un Arçelik'te doğrudan payı kalmadı. Satışa konu olan hisseler ödenmiş sermayesi 675.7 milyon lira olan Arçelik'in yaklaşık yüzde 0,9'una karşılık geliyor.

Koç Holding Başkan Vekili Ömer Koç geçen hafta, 24 milyon adet Koç Holding hissesini satarak 92 milyon liralık satış geliri elde etmişti. Bu satıştan sonra Ömer Koç'un elinde sadece 43.3 milyon Koç Holding hissesi kaldı. Hisselerini 3.80 TL fiyattan satan Ömer Koç'un Koç Holding'teki doğrudan sermaye payı da yüzde 2,79'dan yüzde 1,79'a geriledi.

Kişisel ihtiyaçlar

Her ne kadar Ali ve Ömer Koç kardeşler ellerindeki bu hisseleri satmışlarsa da aslında halen iki Koç Ailesi üyesinin de bu şirketlerdeki hisselerle ilişkisi bitmiş değil. Bu şirketlerde dolaylı olarak büyük hissedar olan holdingin çatı şirketi Temel Ticaret'teki hisse payları nedeniyle her iki kardeşin de halen Arçelik ve Koç Holding'te oldukça büyük payları bulunuyor. Fakat satışa sunulan hisseler sadece şahıslarına ait hisseler olsa da ailenin iki üyesinin bu satışları çok hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi, hisse satışlarının nedeni konusunu gündeme taşıdı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili olarak görevi devam eden Ömer Koç'un vakıf işlerine ayırdığı vakit ve kaynağın, gelir getiren bu hisse satışlarının sebebi olduğu inancı hakim.

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Kurumsal İletişim ve Bilgi Grubu Başkanı olan Ali Koç ise bu sıralar Fenerbahçe Asbaşkanı sıfatıyla daha çok ön planda. Aziz Yıldırım'dan sonra Fenerbahçe'nin Başkanı olacağı şimdiden konuşulan Ali Koç'un da kişisel yatırımları ve ihtiyaçları nedeniyle hisse sattığı tahmin edilse de, değerlendirme yapılırken hisse fiyatlarında son 1 yılda gerçekleşen yükselişlerin de göz ardı edilmemesi öneriliyor.

70 milyonluk ekstra gelir

Ömer Koç'un satışını yaptığı 24.4 milyon adet Koç Holding hissesinin yaklaşık 8 ay önceki satış değeri hisse başına 1.71 TL'den 41.7 milyon TL'yi buluyordu. Fakat Ömer Koç hisseleri geçen hafta satarak 3.8 TL ortalama hisse fiyatında toplam 92.8 milyon TL satış geliri elde etti. Aynı şekilde Ali Koç'un sattığı 6 milyon 175 bin 838 adet Arçelik hisse senedinin 8 ay önceki değeri 1.23 TL'lik fiyatla sadece 7.6 milyon TL ederken, Arçelik hisselerinde dünkü 4.22 TL ortalama fiyattan hisse satışı Ali Koç'a 26 milyon lira getirdi. Yani sekiz ay içerisinde hisse fiyatlarında yaşanan çok hızlı yükselişler, iki kardeşin hisse satışlarından 69.5 milyon TL daha yüksek satış geliri elde etmesini sağladı. Ali ve Ömer Koç'un kişisel portföylerinde bulunan grup hisselerinin satışını fiyatlardaki yükselişi değerlendirmek için yapmış olma olasılığının gözden uzak tutulmaması tavsiye ediliyor.

SABANCILAR DA SATMIŞTI

Bu yıla ise Sabancı Holding'ten ayrılan Sabancı Ailesi üyelerinin hisse satış kararları damgasını vurdu. Şubat ayında Sabancı Ailesi'nin 9 üyesi 284.6 milyon adet Sabancı Holding ve 251 milyon adet Akbank hisse senetlerini 10-20 yıllık bir sürede satmak üzere Merkezi Kayıt Kuruluşu'na (MKK) başvuruda bulunmuştu. Bu kotasyonun ardından da Ali Sabancı, Şevket Sabancı, Özcan Sabancı, Ömer Sabancı, Zerrin Sabancı, Emine Kamışlı, Can Köseoğlu ve Kazım Köseoğlu arasından ilk hisse satışı, Emine Kamışlı'dan gelmişti. Emine Kamışlı MKK'ya kayıt ettirdiği 53 milyon adet Sabancı Holding hissesinin 700 binini 5.75 TL ortalama fiyattan satarak 4 milyon 25 bin liralık satış geliri sağlamıştı. Demir Sabancı ise Sabancı Holding hisselerinde gerçekleştirdiği satışın ardından 2006 yılında 14.3 milyon TL'Lik vergi ödemesiyle Türkiye'nin vergi rekortmeni olmuştu.

Hisse Senetleri - 10 Kasım 2009

Bugün işlem gören hisse senetlerindeki değişimi aşağıdaki tablodan takip edebilirsiniz.

Aşağıdaki tabloda, düşen hisse senedi sayılarının yanı sıra artan hisse senetleri ve değeri değişmeyen hisse senetlerini de görebilirsiniz. Tablonun aşağısındaki kutucuk vasitası ile hisse yorumları yapabilir, yorumlarınızla diğer takipçilere destek olabilirsiniz.

İşte 10 Kasım'da hisse senetlerinin durumu:

Fiyatı Artanlar 147 Fiyatı Azalanlar 104 Fiyatı Değişmeyenler 70

DYH: Hisse satışı yok

Doğan Yayın Holding, doğrudan ve dolaylı bağlı ortaklıkları nezdinde faaliyet gösteren bazı gazetelerin satıldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Doğan Yayın Holding tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamada, medyada çıkan haberlere ilişkin olarak şunlar kaydedildi:

“Bugün bir kısım medyada, doğrudan ve dolaylı bağlı ortaklıklarımız nezdinde faaliyet gösteren bazı gazetelerin satıldığı yönünde haberler yer almıştır. Mevcut durum itibariyle, söz konusu haberler gerçeği yansıtmamakta olup, daha önce konuya ilişkin olarak yapılan açıklamalar dışında, mevcut durum itibariyle kamuya açıklama yapılmasını gerektirecek herhangi bir durum bulunmamaktadır.”

Bono piyasası faizi geriledi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 3 Ağustos 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,05 puan düşerek yüzde 8,60'tan kapandı.

Bu tahvilin basit getirisi yüzde 8,87 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 8,92, bileşik getirisi yüzde 8,65 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 14.45 itibariyle, alışta en düşük 1,4715 lira, en yüksek 1,4740 lira, satışta en düşük 1,4775 lira, en yüksek 1,4800 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler en düşük yüzde 6,75, en yüksek yüzde 6,80 ve ortalama yüzde 6,75'ten yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4986, sterlin-dolar paritesi 1,6661, yen-dolar paritesi ise 90,08 düzeyinde seyrediyor.

Hisse Senetleri - 9 Kasım 2009

İMKB'de işlem gören bütün hisse senetlerindeki değişim, aşağıdaki grafikte belirtilmiştir. Bu grafikte, kaç hisse senedinin düştünüğü, kaç hisse senedinin değerinin arttığını ya da kaç hisse senedinin değerinin değişmediğini görebilirsiniz, alttaki formdan yorum yapabilirsiniz.

Fiyatı Artanlar 265 Fiyatı Azalanlar 32 Fiyatı Değişmeyenler 25