Hisse Senetleri ve Hisse Yorumları

29 Aralık 2009 Salı

Hisse Senetleri - 28 Aralık 2009

28 Aralıkta işlem gören hisse senetlerinin durumu, aşağıdaki gibidir
Fiyatı Artanlar
79

Fiyatı Azalanlar
153

Fiyatı Değişmeyenler
95

Etiketler: , , ,

İlk iki ayın mevduatı

2010 yılında tasarrufların değerlendirilmesine geçmeden, bundan yaklaşık 7 ay önce yazdığımız yazıdaki önerileri ve bu önerilerin performansını hatırlatmakta fayda var.

Tavsiyeler çok parlak sonuç verdiği için değil, yeni önerileri okuyacaklar açısından eski performans konusunda fikir vermek için. O zamanki ilk tavsiyemiz ihtiyacı olanlar için Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimlerinden faydalanmak yönündeydi. Mayıs sonunda şöyle yazmışız: ... şimdi yapacağınız tüketimi ertelediğinizde, örneğin bir yıl sonra tüketmek istediğinizde, mal ya da hizmetten ancak yüzde 3-5 daha fazla tüketebileceksiniz.

Bundan 12 ay önce, tüketimini bir yıl ertelemeyi kabul etmenin ödülü, aynı mal ya da hizmetten yüzde 8-10 daha fazla tüketmekti. Bir başka deyişle tüketimi ertelemenin ödülü yarıya inmiş oldu. Diğer taraftan, hükümet KDV ve ÖTV indirimleri ile stoklarını eritmek için fiyat indiren şirketler de şimdi tüketmenin cazibesini artırıyor. Eğer ihtiyaç varsa söz konusu indirimlerle birlikte, faizlerin düşük olması ihtiyacın karşılanması için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Söylediklerimiz belli bir geliri olup, iş güvencesine sahip olduğunu düşünen, döviz borcu olmayan ve belli bir düzeyde tasarruf edebilenler için geçerli.

Dolar alan hâlâ zararda

Mevduat faizlerinin yüzde 11-12 olduğu dönemde, bono ve tahvilin riskin az olması nedeniyle diğer yatırım araçlarına göre daha cazip olduğunu ifade etmişiz. O zamanlar 7-8 aylık bonoya parasını koyanlar yüzde 7 gibi bir kazanç elde ederken o günlerin en fazla işlem gören tahvillerinden 2 Şubat 2011 vadeli tahvil alanlar şimdiye kadar yüzde 10 civarında bir getiri elde etti. Mevduat ise net yüzde 5,5 gibi bir faiz kazandırdı. İkinci önerimiz döviz almamak yönündeydi.

Elde kalan tasarrufları dövize yöneltmek mümkün. Ancak, döviz yatırımından para kazanmanın çok zor olduğuna geçtiğimiz 7-8 yılda hep beraber tanıklık ettik. Bugün 1.56 TL'den satın alacağınız doları, bir yıl sonra, 1.75'in üzerinden satabilir misiniz? O günlerde, 1.56'dan dolar alanlar hâlâ zararda. Mayıs sonunda önerilerimizi yaparken Hisse senedi yatırımları açısından şu seviyelerde beklemek daha akıllıca gözüküyor. Piyasalar aşağı geldiğinde portföyün bir kısmı ile hisse senedi yatırımı yapılabilir demişiz. O günlerde hisse senedi alanlar, bizim öngöremediğimiz kadar çok para kazandılar. Yanılmışız. Gerçi endeksin o seviyenin altına indiği de görüldü ama o zamandan bu yana getiri yüzde 40'ı buldu.

Bono almanın zamanı değil

Bugüne geldiğimizde, önümüzdeki 3 ayda, para kazanmaktan çok, parayı korumaya özen gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz. O nedenle, mevduat gibi riski az yatırım araçlarının öne çıkacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki 3 aylık dönemde mevduat ve bono faizlerinde artış olabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle son dönemde getirisi artmasına rağmen, bono ve tahvil yatırımları için erken.

Bir ya da iki ayı mevduatta geçirip, zarar etmeden bono faizlerindeki yükselişi takip etmekte fayda görüyoruz. Şimdi yüzde 9,5 faizden alınan uzun vadeli bonoların 1 ay içinde para kazandırmayabileceğini, hatta zarar ettirebileceğini tahmin ediyoruz. Kurlarda kısa vadede yükseliş olup olmayacağını öngörmek kolay değil.

Hisse senetleri riskli

2010 yılına genel olarak bakıldığında, Türk Lirası'nın bir miktar değer yitirmesini beklemekle birlikte mevduat faizinden ya da bir iki ay sonra göreceğimiz bono faizinden daha fazla değer yitireceğini düşünmüyoruz. Dolayısıyla döviz almanın getirisi doğru zamanda alıp satma gibi iddialı bir işe soyunmuyorsanız, bono ve mevduatınkinden daha fazla olmayacağı kanaatindeyiz.

Borsa konusunda, daha önce yanılmış olmamıza rağmen, yine aynı muhafazakâr öngörüyü koruyoruz. Krizin bazı sorunları atlatılmış olabilir ama hiç kriz olmamış, her şey kriz öncesinin hızıyla devam ediyormuş gibi fiyatlanmaya başlayan bir hisse senedi piyasasının her gün ekranın önünde nöbet tutmayanlar için riskli olduğunu düşünüyoruz.

Etiketler: , ,

Brisa Bridgestone kararı

Brisa Bridgestone Sabancı Lastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu'nun 2010-2014 yıllarına ait 272 milyon lira tutarındaki Tevsi ve Modernizasyon Yatırım Planını kabul ettiği bildirildi.

Brisa Bridgestone Sabancı Lastik'in Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayımlanan yazısında, şirketin Yönetim Kurulu'nun 2010-2014 yıllarına ait 272 milyon lira tutarındaki Tevsi ve Modernizasyon Yatırım Planını kabul ettiği ifade edildi.

Yazıda, bu yatırımlar için Yatırım Teşvik Belgesi alınmasına ve süresi 2009 yılı sonu itibariyle bitecek olan mevcut Yatırım Teşvik Belgesinin kapatılması için T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı'na gerekli başvuruların yapılmasına karar verildiği kaydedildi.

Etiketler: , ,

24 Aralık 2009 Perşembe

Hisse Senetleri - 23 Aralık 2009

23 Aralık 2009 tarihinde, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisse senetleri, günlük bazda ortalama 0,72 oranında düştü. Buna göre 121 hisse senedi artış gösterirken, 135 hisse senedi ise düşüş gösterdi. 66 hisse senedinde ise bir değişim olmadı.

Aşağıdaki grafikte, bu rakamları istatistiksel olarak da görebilirsinizFiyatı Artanlar
121

Fiyatı Azalanlar
135

Fiyatı Değişmeyenler
66

Etiketler: , , , ,

2010 ekonomisine dikkat!

Reuters’in siyasi risk analisti Peter Apps, 2010 yılında Avrupa’nın gelişmekte olan piyasalarını etkileyebilecek siyasi risklere ev sahipliği yapan ülkeler arasında Türkiye’ye de yer verdi. Türkiye seçimler, Ergenekon davası ve Doğan Yayın Holding’in vergi davası dolayısıyla risk grubunda bulunuyor.

Ak Parti hükümetinin 2011’de genel seçimlerle karşı karşıya olduğu düşünüldüğünde Avrupa Birliği (AB) adayı Türkiye, 2010’da sıkıntılı bir döneme giriyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın popülerliği yüksek işsizlik oranı ve demokratik açılıma gelen muhalif tepkiler dolayısıyla gerilemiş durumda. Bazı analistler Ak Parti’nin oy kazanmak adına mali tedbir politikasını terk edebileceğini belirtiyor.

Ergenekon davası da laik ordu ve kökleri siyasi İslam’da olan hükümet arasındaki ilişkiler için bir sınav niteliğinde. Diğer yandan ülkenin en büyük medya grubu olan Doğan Yayın Holding’le ilgili vergi davası da ülkede basın özgürlüğü için bir sınav teşkil ediyor.

IMF, ERGENEKON, DOĞAN

Türkiye’yle ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar şunlar: Birincisi hükümet IMF ile yeni bir standby anlaşması imzalayacak mı? Bu anlaşmanın imzalanmaması hükümetin kesenin ağzını açmasına neden olabilir.

İkincisi Ergenekon davası sonucu ordunun en üst düzeyindeki komutanlar suçlu bulunacak mı? Üçüncüsü de Doğan Yayın Holding’e 3.3 milyar dolardan fazla fatura kesen vergi davası siyasi sebepleri olan bir cadı avı olarak mı görülüyor?

Türkiye’yle ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki başkanlık seçimlerini kim kazanacak? Eğer geçtiğimiz Nisan ayında yapılan parlamenter seçimlerde olduğu gibi başkanlık seçimlerini de KKTC’nin şahinleri kazanırsa bu durum Türkiye’nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engellerden biri olan Kıbrıs’taki parçalı yapının sürekli hale gelmesine neden olabilir.

DOĞU AVRUPA ÜLKELERİ

Türkiye dışında risk grubunda olan ülkeler başta Ukrayna olmak üzere Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya. Ukrayna’da 17 Ocak’ta yapılacak başkanlık seçimleri şimdiden bütçeyi ve IMF kurtarma paketini engellemiş durumda. Devlet şirketleri şimdiden borçlarını ödeyemeyeceklerini ilan ettiler. Ukrayna’dan bu yönde gelecek yeni bir açıklama küresel piyasalardaki gerginliği daha da artırabilir.

Anketler seçimlerde Başkan Viktor Yuşçenko’nun Yulia Timoşenko’ya ya da Viktor Yanukoviç’e karşı seçimi kaybedeceğini gösteriyor. Timoşenko 2010 bütçesinin seçimlerden sonra kabul edilmesinin muhtemel olduğunu söylese de analistler Yanukoviç’in seçimi kazanırsa yeni bir parlamenter seçim çağrısı yapacağını ve istikrarsızlığı Eylül’e kadar uzatacağını belirtiyor.

Diğer yandan Macaristan, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Polonya’da da ufukta seçimler var. Özellikle Macaristan ve Letonya seçimleri, yerel politika yapım süreçlerinin istikrarını bozma ve IMF ile anlaşmaları tehlikeye atma tehlikesi taşıyor. Ancak Romanya’nın da başkanlık seçimlerinin ardından siyasi bir belirsizliğe girme ihtimali var.

Analistler ayrıca ekonomik kriz sonrası bölgede işsizliğin artmasıyla sosyal huzursuzluğun ve yabancı düşmanlığının da artacağını belirtiyor.

PUTİN VE MEDVEDE

Son olarak dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi olan Rusya’nın enerji ihracatına bağımlılığı sürüyor. Dolayısıyla enerji fiyatlarındaki düşüş finans piyasalarında bir satışı tetikleyip 1994’ten bu yana yaşanan en büyük daralmanın toparlanmasında engel yaratabilir.

Hem Başbakan Vladimir Putin hem de Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev 2012 seçimlerinde cumhurbaşkanlığı yarışına gireceklerinin işaretini verdi. Putin ülkede hala çok popüler. Ancak ekonomik krizin bu popülerliği zayıflatması durumunda yaşanabilecek olaylar da Rusya’yı risk haritasına sokuyor...

Etiketler: , , , ,

Kredi oranlarında artış

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılıkta aktifin yüzde 47'sini oluşturan kredilerde, son dönemde bir hareketlenme görülse de Ekim-2008 - Ekim 2009 döneminde kredilerin sadece yüzde 1 oranında arttığını kaydetti.

Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) ASO Gündem Toplantılarının yedincisi, Bankacılık Düzenleme BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in katılımıyla yapıldı.

Bilgin konuşmasında, bankacılık sistemine değinerek, sektörde geçen yıllarda görülen büyüme rakamlarının bu dönemde görülmediğini, sektörün Ekim 2008 - Ekim 2009 döneminde aktif toplamının sadece yüzde 11 oranında büyüdüğünü söyledi.

Bankacılık sisteminin en büyük kaleminin krediler olduğunu vurgulayan Bilgin, Aktifin yüzde 47'sini oluşturan kredilerde, son dönemde bir miktar hareketlenme görsek de Ekim 2008 - Ekim 2009 döneminde krediler sadece yüzde 1 oranında artmıştır. Ekim 2009 sonunda krediler toplamı 377 milyar liradır diye konuştu.

Ekim 2009 sonunda 377 milyar lira olan kredilerin yaklaşık 1,5 ay sonra 11 Aralık 2009 tarihinde 390 milyar liraya yükseldiğini kaydeden Bilgin, Ekim 2008'den, Ekim 2009'a kadar yüzde 1 artan krediler 41 günde yaklaşık yüzde 3 oranında artmıştır dedi.

Bilgin, 2010 yılında sektörde kredi büyümesinin 2009'a göre daha güçlü olmasını ve yüzde 10-15 arasında gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.

Etiketler: , ,

Temsa, açılım yapıyor

Temsa Global Sanayi ve Ticaret A.Ş Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Mehmet Buldurgan, otobüs pazarında dünyada söz sahibi olan Almanya'ya da otobüs satmaya başladıklarını bildirdi.

TEMSA Global A.Ş Üst Düzey Yöneticisi ve Adana Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Buldurgan, Antalya Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (ANSİAD) düzenlediği “Yönetim ve liderlik” konulu toplantıya konuşmacı olarak katıldı.

Yönetimde liderliğin çok önemli olduğunu belirten Buldurgan, “Lider olan, ırmağın yönünü değiştiren kişidir” dedi. Temsa'nın 2000'li yılların başında kapanma noktasına geldiğini, daha sonra çok hızla bu şirketi ayağa kaldırdıklarını anlatan Buldurgan, Temsa Global AŞ'nin şemsiye bir şirket olduğunu ve artık dünya çapındaki dev markaları yönettiğini kaydetti. Bu markaların birçoğunun Türkiye pazarından sorumlu olduklarını, Kazakistan, Özbekistan Türkmenistan'da da distribütörlük yaptıklarını anlatan Buldurgan, Adana'daki fabrikalarının ardından Adapazarı ve Mısır'a da fabrika açtıklarını vurguladı. Mısır'daki fabrikanın, otobüs, minibüs üretimi yaparak, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerine ihracat yapabilecek şekilde planlandığını ifade eden Buldurgan, şöyle konuştu:

“Bu yıl zor bir yıl oldu. Yatırım yapıp ihracata başlanacak bir dönemde krize yakalandık. Mısır'dan Libya'ya ihracat başlatacaktık krize yakalandık. Bu durumun çabuk geçmesini ümit ediyoruz. Krizde otomotiv sektörü dünyada çok küçüldü. Krizin çıktığı ülke olan Amerika'da bile ekonomi yüzde 2,5 küçüldü. Şirketimizin ihracatının çok iyi olması nedeniyle bu dönemi en az hasarla atlatmaya çalışıyoruz. Geçen sene 200 milyon dolar ihracat yaptık. Bu sene ise yüzde 10'un altında kaldık.

Bu yıl da büyüdüm diyene şüphe ile bakarım. Otomotiv sektörü tüm dünyada küçüldü. Türkiye'de Temsa, krizi en az hasarla atlatmaya çalıştı. Yüzde 10 küçüldük. Temsa büyük bir şirket. Sadece 180-190 milyon dolarlık ihracat taşımaz şirketi. Doğal olarak küresel krizin de etkisiyle iç pazarda da biraz küçüldük. Kriz öncesi rakamları incelediğimizde 1 milyar doları yakalama şansı bulan şirketimiz, krizle birlikte biraz küçülse de her zaman amiral gemisi oldu.”

Temsa Global A.Ş'nin Japonya ile ilişkileri olduğunu, Japon Yeni'nin inanılmaz yerlere geldiğini ve çok güçlendiğini ifade eden Buldurgan, “Dolayısıyla global kriz dayağı yerken, iç pazar aşırı küçülmesi dayağı yerken, bir de Japon Yeni dayağı yiyoruz. Krizin çıktığı ülke ABD yüzde 2,5 küçüldü, bizim küçülmemiz yüzde 6,5 mu, yüzde 7 mi olacak tartışması halen sürüyor. Temsa olarak biz öncelikle Avrupa pazarını korumaya çalışıyoruz” dedi.

ALMANYA'YA OTOBÜS SATIYOR

Avrupa Birliği'nin emisyonlarda “Euro 5” motor normuna geçtiğini, Türkiye'de ise “Euro 4” ile devam edildiğini kaydeden Buldurgan, “Dolasıyla Adana fabrikası, Avrupa ve Türkiye'nin üretim üssüdür. Bugün Adana fabrikasından çıkan bir otobüs yarım saat sonra Mersin Limanı'na giriş yapıyor. Mersin Limanı'ndan İtalya'nın Trieste Limanı'na giden bir ro-ro bir gün sonra Avrupa'nın göbeğinde, bir gün sonra da müşteriye ulaşmaktadır. Temsa'nın böylesine bir tedarik zinciri, lojistik fırsatı var. Bu, Temsa için büyük bir şans” diye konuştu.

Otobüsü ilk üreten Almanya'ya otobüs ihraç etmeye başladıklarını anlatan Buldurgan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Almanya'ya ihracat rakamları küçük kalacak ama gelecek parlak olacak.

Bu sene Almanya'ya 70 otobüs ihraç ettik. Bu büyük bir rakam değil ama bunun yanına bir sıfır koyduğunuzda bakın ne olur? Fransa'ya her yıl 400 otobüs ihraç ediyoruz. Bir numaralı pazarımız Fransa. Adana'da üretilen, Avrupa'ya ve diğer ülkelere satılan minibüs ve otobüs toplamı 975. Üretilen her 100 otobüsün 75'i ihraç ediliyor. Bunlar iyi rakamlar ama yeterli değil.”

“ADANA, SANAYİDE SIÇRAMA YAPAMADI”

Konuşmasının ardından Antalyalı iş adamlarının sorularını yanıtlayan Buldurgan, “Adana sanayileşmede neden iyi bir sıçrama yapamadı?” sorusuna da şu karşılığı verdi:

“30 sene önce Adana şantiye yeriydi. Adana çok ciddi vasıfsız göç aldı, çok fazla vasıflı göç verdi. Vasıfsız göç alıp da vasıflı göç verilince tablo bir anda değişti, Adana rant bölgesi oldu. Sanayiciler, sermaye sahipleri rantı tercih etti ve yatırımlar durdu. 32 yıldır sanayinin içindeyim. Sanayicilik bisiklete binmek gibidir. Bisikletten düştüğünüz zaman tekrar binmek için çaba harcarsınız fakat Adana'da çaba harcanmıyor. Teşvikler açıklandı, Adana hala zengin görüldüğü için teşvik verilmedi. Osmaniye il oldu, çok ciddi kan kaybı oldu. Bir de çok birlik beraberlik olmadı. Daha bunun çıkış formülü bulunmadı. Herkes bankaların mevduatına bakıyor. Mevduatlara bakınca doğru, rant doğru ama bu bir türlü sanayi hamlesine yansımadı. Türkiye'nin sorunu da bu. Biz ancak üreterek ve ürettiğimizi ihraç ederek kazanırız.”

Etiketler: , , , ,

23 Aralık 2009 Çarşamba

Hisse Senetleri - 22 Aralık 2009

Hisse senetlerinin bugünkü değişimini aşağıdaki grafikten görebilirsiniz. Kaç tane hisse senedi artış sağlamış, kaç tanesi düşmüş ve kaç tanesinin değeri değişmemiş, hepsi aşağıdaki teknik analiz grafiğinde.
Fiyatı Artanlar
151

Fiyatı Azalanlar
101

Fiyatı Değişmeyenler
70

Etiketler: , , , ,

Foreks piyasası düzenlemesi

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, foreks piyasasında günlük hacmin 3 milyar doları geçtiğini belirterek, buna ilişkin düzenlemenin ocak ayının ilk 15 günü içinde çıkabileceğini bildirdi.

Akgiray, PriceWaterhouseCoopers Business School'un ev sahipliğinde bu yıl 8. kez gerçekleştirilen ve “Kriz sonrasına hazırlanırken işletmelerin yol haritası” konulu Çözüm Ortaklığı Platformu'nun açılışında yaptığı konuşmada, 2007'de dünyada başlayan çalkantının bu yıl tavan yaptığını ve biraz daha süreceği yönünde beklentiler olduğunu söyledi.

Bu dönemde düzenleyici ve denetleyici otoriteler tarafından nasıl politika izleneceğinin netleşmediğini ifade eden Akgiray, şöyle konuştu:

“Geçmişteki hatalara bakarsak, 'az regülasyon var' diye sonuç çıkarmak tamamen yanlış. Belki de fazla regülasyon var. Aşırı, gereksiz oranda regüle edilen pazarlar ile regülasyondan tamamen uzak piyasalar... Dolayısıyla aşırı regüle edilenlerle edilmeyenler arasındaki fark çok büyük. Bu bir sıkıntı... Bunun böyle olmaması ve bu farkın azaltılması gerektiği anlaşıldı. Aşırı regülasyon olan sektörler ve pazarlardaki regülasyon azaltılacak, daha net, daha hedefe gider şekilde olacak. Daha şeffaf olacak. Regülasyon, korkutucu değil. Bu, iyi kullanılırsa daha iyi sonuçlar alınacağı inancıyla yapılmalı.”

“HALKA AÇIK ŞİRKET SAYISINI ARTIRACAĞIZ, TATLANDIRICI VEREREK”

Türkiye'deki sermaye piyasalarına değinen Akgiray, ülkede bankacılık dışı piyasaların açıklanabilecek nedenlerle çok geride kaldığını, halka açık firma sayısının 300 civarında olduğunu belirtti.

Akgiray, şöyle devam etti:

“Bu sayı 400 de olmadı, 1.000 hiç olmadı. Türkiye'yi, benzer veya kendisinden daha küçük ekonomilerle karşılaştırdığımızda, bu bizim boynumuzu büküyor. Çok geri kalmış. Hisse senedi ve sermaye piyasası “Öyle bir yer, birileri bir şeyler alıp satıyor, 'küçük rakamdan alırsak büyük rakamdan satarsak para kazanacağız' denen bir alan. Bu komedi gibi bir şey. Bu Aziz Nesin'lik bir vaka. Şu anda taslak bitmek üzere, söz de aldık, Meclis takvimi de müsait. En geç mart ayı sonuna kadar yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nu Meclis'ten geçirmek üzere planlar yapıldı. Kanun birkaç şey getiriyor. Tek amacı sermaye piyasalarını büyütmek. Bunu nasıl yapacağız? Halka açık şirket sayısını artırarak... Nasıl artıracağız? Tatlandırıcı vererek..."

“BORSA, BİRKAÇ MANİPÜLATÖRÜN MALI DEĞİLDİR”

Foreks piyasasına da dikkati çeken Akgiray, “Foreks piyasası tamamen denetim dışı. Bugünlerde günlük hacim 3 milyar doları geçti. Binlerce insan parasını kaybediyor. Bunu düzenleme görevi SPK'ya verildi. Tahmin ediyorum ocak ayının ilk 15'inde o düzenleme çıkar” dedi.

SPK Başkanı Vedat Akgiray, Borsa'nın, oraya yatırım yapanların yeri olduğunun altını çizerek, “Birkaç tane manipülatörün malı değildir. Bunu göstermek istiyoruz. Birkaç aydır ufak tefek yaptığımız milimetrik atışlar, o camialarda epey bir dedikoduya yol açtı. Etkili oluyor, biraz daha etkili hale getireceğiz” dedi.

Halka açılma sürecinin, şirket hazır olduktan sonra bir ay içinde yapılabilirliğinin “çok aşikar” olduğunu ifade eden Akgiray, bunu yapmak için her türlü altyapıyı kurduklarını vurguladı.

Akgiray, “Halka açılmamanın çok önemli nedeni yoksa, 'bende çok önemli kanunsuz iş var, dursun sonra bakarız' demiyorsanız, halka açılmamak çok akılsız bir karar olacak diyorum 2010 ve 2011'de, biz işimizi doğru yaparsak” şeklinde konuştu.

Etiketler: , , ,

Air Comet, iflas etti

İspanyol özel havayolu şirketi Air Comet iflas etti.

Marsans Grubu'na bağlı olan Air Comet'in yönetimi tarafından yapılan açıklamada, şirketin, borçlarından dolayı İngiliz mahkemesi tarafından cumartesi gününden itibaren bilet satışlarının durdurulduğu hatırlatılıp, şirketin kapatılma işlemlerinin başlatıldığı duyuruldu.

Sendika kaynakları ise, 640 çalışanı olan Air Comet'in Alman bankası Nord Bank'a 25 milyon dolar borcu bulunduğunu bildirdi.

İngiliz mahkemesinin aldığı karar gereği, Air Comet'in 13 uçağına haciz konulduğu da kaydedildi.

Etiketler: , , ,

Bono piyasası faizleri yükseldi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 3 Ağustos 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,02 puan artarak yüzde 9,42'den kapandı.

Bu tahvilin basit getirisi yüzde 9,69 oldu. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 9,67, bileşik getirisi yüzde 9,40 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 16.00 itibariyle, alışta en düşük 1,5220 lira, en yüksek 1,5230 lira, satışta en düşük 1,5270 lira, en yüksek 1,5290 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemler en düşük yüzde 6,50, en yüksek yüzde 6,55 ve ortalama yüzde 6,50'den yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,4310, sterlin-dolar paritesi 1,6016, yen-dolar paritesi ise 91,38 düzeyinde seyrediyor.

Etiketler: , , , ,

Köprüye zam yolda

Karayolları Genel Müdürlüğü’nü (KGM) devlet bütçesi dışına çıkararak özel bütçeli bir kurum haline getiren ve otoyolların işletme haklarının devredilmesiyle özelleştirilmesine olanak sağlayacak yasa tasarısı, TBMM’ye sunuldu

Tasarıyla, “kamu yararı ve zaruret bulunduğu” gerekçesiyle devletin ormanlık alanlarda yaptığı tesislerin de benzeri biçimde özelleştirilmesinin yolu açılıyor.

Tasarıyla köprü geçişlerine de yüzde 53.8 düzeyinde rekor zam yapılması öngörülürken, yasa çıktığında kamyonet, pikap, ambulans ve cenaze araçlarının 3.25 TL yerine 5 TL ödemesi gerekecek.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 59 yıllık teşkilat yasasını değiştiren 33 maddelik yasa tasarısı, TBMM’ye sunuldu. Gerekçesinde, “karayollarıyla ilgili mevzuatın ülkenin ulaşmış bulunduğu liberalleşme düzeyinden geri kaldığı” vurgulanan tasarıyla getirilen kimi yenilikler şöyle:

- KGM, devlet bütçesi dışına çıkarılarak kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli bir kurum haline getirilecek.

- Otoyollar işletme haklarının devriyle özelleştirilebilecek. işletmeciler, imzalanacak imtiyaz sözleşmesinde belirtilen devlete ödemeleri gereken payları zamanında yatırmadıkları takdirde hesaplanacak gecikme zammını yanı sıra bu meblağın üç katı tutarında idari para cezası da ödeyecek.

- Otoyollarda veya köprülerde ücretini ödemeden geçen araçlardan cezasıyla birlikte tahsil edilecek meblağın yarısı devlete kalacak.
Bu cezaları ödenmediği sürece söz konusu araçların fenni muayeneleri, satışları, devirleri yapılamayacak.

- Otoyollarda kazalara yol açan hayvanların sahiplerine, vali veya kaymakamlar tarafından 120 TL ceza kesilecek.

- KGM’nin her türlü alacağıyla ilgili olarak ortaya çıkan ve miktarı 1 milyon TL’ye kadar olanlarda genel müdürün, 1-10 milyon TL arasında genel müdürü teklifiyle ilgili bakanın, 10 milyon TL’nin üzerindeki uyuşmazlık konusu meblağlarda ise Bakanlar Kurulu kararıyla dava ve icralardan vazgeçmeye yetkili olacak.

Etiketler: , ,

22 Aralık 2009 Salı

Hisse Senetleri - 21 Aralık 2009

Hisse senetlerinin 21 Aralık 2009'daki hareketi aşağıdaki gibi oldu:
Fiyatı Artanlar
236

Fiyatı Azalanlar
30

Fiyatı Değişmeyenler
56

Etiketler: , , , ,

Kapalı fabrika hisseleri

Lokomotif sektörü tekstilde küçülüp, turizm, çimento, enerji ve teknoloji perakendeciliğinde büyüyeceğini açıklayan Sönmez Holding'in borsadaki şirketi Sönmez Filament'in hisseleri 1 yılda yüzde 2966 yükseldi.

HÜRRİYET

Referans Gazetesi'nden Oktay Özdabakoğlu'nun haberine göre, 2008 yılının son günlerinde, 1972'den bu yana faaliyet gösterdiği tekstilde küçülüp, daha kârlı alanlarda yatırımlar yapacağını açıklayan Sönmez Holding'in borsada işlem gören şirketi Sönmez Filament'in hisseleri, yaklaşık 30 kat yükseldi. Sönmez Filament'in geçen yılın aralık ayında 0.30 lira olan hisse fiyatı bir yıllık süre içinde yüzde 2966 oranında değer kazanarak 9.20 liraya yükseldi. Hisselerin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki müthiş artışının etkisiyle şirketin piyasa değeri de 11 milyon dolardan 340 milyon dolara yükseldi.

Sönmez Filament'in 56 milyon 65 bin lira olan sermayesinin yüzde 98,7'si Sönmez Grubu'nun elinde bulunuyor. Hisselerdeki bu yükselişin ardından Sönmez Grubu'nun şirketteki payının değeri de 10.8 milyon dolardan 335 milyon dolara çıktı.

Sönmez'ler 0.67'den hisse aldı

Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez'in şirketteki yüzde 28,89'luk payının değeri 3.1 milyon dolardan 98.2 milyon dolara ulaştı. Sönmez Filament'in halka açıklık oranı yüzde 1,3 seviyesinde bulunuyor. Sönmez Filament hisselerindeki yükselişin üçüncü ayında Sönmez Ailesi'nin üyeleri borsadan hisse aldı. 27 Mart 2009 tarihinde Osman Sönmez 1 milyon 121 bin adet Ali Cem Sönmez 1 milyon 93 bin adet Cemil Sönmez ise 1 milyon 121 bin adet hisseyi, hisse başına 0.67 liradan borsadan satın aldı. Söz konusu şahısların 2 milyon 234 bin lira maliyetle satın aldığı 3 milyon 335 bin adet hissenin bugünkü piyasa değeri 30.7 milyon liraya çıktı. Sönmez Ailesi'nin üyeleri bu hisse alımından yaklaşık 28.5 milyon lira kazançlı çıktı.

Kasımda üretimi durdurdu

Türkiye'nin ilk polyester chips, iplik ve elyaf üreten entegre kuruluşu olarak 1972'de kurulan Sönmez Filament'i bünyesinde bulunduran Sönmez Grubu, bu yılın başında tekstilde küçülmeye karar verdi. Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez geçen yılın sonunda yaptığı açıklamada, turizm, çimento, enerji ve teknoloji perakendeciliği sektörlerine odaklandıklarını ve 2009 yılında bu alanlarda 150 milyon dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını ifade etmişti. Sönmez, 2010'da turizmde, bilişimde, enerji ve çimentoda Türkiye'de ilk 10'da olan bir yeri hedefliyoruz. Bu da 600 milyon dolar ciro hedefi demek diye konuşmuştu. Türkiye'nin en eski tekstil şirketlerinden biri olan Sönmez Filament, geçen yılın kasım ayında üretimini tamamen durdurdu. Celal Sönmez o dönemde yaptığı açıklamada, Artık lokomotif tekstil değil; enerji, turizm ve perakende diyerek, Grubun uzun yıllar lokomotifi olan tekstilde 1990'ların sonunda 4 bin işçi çalışıyordu. Bugün itibariyle tekstilde çalışan sayısı 400'e düşmüş durumda demişti.

Fabrika borçsuz kapandı

Sönmez Filament Kasım 2008'de borsaya yaptığı açıklamada, Uzak Doğu'dan devam eden dampingli ithalat, enerji maliyetlerindeki artışlar, Uzak Doğu ülkelerine göre işçilik maliyetlerindeki artışlar nedeniyle üretimi durdurduğunu ve mevcut makinelerini uygun alıcılar bulunması durumunda satılacağını açıklamıştı. Sönmez Filament yaptığı açıklamada ayrıca 2003 yılından bu yana sürekli zarar edildiğine dikkat çekerek, zaruri personel dışında tüm çalışanların hizmet akitlerinin fesh edildiğini bildirmişti. Bu operasyonun ardından şirkette çalışan sayısı 4'ü taşeron olmak üzere 14'e inmişti. Sönmez Filament'in geçen yılın dokuz ayında 28.3 milyon lira olan cirosu, bu yılın aynı döneminde 547 bin liraya indi. Şirketin net zararı 3 milyon 842 bin lira oldu. Banka borcu bulunmayan Sönmez Filament'in 52 milyon 235 bin lira olan aktif büyüklüğünün yüzde 98'ini özsermayesi oluşturuyor.

Etiketler: , , ,

21 Aralık 2009 Pazartesi

Hisse senetleri, yeniden işleme giriyor

2 günlük hafta sonu tatilinin ardından hisse senetleri, bugünden itibaren yeniden işleme giriyor.

Hisse senetleri ile ilgili bilgileri ve tüyoları, gün içinde sitemizden okuyabilirsiniz.

Etiketler:

Dolardaki yükseliş

Kriz paniğinin aşıldığı ve risk alma iştahının artmaya başladığı mart ayından itibaren değer kaybetmekte olan ABD dolarının, son günlerde başta euro olmak üzere diğer bazı paralar karşısında değer kazanmaya başlaması neyin işareti?

Bu, üzerinde durmaya değer, anlamlı bir gelişme mi? Doların değer kazanmaya başlaması, küresel krizle başlayan süreçte yeni bir aşamaya gelindiğini mi gösteriyor? Dolar değer kazanmaya devam edecek mi, ederse kim nasıl etkilenir?

Küresel ekonominin ve döviz kurlarının gidişatıyla ilgili herkesi ilgilendirecek sorular bunlar. Birkaç hafta önce, doların değer kaybetmeye devam ettiği günlerde, müşterilerine yatırım danışmanlığı da yapan bir yabancı bankacıyı dinlerken odaklandım bu sorulara. Söz konusu bankacı, euro ağırlıklı portföy tutan müşterilerine, kademeli olarak dolara dönmelerini öneriyor ve gerekçesini anlatıyordu.

Onu dinledikten sonra doların seyriyle ilgili değerlendirmeleri daha yakından izlemeye başladım. Piyasalarda kayda değer eğilim değişiklikleri olacağı zaman bunun ilk sinyallerini, ekonomi ve finans konularına ayrılmış gazete sayfalarında kıyıya köşeye sıkışmış küçük haberlere bakarken görüyorsunuz. Örneğin Financial Times gazetesinin 27. sayfasında, doların değer kaybetmeye devam edeceğini düşünerek pozisyon alan spekülatörlerin hızla tavır değiştirdiğini anlatan küçük bir haber okuduğunuzda bunu yabana atmayacaksınız.

Doların yükselişi, yeni trendin başlangıcı mı?

Doların son bir hafta içinde daha da belirgin hale gelen yükselme eğiliminin yeni bir trendin başlangıcı olduğunu söylemek için acele etmemek gerekiyor ama dolardaki değer kaybının yerini değerlenme eğilimine bırakmasını açıklayabilecek birkaç faktöre değinmek mümkün.

- Küresel krizin panik aşaması geride kaldıktan sonra, ABD’de ve birçok ülkede risk alma iştahının artması, hisse senedi fiyatlarının yükselmesi ve buna paralel olarak doların değer kaybetmesi, faizlerin neredeyse sıfırlandığı ve bu politikanın devam edeceğinin vurgulandığı ortamda gerçekleşti. Ekonomide canlanmanın başlamasıyla birlikte bu politikanın değişebileceği sinyallerinin alınması bu durumu değiştirebilir, risk alma iştahını azaltabilir ve doların değerlenmesine yol açabilir.

- Son haftalarda ortaya çıkan ekonomik göstergeler, ABD ekonomisinin Avrupa’dan önce büyümeye geçeceğini gösteriyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) son açıklamaları da, ABD’de faiz artırımlarının Avrupa’dan önce gündeme gelebileceğini düşündürüyor. Bu olasılık gerçekleşirse dolar, euro’ya karşı değer kazanmaya
devam edebilir.

- Öte yandan Yunanistan’ın iflas noktasına gelmesi, başta İspanya olmak üzere bazı diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de mali sorunlarla karşı karşıya bulunması ve bir Avusturya bankasına daha devletin el koymak zorunda kalması da Euro Bölgesi’nin önümüzdeki dönemde baskı altında kalacağını gösteriyor.

- Son 26 yıldaki seyrini gösteren grafiğe baktığımızda da doların uzun vadeli dip noktasına çok yaklaştıktan sonra yükselme eğilimine girdiğini görüyoruz.

Bütün bu faktörleri hesaba kattığımızda, son günlerde dolarda gözlenen yükselme eğilimini ciddiye alıp yakından izlemek gerektiğini söyleyebiliriz. Ancak bunun giderek ivme kazanacak kalıcı bir yükselişin başlangıcı olduğunu söylemek için
henüz erken.

‘İç savaş’ riski var mı?

Tüylerimi ürperten ‘iç savaş’ sözcüğünü ne yazık ki çok sık duyuyorum son zamanlarda. Farklı kesimlerden, yıllardır tanıdığım aklı başında insanlar, “İç savaşa mı gidiyoruz?” sorusunu sormaya başladı.

Buna karşılık Türkiye ekonomisinin önünün açık olduğunu ve 2010 yılında çok iyi bir performans göstereceğini vurgulayan uluslararası finans kuruluşları ve piyasalar, Türkiye’nin ciddi bir siyasal istikrarsızlık ve çatışma ortamına sürüklenebileceğini sanki hiç hesaba katmıyor gibi. Borsanın ve faizlerin bu günkü düzeyi, bu olasılığın hiç dikkate alınmadığını düşündürüyor.

Umarım onlar haklı çıkar ve Türkiye’nin bir çatışma ortamına, hatta bir iç savaşa doğru sürüklenmekte olduğu iddialarının temelsiz olduğu anlaşılır ama Türkiye’yi fiyatlayanların siyasi riskleri hiç hesaba katmaması ne derecede sağlıklı bir davranış acaba?

Etiketler: , , ,

19 Aralık 2009 Cumartesi

Hisse Senetleri - 18 Aralık 2009

Hisse senetleri bugün, yüzde 0,35 oranında değer kazandı. 18 Aralık 2009'da hisse senedi durumları aşağıdaki gibi olmuştur. Hisse yorumları yapabilir, tabloyu değerlendirebilirsiniz.
Fiyatı Artanlar
167

Fiyatı Azalanlar
84

Fiyatı Değişmeyenler
71

Etiketler: , , , ,

2010'da hisse senetleri

Türkiye ekonomisi ve piyasaları açısından geçmiş yılın muhasebesini yapmanın ve girmekte olduğumuz yeni yılın neler getirebileceğine değinmenin faydalı olacağını düşündüm.

Öncelikle, büyük ölçüde makro verilerin geriden gelmesine bağlı olarak, beklediğim gibi, 2009 yılının ekonomi açısından kötü, piyasalar açısından ise çok iyi bir yıl olduğunu söylemeliyim.

Bu nedenle, 2010 yılında olası bir yer değiştirme en büyük risk olarak karşımıza çıkmaktadır. Baz etkisi nedeniyle ekonominin 2010 yılında daha parlak görünmesi kesinken, her zaman geleceği satın alan piyasaların yine çok iyi bir yıl geçirmesi, 2011 ve sonrasına yönelik endişeleri giderecek ve beklentileri iyileştirecek gelişmelere bağlı olacaktır.

Koordinasyon zayıflıyor

Avrupa Birliği (AB) çıpasının zayıfladığı, Uluslararası Para Fonu (IMF) destekli programın baz senaryo olmaktan çıktığı ve siyasi riskler ile belirsizliklerin arttığı bir dönemde, 2011 yılı da normal koşullarda genel seçimlerin gerçekleşeceği bir yıl olarak planlanmışken, beklentilerin olumlu yönde korunabilmesi daha zor olacak gibi durmaktadır.

Küresel ekonomi açısından da, 2009 yılı depresyon ve deflasyon gibi uç senaryoların ortadan kalktığı, resesyondan çıkışın başladığı bir yıl olarak hatırlanacak iken, 2010 yılı, toparlanmanın devam ettiği, ekonomilerde çift dip (W) korkusunun azaldığı, ülkelerin ekonomik performanstaki ayrışmasının güçlendiği, bu doğrultuda da küresel koordinasyonun zayıfladığı bir yıl olmaya aday durmaktadır.

Zaten, küresel krizden çıkış sürecinde yeni bir aşamaya geçildiği, Dubai, Yunanistan ve Avusturya gibi ülkelerin kamu borcuna yönelik endişelerin ön plana çıkmasından da anlaşılmakta, aşırı mali ve parasal genişlemenin sınırına gelindiği algılamasını yaratarak, bu politikalardan çıkış stratejisinin uygulanmaya başlanması yönündeki baskıları artırmaktadır.

Emtiya fiyatları yükseldi

Burada da ayrışma ihtimali yüksek durmakta, borç sürdürülebilirliğine yönelik endişeleri kontrol altında tutabilen ülkeler, mali destekleri kalıcı toparlanmadan emin olana kadar koruyabilme, hatta yenilerini ekleme imkanına sahip olurken, bunu yapamayanlar ise, toparlanmayı zayıflatma riskini almak durumunda kalacaklardır.

Toparlanmanın gelişimine bakıldığında, 2009 yılında, küresel krizin patlak verdiği ABD ekonomisinin buradan çıkışının geç olacağı ve bu doğrultuda sıfır faiz politikasını uzun süre koruyacağı beklentisi ile, risk iştahının toparlanmasından en fazla zarar gören para birimlerinin başında ABD dolarının gelmesine yol açtığı, bu durumun başta altın olmak üzere tüm emtia fiyatlarını yukarı çektiği, hem tahvillerin hem de borsaların beraberce yükselebildiği gibi ana temaların piyasalara hakim olduğu bir yıl geçirdik.

Oysa, yakın dönem verilerine ve öncü göstergelerine baktığımızda, Euro Bölgesi ve Japonya'da toparlanmanın duraksadığı ve güç kaybettiğini izlemekte, buna karşılık ABD ve gelişmekte olan ülkelerde büyüme tahminlerinin yükseltildiğini görmekteyim. Bu konuya salı günkü yazımda devam ederken, parite, kurlar, faiz ve borsaya ilişkin 2010 yılı beklentilerimi de aktaracağım...

Etiketler: , ,

18 Aralık 2009 Cuma

Hisse Senetleri - 17 Aralık 2009

Hisse senetleri, bugünü düşüşle kapattı. Yüzde 1,67 oranında düşüş ile günü kapatan hisse senetlerinin durumu aşağıdaki gibi.

Kaç hisse senedi düşmüş, artımış ya da değer değiştirmemiş, listeden görebilirsiniz.

Hisse yorumları ise, grafiğin altındaki formda.

Etiketler: , , , ,

Merkaz bankası süpriz yapmadı

Merkez Bankası, borçlanma faiz oranlarını değiştirmedi.

Merkez Bankasından yapılan açıklamaya göre, Para Politikası Kurulu, bugün yaptığı yılın son toplantısında, banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmedi.

Buna göre, gecelik borçlanmalarda faiz oranı yüzde 6,50, borç verme faiz oranı da yüzde 9,00 olarak uygulanmaya devam edecek.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasasında gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 2,50, borç verme faiz oranı yüzde 12 olarak uygulanacak. Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 8 düzeyinde kaldı.

Para Politikası Kurulu açıklamasında, son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanma sürecine girildiğine işaret ettiği belirtilerek, bununla birlikte, toplam talebe ilişkin belirsizliklerin sürdüğü, istihdam koşullarının kalıcı olarak iyileşmesinin uzun zaman alacağının anlaşıldığı kaydedildi. Açıklamada, orta vadede yurt içi kaynak kullanımının ve dolayısıyla enflasyonun düşük seviyelerini koruyacağı tahminine de yer verildi.

Kurulun, enflasyonda baz etkilerinin güçlü olduğu bir döneme girildiğine ve bu nedenle özellikle Aralık ayında yıllık enflasyonda belirgin bir artış gözleneceğine dikkati çektiğinin belirtildiği açıklamada, buna karşılık temel enflasyon göstergelerinin olumlu seyrini sürdüreceği öngörüsünde bulunmuştur denildi. Açıklamada daha sonra şunlar kaydedildi:

2008 yılı Kasım ayından bu yana sürdürülen faiz indirimlerinin etkisi ve küresel risk algılamalarındaki iyileşmenin desteği ile kredi piyasasında olumlu gelişmeler gözlenmektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomideki sorunların henüz tam olarak giderilememiş olduğunu ve toparlanmanın gücüne ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini dikkate alan Kurul, Enflasyon Raporu;nda açıklanan para politikası duruşu doğrultusunda faiz oranlarının uzun bir süre düşük düzeylerde tutulması gerekeceğini vurgulamıştır.

Enflasyon görünümüne ilişkin açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin, Kurulun geleceğe yönelik duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.

Etiketler: , , ,

17 Aralık 2009 Perşembe

Hisse senetleri, güne düşüşle başladı

İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dünkü kapanışa göre 295,16 puan düşerek 50.522,09 puandan kapandı. Hisse senetleri ortalama yüzde 0,58 değer yitirdi.

İMKB Bileşik Endeksi birinci seansta, dün kapanışa göre 381,41 puan düşerek 50.435,84 puan seviyesinde açıldı.Hisse senetleri, bu seviyede ortalama yüzde 0,75 oranında değer yitirdi.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi birinci seansın ilk yarısında geriledi.

Endeks, seansın 1 saat 30 dakikalık bölümünü, önceki ikinci seans kapanışına göre 25,07 puan düşerek 50.792,18 puandan geçti. Hisse senetleri bu seviyede ortalama yüzde 0,05 değer yitirdi.

İlk bölümde işlem hacmi ise 532,8 milyon lira olarak gerçekleşti.

Etiketler:

Hisse Senetleri - 16 Aralık 2009

Bugün hisse senetleri, yüzde 0,73 oranında değer kazandı. Borsa da günü 367 puanlık yükselişle tamamladı zaten.

Hisse senedi fiyatlarındaki bu artışı, aşağıdaki grafikten de görebilirsiniz.

Hisse yorumları bölümüne yorum yapıp İMKB ile ilgili öngörülerinizi belirtebilirsiniz.
Fiyatı Artanlar
185

Fiyatı Azalanlar
65

Fiyatı Değişmeyenler
71

Etiketler: , , , , ,

FED'den kritik faiz kararı

ABD Merkez Bankası (FED), yüzde 0 ile 0,25 aralığındaki gösterge faiz oranını değiştirmedi.

FED'in Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) iki gün süren toplantısı bugün sona erdi. FED, yüzde 0-0,25 olan gösterge faiz oranında değişikliğe gitmedi.

ABD Merkez Bankası yaptığı açıklamada, ekonomik koşulların muhtemelen faiz oranlarını uzun bir süre olağanüstü düşük seviyelerde tutulmasını gerektireceğini belirtti.

FED, 16 Aralık 2008 tarihinde yüzde 0 ile 0,25 aralığına çektiği gösterge faiz oranını o tarihten bu yana değiştirmedi.

Etiketler: , , , , ,

Rus bankası, bu imzaya şaştı kaldı

Rus bankası kredi başvurusu yapan adamın ilginç (!) imzasını kabul etmedi.

Rusya'da bir bankaya kredi için başvuran 34 yaşındaki Vladimir Kirlov'un bu talebi ilginç (!) imzası nedeniyle reddedildi.

Zira, bankaya başvuran Kirlov'un belgelerinin üzerindeki imzası gülen surat şeklindeydi.

Banka yetkilileri bu imzayla kredi veremeyeceklerini belirtti.

Kirlov ise, Pasaportumda ve kimlik kartımda bu imza kabul edilmişken, bankanın kabul etmemesini anlamıyorum diye şaşkınlığını dile getirdi.

Adı açıklanmayan bankanın sözcüsü Oleg Pavloviç ise Bir gülen surat çizimdir, imza değildir açıklamasını yaptı...

Etiketler: , , , , ,

16 Aralık 2009 Çarşamba

Hisse Senetleri - 15 Aralık 2009

Hisse senetleri, günü yüzde 0,50 oranındaki artış ile kapattı. Buna göre azalan, artan ve değeri değişmeyen hisse senetlerinin sayısı aşağıdaki gibi:
Fiyatı Artanlar
137

Fiyatı Azalanlar
106

Fiyatı Değişmeyenler
78

Etiketler: , , ,

Gayrimenkul çöplüğü bankalar

Batık krediler hızla artarken, icra yoluyla el konulan gayrimenkuller de patlama yaşandı.

Öyle ki, un fabrikasından lüks villaya, fındık ve çay bahçesinden tavuk çiftliğine kadar milyonlarca lirayı bulan ve alıcısı çıkmayan bu gayrimenkuller bankaların yeni derdi oldu. Çünkü Bankacılık Kanunu'nun 57'nci maddesi gereğince bankalar defter değerleri toplamı, özkaynaklarının yüzde 50'sini aşan ve alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları gayrimenkulleri 5 yıl içinde satmak zorunda. 2009'un ilk 9 ayında bankaların elinde satamadıkları gayrimenkullerin değeri ise 401 milyon lirayı buldu.

Referans Gazetesi'nden Barış Erkaya ile Dinçer Gökçe'nin haberine göre, 22 bankanın toplam 401 milyon lira büyüklüğe sahip gayrimenkulü, üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hâlâ elden çıkarılamamış durumda.

Geçen yıl bankalar tarafından bildirilen verilere göre bu rakam, son 1 yılda bankaların bu türden gayrimenkullerinin toplam değerinin 117 milyon liralık artış gösterdiği anlamına geliyor. Bankacılık sektörünün toplam büyüklüğüne bakıldığında küçük gibi görünen bu rakam aslında bankaların elinde binlerce satılamamış gayrimenkul olduğunu gösteriyor. Bu satılmamış gayrimenkuller de bankaların neredeyse dev emlak büroları gibi çalışmasına neden oluyor. İnternet siteleri verdikleri satış ilanları, fotoğraflar, tanıtım bilgileri ve hatta tanıtım kitleriyle dolu.

EN BÜYÜK SIKINTI VAKIFBANK'TA

Bu konuda en sıkıntılı bankaların başında da bir kamu bankası geliyor: Vakıfbank.

Vakıfbank'ın 2009 yılı üçüncü çeyrek bilanço rakamlarına göre elinde kalmış olan gayrimenkullerinin toplam büyüklüğü 188 milyon liraya ulaşmış durumda. Üstelik geçen yılın aynı dönemine göre Vakıfbank'ın elden çıkaramadığı gayrimenkullerin boyutu bir yıl içerisinde 24.8 milyon lira artmış durumda. Vakıfbank'ın internet sitesinde satışa çıkarılan bu türden gayrimenkullerin sayısı ise 985'i buldu.

Bunların arasında tripleks villalardan Ordu'da fındık bahçelerine kadar her türden gayrimenkul bulunuyor. Bu satılık gayrimenkullerden en pahalıları ise İstanbul Çengelköy'de bulunan ve peşin muhammen bedeli 83 milyon lirayı bulan bir iş merkezi ile Mersin'in merkezinde bulunan ve peşin muhammen bedeli 26 milyon lirayı bulan 5 yıldızlı iş merkezi.

Her türlü gayrimenkul var

Vakıfbank'ın ardından 57'nci madde çerçevesinde elden çıkarılamayan gayrimenkul portföyü büyüklüğünde ikinci sırada İş Bankası bulunuyor. İş Bankası'nın 2008 yılının üçüncü çeyreğinde değeri sadece 1.1 milyon lirayı bulan bu türden gayrimenkullerinin değeri bu yılın üçüncü çeyreğinde 74.5 milyon liraya çıktı.

Bankanın adedi 855'e ulaşan satılık gayrimenkulleri arasında un fabrikaları, küçük dükkânlar, çay bahçeleri bile bulunuyor. İş Bankası'nın satışa çıkardığı en pahalı gayrimenkuller ise Bursa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki peşin muhammen bedeli 18 milyon lirayı bulunan fabrika binası ile değeri 12 milyon lirayı bulan Prestij+Hizmet imarlı arsa.

Büyüklük olarak üçüncü sırada 56.3 milyon liralık portföyle Garanti Bankası yer alsa da Garanti Bankası'nın geçen yılın aynı dönemine göre portföyünde 6.7 milyon liralık azalış gerçekleştiği gözden kaçmıyor. Garanti Bankası'nın bu yıl satışta olan gayrimenkullerinin sayısı 85. Garanti Bankası'nın satışta görünen en pahalı gayrimenkulü Edirne'de bulunan 1.8 milyon dolar muhammen bedelli yağ fabrikası ve arsası olsa da muhammen bedel belirlenmeyen çok sayıda fabrika ve arazisinin de yüksek bedele sahip olduğu tahmin ediliyor.

Bir diğer kamu bankası olan Halkbank'ın satışa çıkardığı gayrimenkul sayısı 460'ı buluyor. Halkbank'ın satıştaki en değerli gayrimenkulleri ise Adana Seyhan'da bulunan 18.5 milyon TL bedelindeki fabrika ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde 17.6 milyon lira bedelli fabrika.

Bankaların internet sitelerinde yer alan bilgilere göre Finansbank'ın elinde 148, Denizbank'ın elinde 31, Şekerbank'ın elinde ise 280 adet satılık gayrimenkul bulunuyor.

ONLARCA FABRİKA BANKALARIN ELİNDE

İş Bankası; Bursa Orhangazi'deki tekstil fabrikasını 4.5 milyon TL bedelle, Kayseri'deki sunta fabrikasını 15 milyon bedelle, Samsun'daki iplik fabrikasını ise 5 milyon 450 bin TL bedelle satışa çıkardı. Vakıfbank, Gaziantep Şahinbey'de satışa çıkardığı sentetik çuval fabrikasını 5 milyon 500 bin TL'ye, Çorlu'daki iplik fabrikasını 10 milyon 800 bin TL'ye, Kırıkkale'deki un ve irmik fabrikasını ise 1 milyon 800 bin TL'ye satışa çıkardı.

Bank Asya'nın satışa çıkardığı Erzurum'daki un fabrikası 3.5 milyon TL muhammen bedelle, İzmir Kemalpaşa'daki fabrika ise 5 milyon TL bedel karşılığı alıcı bekliyor. Halkbank'ın satılık gayrimenkuller listesi arasında yer alan Ankara Gölbaşı'ndaki 23 bin 577 metrekare alan üzerine kurulu fabrikasının bedeli 3 milyon 350 bin TL.

GÖKKAFES'TEKİ 5 LÜKS OFİS DE İCRALIK

Finansbank'ın satışa çıkardığı gayrimenkuller arasında ‘Gök kafes' olarak gündeme gelen Süzer Plaza'da yer alan 5 lüks ofis de yer alıyor. 5'i de aynı katta bulunan ofislerin Süzer Plaza'nın sahibi Süzer Grubu'ndan Finansbank'a geçtiği öğrenildi. Yapım süreci 1983'te başlayan ancak 2001'de sona eren Süzer Plaza'dan 8 ofis, 1997'de Finansbank'a geçti.

Banka kaynakları, kendilerine geçen 8 ofisten 3'ünü sattıklarını 5'inin ise satışta olduğunu bildirdi. İstanbul Boğazı ve Kız Kulesi manzaralı 1+1 ofislerin satış fiyatı 1 milyon 300 bin ile 2 milyon 30 bin TL arasında değişiyor. Süzer Plaza'nın 23'üncü katında yer alan ofislerin 206, 207, 208, 212 ve 214 numaralı oldukları görüldü.

Etiketler: , , , ,

Vakıfbank'tan faiz indirimi

VakıfBank, tüketici kredilerinin faiz oranlarında indirime gitti. Vakıfbank'tan yapılan yazılı açıklamada, bankanın “taksitli ihtiyaç kredisi” vadelerinin 36 aydan 60 aya yükseltildiği, faiz oranının ise yüzde 1,57'den yüzde 1,39'a düşürüldüğü kaydedildi.

Sıfır kilometre otomobil kredisi kullanmak isteyen ihtiyaç sahiplerinin yüzde 1,38 yerine yüzde 1,19 faiz oranından yararlanabilecekleri ifade edilen açıklamada, ikinci el otomobil kredisi faiz oranlarının ise yüzde 1,41'den yüzde 1,24'e düşürüldüğü belirtildi.

Bankanın, taksitli ihtiyaç kredisi kampanyalarında da faiz indirimine gittiği kaydedilen açıklamaya göre, indirimler şu şekilde gerçekleştirildi:

Masrafsız olarak kullandırılan “dokunmatik” kredi faiz oranı yüzde 1,38'den yüzde 1,29'a; “turistik” kredi faiz oranı 3-11 ay vadede yüzde 1,39'dan, yüzde 1,09'a; “diplomalı meslek sahiplerine özel TİK” faiz oranı 3-36 vadeyle yüzde 1,48'den yüzde 1,29'a, 3-36 vade aralığında kullanıma sunulan “taktik” kredisi faiz oranı yüzde 1,57'den yüzde 1,39'a, “alfabetik” faiz oranı ise 3-12 ay vadede yüzde 1,33'ten yüzde 1,23'e, 13-24 ay vadede yüzde 1,43'ten yüzde 1,33'e düşürüldü.

YENİ YIL KREDİSİ

Vakıfbank aynı zamanda “Yeni Yıl Kredisi” kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında 3-10 ay vadede 350 lira artı BSMV dosya masrafı ödeyerek 5 bin liraya kadar faizsiz kredi kullanılabildiği gibi, 3-24 ay vadede yüzde 1,15 faiz oranıyla dosya masrafı ödemeden 10 bin liraya kadar, 25-60 ay vadede ise yüzde 1,24 faiz oranıyla ve kullanılan kredi üzerinden yüzde 1 dosya masrafıyla kredi sunuluyor.

Etiketler: , , ,

15 Aralık 2009 Salı

Hisse Senetleri - 14 Aralık 2009

14 Aralık 2009, hisse senetlerinin durumu:
Fiyatı Artanlar
213

Fiyatı Azalanlar
45

Fiyatı Değişmeyenler
64

Etiketler: , , , ,

14 Aralık 2009 Pazartesi

Hisse senetleri, bugün işleme açılıyor

Hisse senetleri, 2 günlük haftasonu tatilinin ardından bugün işleme açılıyor.

Birçok hisse senedi, bugün işleme giriyor, hisse senedi alım satımı yapabilir, bu site üzerinden hisse yorumları ve hisse senedi yorum yapabilirsiniz.

Etiketler: , , ,

13 Aralık 2009 Pazar

Hisse senetleri, bugün işleme kapalıydı

Hisse senetleri, hafta sonu tatili nedeniyle bugün işlem görmedi. Hiç kimse, hisse alıp satamadı; alışveriş yapılmadı.

Pazartesi yeniden işleme açılacak olan borsa ile birlikte hisse senedi alım satım işlemleri yeniden başlayacak.

Hisse senedi işlemlerinizi, bu sayfadan takip edebilirsiniz.

Etiketler: , , , , ,

Akgiray Finans, konuştu!

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, Finans Kulüp tarafından düzenlenen yemekli toplantıda konuştu.

Önemli konulara değinen Akgiyar'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

''Türkiye de sermaye piyasaları çok küçük kaldı. Ekonomisi Türkiye'ye benzer ülkelerde sermaye piyasalarının ulaştığı büyüklüğün henüz yarısına bile gelinmedi.

İMKB'de halka açık firma sayısı yıllardır 300 civarında. Bunu en büyük mesele olarak görüyorum. En büyük hedefim ise sermaye piyasaları tabanını büyütmek.

Finans piyasaları doğru yapılanırsa Türkiye çok hızlı büyüyebilecek bir ülke.

SPK çok önemli bir kurum. Ancak, Ankara Lobisi'nde öyle bir etkisi yok ama artık sesimiz daha fazla çıkıyor.''

SPK Başkanı Akgiray, konuşmasından sonra kendine yöneltilen soruları yanıtladı.

Bir katılımcının, "Borsamız ve sermaye piyasası için düşündüğünüz tedbirler ve yenilikler nelerdir?" sorusuna "2010 yılı içerisinde birkaç şeyi yapmış olmamız lazım. Yeni Sermaye Piyasası Kanunu Taslağı hazır. Meclisteki bu kargaşa bitsin Şubat gibi meclise sokabileceğimizi düşünüyorum" şeklinde cevap verdi.

Bir başka katılımcının ise Akgiray'a yönelttiği soru şöyleydi:

'Manipülasyonlar tam olarak tanımlanmadı ve herkes suçlu muamelesi görebiliyor. Bunu nasıl engelleyebiliriz?'

Bunu önlemenin adliyeden geçmediğini ve herkesi izlediklerini belirten Akgiray, gözetim fonksiyonunu arttırdıklarını ve bazı şeylerin gözlerinden kaçmadıklarını bildirdi. Akgiray, yasal yetkileri sınırlı olduğu için bir şey yapamadıklarını, hangisinin büyük hangisinin küçük manipülatör olduğunu bildiklerini, yeni yasayla daha sesi gür çıkan bir SPK görmek istediklerini dile getirdi.

Bir katılımcının da; ''Türkiye'de neden şirket tahvilleri piyasası yok?'' sorusunu yanıtlayan Akgiray, ''Türkiye'de şirket tahvilleri olmayışına anlam veremiyorum. Geçmişte bu iş para getirmiyordu, ancak 3-4 aydır faizlerin geldiği seviyede niye böyle bir enstrümanın çıkmadığını bilmiyorum. Yakın zamanda şirket tahvilleri örneklerinin görülmesini umuyoruz. Bugün itibarlı bir firma yüzde 13-14 faizle tahvil çıkarsa çok müşteri bulacaktır.'' dedi.

Etiketler: , , ,

12 Aralık 2009 Cumartesi

Hisse Senetleri - 11 Aralık 2009

11 Aralık 2009 tarihinde, İMKB'de işlem gören hisse senetlerinin durumu, aşağıdaki gibidir.
Fiyatı Artanlar
84

Fiyatı Azalanlar
165

Fiyatı Değişmeyenler
73

Etiketler: , , , ,

Macaristan enflasyonu

Macaristan'da enflasyonun yükselmesi tedirginlik yarattı. Macaristan İstatistik Kurumu tarafından yapılan açıklamaya göre, Macaristan'da son 12 ay da enflasyonun yüzde 5,2 olarak gerçekleştiği bildirildi.

Macaristan'daki ekonomistler, enflasyonun sürpriz bir şekilde yüksek geldiğini, oysa bir ay önceki verilere göre ülkedeki enflasyonun yüzde 4,7 olduğu görüşünü savundular.

Macaristan'da hükümet, 2010 yılında enflasyonun yüzde 5 civarında olmasını beklediğini açıklarken, muhalefet ise, işsizlik oranlarının yüzde 11'lerin çok üstünde seyredeceği görüşünde.

Etiketler: , , ,

Yabancı, yatırımdan vazgeçti

İMKB'de 2009'da 1.6 milyar dolarlık hisse alan yabancıların işlem hacmi payı düşünce, yabancılara çalışan aracı kurumlar da İstinye'deki saltanatını yerlilere kaptırdı.

Yabancı yatırımcıların İMKB'nin toplam işlem hacmindeki payı oldukça ciddi bir düşüş gösterdi. Son zamanlarda piyasanın içinde de sıklıkla dile getirilen bu gelişme piyasanın en yetkili ağızlarından Aracı Kuruluşlar Birliği'nce de teyit edildi.

Fakat işlem hacmi dolar bazında 2007'ye göre son iki yılda 61.2 milyar dolar düşen yabancı yatırımcıların 2009'un ilk 10 ayında net 1.57 milyar dolarlık alım yapmış olması bir başka gelişmenin de önemli bir habercisi oldu. 2007-2008 yıllarında borsada gerçekleşen dalgalanmalarda yerli yatırımcılarla özdeşleşmiş olan al-sat'ı öğrenen yabancı yatırımcı, 2009'da ise al-sat'tan vazgeçti. Buna karşılık borsada yatırımcı sayısının tekrar 1 milyonun üzerine çıkmasıyla yerli yatırımcının hacim gücü tekrar yüzde 85'lere çıktı. Yabancı yatırımcıların bu strateji değişikliği elbette en çok aracı kurumları etkiledi.

Yabancı aracılara ağır darbe

Yabancıların alım satımlarını gerçekleştirdiği yabancı kökenli aracı kurumların işlem hacmindeki payı geriledi. Raymond James, Morgan Stanley gibi aracı kurumların kapıya kilidi vurmasının ardından Ekspres Yatırım, UBS, Merrill Lynch, Deutsche, EFG Istanbul gibi yabancı yatırımcıların işlem yaptığı aracı kurumların işlem hacminde eylül ayı itibariyle 12 aylık gerileme toplamda 50 milyar lirayı buldu. Yabancı aracı kurum ve bankaların işlem hacminde geçen yılın eylül ayında yüzde 20 olan payı bu yılın aynı döneminde yüzde 9,2'ye geriledi.

Buna karşılık Yapı Kredi Yatırım, İş Yatırım gibi en yüksek işlem yapan 5 yerli aracı kurumun işlem hacimleri 85.5 milyar lira arttı.

İşte bu manzaranın aracı kurum sektöründe yaşanacak konsolidasyona yabancı aracı kurumları da dahil edebileceğini düşünüyor. Hacimlerinin düşmesiyle komisyon gelirleri gerileyen yabancı aracı kurumların Türkiye'yi terk edebileceği düşünülüyor

Etiketler: , , ,

9 Aralık 2009 Çarşamba

Hisse Senetleri - 8 Aralık 2009

Hisse senetleri, bosadaki düşüşün etkisiyle, günü eksi değerle kapattı. Yüzde 0,39 oranında bir kayıp yaşandı.

Hisse senetlerindeki durumu aşağıdaki tablodan görebilir, hisse senedi yorumları yapabilirsiniz:
Fiyatı Artanlar
75

Fiyatı Azalanlar
201

Fiyatı Değişmeyenler
46

Etiketler: , , , ,

Dolar, 1.40'a inebilir

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın ve TEB Genel Müdürü Varol Civil, CNBC-e’de 2010 yılına ilişkin beklentilerini açıkladı

Ersin Özince

Krizde hangi aşamadayız?

Krİzde ikili dip beklentisi artık yok. Yerel olarak ülkeler özelinde çok farklı dalgalanmalar görebiliriz. Henüz devletlerin elini çekebileceği bir ortam yok. Ciddi bir konsolidasyon yaşanmaya devam edecek. Sıkıntılar uzun zaman sürecek.

Borçlanma durumu nasıl?

BankacIlIk sektörünün uzun vadeli borçlanma imkanlarında bir açılma yok.

Mevduat ve kredi faizi ne olacak?

Ücretli bir tasarruf sahibi olarak ben tasarruflarımın bir bölümünü TL’de tutmaya özen gösteriyorum. Reel faiz zayıfladı ama yine de çok fazla alternatif yok. Tasarrufçunun vadeli mevduata rağbet etmekten başka yapacağı bir şey yok.

2010’da kur ne olacak?

IMF anlaşması yapılırsa dolar 1.40’lara gerileyebilir. Faizin de dövizin de gerilemesinin üretim açısından doğru olduğunu düşünüyorum. Ümit ederim faizler daha fazla düşmez. TC kağıtlarına yatırım yapan herkes kazançlı çıkmıştır. Vatandaş ayağını yorganına göre uzatmalı.

Kredi alma zamanı mı?

Ödeyecek gücü olan, ihtiyacı için tüketecek olan hiç düşünmeden bankasını da doğru seçip alabilir.

Ergun Özen

Krizde hangi aşamadayız?

ABD’den ve Euro Bölgesi’nden gelen işsizlikle ilgili datalar ikinci dip yaşanmayacağını teyit ediyor. Belirgin bir iyileşme var ama istikrar henüz yok. G20 krizi yönetmekte fena bir iş yapmadı. Finansal istikrar hâlâ birinci sorunsa para piyasada kalmaya devam edecek. Krizin ardından bir ayrışma yaşanabilir.

Borçlanma durumu nasıl?

Sendİkasyon piyasası düzeldi. Ama sermaye piyasalarından borçlanabilecek miyiz? Orası çok iyi durmuyor.

Mevduat ve kredi faizi ne olacak?

Tİcarİ kredilerle mevduat arasındaki marj kriz öncesindeki seviyelere döndü. Tüketici kredilerine bakınca makas iki puan yukarıdadır çünkü temerrüt oranları yükseldi. Mevduatla politika faizi arasındaki korelasyon azaldı. Kredilerde talep yönlü bir daralma var.

2010’da kur ne olacak?

ArtIk Türkiye’de faiz indiriminin sonuna geldik. Çok uzun süre yatay seyredeceğini düşünüyorum. Faizde 2010 üçüncü çeyrekten itibaren artış bekliyorum. Dövizin bu seviyelerini koruyacağını düşünüyorum. 2010 sonu için kur tahminimiz 1.52-1.53 seviyesinde. IMF anlaşması olursa 1.40’a geriler.

Kredi alma zamanı mı?

Bundan daha düşük faiz, balon oluşturur.

Faik Açıkalın

Krizde hangi aşamadayız?

Tahmİnlere göre önümüzdeki sene Türkiye’den fazla büyüyecek tek ülke Güney Kore olacak. Bu beklentinin gerçeğe dönmesi için beklenen büyümenin yavaş yavaş devreye girmesi gerekiyor. Her ülke kendine göre bir çıkış planı belirlemeli.

Borçlanma durumu nasıl?

Bİz birinci sınıf şirketler için vade riski alıyoruz. Önümüzdeki dönemin vade riski ve faiz riski önemli konulardan biri olacak.

Mevduat ve kredi faizi ne olacak?

Kredİlerde daralma talepten kaynaklandı. Bankaların elinde kredi verecek yeterli likidite var. Bankalar önümüzdeki sene aktif kredi büyümesinde ciddi bir rol alacak. Bankacılıkta kredilerde 2010’da yüzde 12-15 büyüme bekleniyor.

2010’da kur ne olacak?

Kurda biz de aynı seviyelerdeyiz. Faiz konusunda, önümüzdeki dönemde düşük faiz politikası sürecek. Ekonomik düzelme beklenenden hızlı olursa, bu enflasyon üzerinde baskı oluşturursa faizde yukarı hareket olabilir ama bu yakın ihtimal değil.

Kredi alma zamanı mı?

İhtİyacI olan varsa almak için harekete geçebilir.

Varol Civil

Krizde hangi aşamadayız?

Toparlanma için çok ciddi bedel ödendi. İnanılmaz ölçüde likidite enjekte edildi. Bu büyüme ne kadar kalıcı? Bu kadar likiditenin yarattığı büyüme kalıcı mı, ben o kadar iyimser değilim. Krize girerken hep beraber bütün ülkeler etkilendi. Faizdeki sert ve uzun süreli düşüş yeni balonlar oluşturabilir.

Borçlanma durumu nasıl?

Sendİkasyona yoğun talep aşırı likiditeden kaynaklanıyor. Türk bankalarının en büyük artısı TL mevduatın güçlü olması.

Mevduat ve kredi faizi ne olacak?

Bİz sadece daha dikkatli kredi vermeye çalıştık. KOBİ’lerin kayıt içine girmesi gerekiyor. Mevduatın vadesini uzatmamız lazım; bu bankalar için sorun. KOBİ’ler Kredi Garanti Fonu’ndan yararlansın. Kredi Garanti Fonu teminat sıkıntısı çekenler için avantaj.

2010’da kur ne olacak?

Euro/dolar ne olacak o önemli. En önemli gündem konularından biri Avrupa ülkelerindeki aşırı borçlanma. Türkiye’nin en önemli ajandası büyümedir. Yüzde 3.5 büyüme bizi bir yere götürmez. Yüzde 3.5’in üzerinde büyüme olursa enflasyon hedeflerinin ve faizin farklı yerde olması lazım.

Kredi alma zamanı mı?

BÜYÜME tahminin üzerinde gidiyorsa enflasyon ve faiz yeni bir patika yapacak. Altta gidiyorsa reel kesimin zorlanacağını öngörebiliriz...

Etiketler: , , , , ,

Japonya'dan 81 milyar dolar

Japon hükümeti, ülkenin resesyona girmesini önlemek için 81 milyar dolarlık (7,2 trilyon yenlik) yeni bir teşvik paketinde anlaştı.

Japonya ekonomisi, nisan-haziran ve temmuz eylül çeyreklerinde büyüme kaydetse de deflasyonun dönüşü büyümenin hız keseceği korkusunu artırırken, güçlü yen de ihracatçıları frenliyor.

Bugün üzerinde anlaşılan paketin, cuma günü duyurulması planlanmış ancak büyüklüğü konusundaki anlaşmazlıklar ertelemeye neden olmuştu.

Hükümetten yapılan açıklamada, mevcut ekonomik ve istihdam koşulları, yendeki artış ve deflasyonda, ekonomik iyileşmeyi kararlı hale getirmek için hızla yeni bir ekonomik paket sunmak gerektiği ifade edildi.

Ancak bazı ekonomistler paketin etkilerinden kuşku duyuyorlar. Mizuho Securities'den Yasunari Ueno, paketin ekonomiye az çok etki edeceğini ancak Japonya'nın karşı karşıya kaldığı temel sorunlara çözüm olmayacağını söyledi.

Japonya ekonomisi, 4 çeyrek üst üste daraldıktan sonra nihayet bu yıl resesyondan çıktı. Ekonomi, nisan-haziran çeyreğinde yüzde 0,9, temmuz-eylül çeyreğinde yüzde 1,2 büyüdü. Ancak deflasyonun geri dönüşü güvene zarar verdi.

Etiketler: , , , ,

Bonoda yabancı satıcılar

Bonoda yabancı satıcı, yerli alıcıBonoda 3 Ağustos 2011 vadeli gösterge faiz, yabancılardan gelen satışla 0.13 puan artışla yüzde 9.10’la son üç ayın en yüksek seviyesine çıktı

Bankacılar, bono faizindeki yükselişte Hazine’nin bugün düzenleyeceği ihalenin de etkisi olduğuna dikkat çekti. Hazine, bugün 3 Ağustos 2011 itfalı gösterge tahvili yeniden ihraç edecek.

Bu arada, Hazine’nin 2010 yılının ilk yarısında toplam 95.9 milyar liralık iç borç ödemesi var. Bankacılar, Hazine’nin 2010 yılında itfasının üzerinde borçlanma politikası izleyeceği için bonoya satış geldiğine değindi.
Öte yandan, doların yurtdışı piyasalarda değer kazanmasıyla içeride de dolar 1.50 liraya yaklaştı. Uzmanlar, paritenin 1.46 seviyelerine gerilemesiyle doların 1.52 liraya çıkabileceğine dikkat çekti.

Etiketler: , , , , ,

8 Aralık 2009 Salı

Hisse Senetleri - 7 Aralık 2009

Hisse senetleri, gün içerisinde, yüzde 0,37 oranında düştü. Bu düşüş ile birlikte, düşen hisse sayıları, artan hisse senedi sayılarını geride bıraktı. Aşağıdaki tabloda da bu durumu görebilirsiniz, hisse yorumları yapabilirsiniz:
Fiyatı Artanlar
143

Fiyatı Azalanlar
103

Fiyatı Değişmeyenler
76

Etiketler: , , , ,

Altın fiyatları duruldu

Geçen hafta rekor düzeyde artan altın fiyatları, bu hafta biraz ucuzladı. Geçen hafta 98 liraya kadar çıkan çeyrek Cumhuriyet Altını, bu hafta 90 liraya düştü.

Kayseri Kuyumcular Derneği Başkanı Ömer Gülsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen hafta rekor düzeyde artan altın fiyatlarının, bu hafta biraz gerilediğini söyledi.

Gülsoy, şöyle dedi: "Geçen hafta halkın en çok tercih ettiği çeyrek altın 98 liraya kadar çıktı. Çeyrek altının 100 liraya çıkacağı tahminleri yapıldı. Bu tahminler doğru çıkmadı. Çeyrek altın bu haftaya 90 liradan başladı. Atın fiyatlarının gerilemesi sonucu piyasanın biraz canlanmasını bekliyoruz. Altın fiyatlarının gerilemeyi sürdürüp sürdürmeyeceğini tahmin etmek biraz zor. Fiyatlar zikzaklı bir seyir izleyebilir."

Etiketler: , , , , , ,

Bagfaş'tan büyük sipariş

Bagfaş Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş, toplam 9 milyon 541 bin 750 dolar tutarında 2 bin 850 ton Amonyum Sülfat (AS) Gübresi ve 28 bin ton Di Amonyum Fosfat (DAP) Gübresi siparişi aldığını bildirdi.

Bagfaş Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şunlar kaydedildi:

“Mekatrade ve Teotrade firmalarından İtalya, Latin Amerika ve Suriye'ye ihraç edilmek üzere toplam 9 milyon 541 bin 750 dolar tutarında 2 bin 850 ton Amonyum Sülfat (AS) Gübresi ve 28 bin ton Di Amonyum Fosfat (DAP) Gübresi siparişi alınmıştır.

Sevkiyatlara aralık ayında başlanıp, Ocak 2010'da tamamlanacaktır. Ödemeler mal mukabilidir.”

Etiketler: , , , ,

7 Aralık 2009 Pazartesi

Hisse senetleri, bugün işlemde

Hafta sonu tatilinden sonra, gün itibariyle İMKB'deki hisse senetleri, yeniden işleme açılıyor. Geçen hafta genel olarak yükselen hisselerin bu haftaki seyri, henüz netleşmedi.

Hisse senetleri ile ilgili gelişmeleri, hafta boyunca sitemizden takip edebilirsiniz.

Etiketler:

Citibank: Dolar umut vermiyor

Citi Bank'ın bünyesinde bulunduğu Citi Group'un raporunda Türkiye ile ilgili çarpıcı tespitler var.

Citigroup'a göre dolar önümüzdeki sene gerileyecek, sonraki senelerde ise çok ufak artışlar gerçekleştirecek.

Kurumun döviz kuru tahminlerine göre, ABD Doları gelecek yıl 1,45 TL düzeyinde olacak. Dolar geçtiğimiz haftayı 1.48 TL düzeyinden tamamlamıştı.

Yine aynı rapora göre dolar 2011 yılında 1,57, 2012 yılında 1,60 ve 2013 yılında 1,62 düzeyinde olacak.

Euro'nun Türk Lirası karşısındaki değeri ise gelecek yıl 2,32 TL, 2011'de 2,33, 2012'de 2,28 ve 2013 yılında da 2,22 düzeyinde olacak.

Öte yandan Citigroup, Türkiye'yi hızlı büyüyecek ülkeler arasında gösterdi. Rapora göre önümüzdeki sene küresel büyüme ortalaması yüzde 3,2 olacak. Ancak Türkiye, Orta Vadeli Program'da belirlenen yüzde yüzde 3,5 oranındaki büyüme hedefinin de üstünde bir büyüme oranı olan yüzde 4,2'ye ulaşacak.

Citi Group, Türkiye'nin bundan sonraki süreçte pozitif yönlü ekonomik toparlanma sürecine gireceğini ve küresel toparlanmanın hızlanmasına paralel olarak büyümenin belirlenen hedeflerin üstüne çıkarak revize edileceğini kaydetti.

Özel sektörün tüketim ve yatırım harcamalarındaki artış, toparlanan küresel ekonomiyle birlikte Türkiye'nin ekonomik büyüme sürecine olumlu katkıda bulunacağı vurgulandı.

Dünyanın en büyük bankacılık grubunun yaptığı değerlendirmeye göre, Türkiye, 2011 yılında yüzde 5,5, 2012 yılında yüzde 5,8 ve 2013 yılında yüzde 6 oranında büyüyecek.

Citigroup'un tahminlerine göre, işsizlik oranı gelecek yıl yüzde 12,5 ve 2011'de de yüzde 11 düzeyinde olacak.

IMF ANLAŞMASI ÖNEMLİ BİR BELİRSİZLİK OLUŞTURUYOR

Türkiye için IMF anlaşmasının önemli bir belirsizlik oluşturduğuna dikkat çeken Citi Group, gelecek yıl, gelecek yıl mali baskıların artacağını, gerek baz etkisi, gerekse emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle enflasyonun yükselebileceği uyarısında bulundu.

Önümüzdeki yıl, küresel talep iştahının artması ve Türkiye'nin programladığı özelleştirmeleri yapabilmesi halinde IMF anlaşmasına gerek kalmayabileceğini vurgulayan Citi Group, ancak Türkiye'nin sadece iyi bir şansa değil, iyi politikalar uygulamasına da ihtiyacı olduğunu kaydetti.

BÜTÇE AÇIĞI KADEMELİ OLARAK DARALACAK

Gruba göre, gelecek yıl biraz yükselecek olan enflasyon, 2011 yılından itibaren tek haneli rakamlarda ve yüzde 5'in altına doğru gerileyecek.

Sanayileşmiş G7 ülkelerinin bütçe açıkları, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 10'u ve üzerinde olurken, Türkiye'nin de içinde olduğu Yükselen Piyasaların bütçe açıkları, 2013'e kadarki süreçte daralacak.

Citi Group, Türkiye'nin gelecek yıl, yüzde 5 düzeyinde tahmin edilen bütçe açığının, 2011 yılında yüzde 4,2 oranına gerileyeceğini ve bundan sonraki süreçte gerilemeye devam edeceğini kaydetti.

Bankacılık grubu, gelecek yıl Cari Açığın GYSH'nın yüzde 3,8 ve 2011 yılında da yüzde 4 olacağı tahmininde bulundu...

Etiketler: , , , , , , ,

5 Aralık 2009 Cumartesi

Hisse Senetleri - 4 Aralık 2009

Hisse senetleri, bugünü yükselişle kapattı. Borsadaki 400 puanlık yükseliş, hisse senetlerine de yansıdı.

İşte değerleri değişmeyen, artan ve azalan hisse senetlerinin sayısı:
Fiyatı Artanlar
153

Fiyatı Azalanlar
79

Fiyatı Değişmeyenler
90

Etiketler: , , ,

Otomotiv devleri birleşti

Citroen ve Peugeot, Mitsubishi ile stratejik ortaklık görüşmeleri yapıyor.

Fransız otomotiv üreticisi Peugeot Citroen, Japon otomotiv şirketi Mitsubishi ile ''stratejik ortaklığa'' gidebilecek görüşmeler yürüttüğünü bildirdi.

Avrupa'nın 2'nci büyük otomotiv şirketi Peugeot Citroen'den yapılan açıklamada, ''şirketin, Mitsubishi Motors ile ilişkilerini stratejik ortaklığa yol açabilecek şekilde genişletme olasılığıyla ilgili görüşmeler başlattığı'' belirtildi.

Açıklamada, Japonya'da yayımlanan Nikkei gazetesinin, Peugeot Citroen'in, Japonya'nın 4'üncü büyük otomotiv şirketi Mitsubishi'nin yüzde 30 ya da yüzde 50 hissesini 300 milyar yene (3,4 milyar dolar) satın alacağı yönündeki habere değinilmedi.

Peugeot Citroen sözcüsü Hugues Dufour, haberle ilgili yorum yapmaktan kaçınarak, Peugeot Citroen Üst Yöneticisi (CEO) Philippe Varin'in, şirketin bağımsız kalmasını sağlayacak ortaklık ya da satın almaların mümkün olduğunu söylediğini ifade etti.

Nikkei gazetesi, Peugeot Citroen ve Mitsubishi'nin, görüşmelerin son safhasında olduğunu, bir anlaşmanın Mitsubishi'nin Peugeot Citroen'in kontrolü altına girmesini ve dünyanın 6'ncı büyük otomotiv şirketinin ortaya çıkmasını sağlayacağını yazdı. Gazeteye göre, Fransız şirketi, Mitsubishi'nin elektrikli araçlar ve diğer temiz çevre teknoloji deneyiminden yararlanmak amacıyla Japon şirketinin yüzde 50'sinden fazlasını almak isteyebilir.

Peugeot ve Mitsubishi, Rusya'da 2012 yılında orta büyüklükte arazi aracı üretimine başlayacak ortak fabrika, arazi araçlarında orjinal teçhizat imalatı anlaşması ve Mitsubishi'nin, elektrikli aracı i-MiEV'i Fransız markası altında tedarik etmek planı olmak üzere üç projeyi yürütüyor.

Etiketler: , , ,

Hisseler satılıyor

Japon Suzuki, Amerikan General Motors ile Kanada'daki ortaklığını sona erdirdi.

Suzuki, her iki otomobil firmasının Kanada'daki ortak şirketi CAMI'deki yüzde 50 hissesini, General Motors'a satacak. CAMI, yıllık 250 bin otomobil imal etme kapasitesine sahip bulunuyor. General Motors, bu yıl başında Toyota ile Kaliforniya'daki ortaklığına da son vermişti.

Etiketler: , , , ,

4 Aralık 2009 Cuma

Hisse Senetleri - 3 Aralık 2009

Hisse senetleri, bugünü düşüşle kapattı. Yüzde 3,71 oranında düşen hisse senetlerinin grafiği aşağıdaki gibi:
Fiyatı Artanlar
243

Fiyatı Azalanlar
36

Fiyatı Değişmeyenler
41

Etiketler: , , ,

Enflasyon beklentilerin üzerinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kasım ayında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 1,27, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) ise yüzde 1,29 arttığını açıkladı.

TÜİK'in 2003 baz yıllı verilerine göre, Kasım ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE'de yüzde 5,53, ÜFE'de yüzde 1,51 arttı.

Yılın 11 ayında TÜFE yüzde 5,96, ÜFE yüzde 5,24 oranında artış gösterdi.

Kasım ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 6,53, üretici fiyatlarında yüzde 1,37 düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye'de Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında (TÜFE) yüzde 5,53, üretici fiyatlarında (ÜFE) yüzde 1,51 arttı.

Geçen yılın aynı ayında yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 10,76, ÜFE'de yüzde 12,25 olmuştu. Böylece, Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon, geçen yılın aynı ayının, TÜFE'de 5,23 puan, ÜFE'de 10,74 puan altında gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Kasım ayı itibarıyla aylık enflasyon TÜFE'de yüzde 1,27, ÜFE'de yüzde 1,29 arttı. 2008 yılı Kasım ayında TÜFE yüzde 0,83 oranında artarken, ÜFE'de yüzde 0,03 düşüş olmuştu. Buna göre aylık bazda enflasyon, geçen yıl Kasım ayına göre TÜFE'de 0,44 puan, ÜFE'de ise 1,32 puan artış gösterdi.

Öte yandan TÜFE'de Kasım ayında endekste yer alan 449 maddeden 73 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı, 254 maddenin ortalama fiyatında artış, 122 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş gerçekleşti.

ÜFE'de ise Kasım ayında endekste bulunan toplam 768 maddeden 205 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı, 364 maddenin ortalama fiyatında artış, 199 maddenin ortalama fiyatında ise düşüş oldu.

ÖZEL KAPSAMLI TÜFE GÖSTERGELERİ

Kasım ayına ilişkin özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, “çekirdek enflasyon” yerine açıklanan TÜFE göstergeleri geçen ay, mevsimlik ürünler hariç yüzde 0,46, işlenmemiş gıda ürünleri hariç ise 0,78 arttı.

Fiyatlar, enerji hariç yüzde 1,26, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 0,66, enerji hariç ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 1,34, enerji hariç ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç ve fiyatları yönetilen/yönlendirilen diğer ürünler, dolaylı vergiler hariç enflasyonda da yüzde 1,44 arttı.

Enerji hariç ve alkollü içkiler ve tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri hariç de yüzde 0,79, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji ve alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altın hariç yüzde 0,61, enerji hariç, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç fiyatlarda yüzde 0,73 artış meydana geldi...

Etiketler: , , , ,

3 Aralık 2009 Perşembe

Hisse Senetleri - 2 Aralık 2009

Hisse senetleri, bugün yüzde 3,94 oranında artış gösterdi. Aşağıdaki tabloda da bu durumu görebilirsiniz, hisse yorumları bölümüne yorumunuzu bırakabilirsiniz.
Fiyatı Artanlar
276

Fiyatı Azalanlar
20

Fiyatı Değişmeyenler
25

Etiketler: , , ,

Ziraat bankası - halka arz

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde Ziraat Bankası'nı da halka açmak istediklerini belirtti.

Ziraat Bankası'nın halka açılması ile iligili açıklamalar yapan Babacan, halka arzın konjonktürle ilgili olduğunu belirterek, “Çok acele eder tavır içinde olmayacağız ama piyasa koşulları uygun olursa, değerini bulur noktada olduğunu görürsek, yapacağız” dedi.

Kısa vadede 3 kamu bankasını özelleştirme niyetinde olmadıklarını belirten Babacan, “Kamu bankaları önemli ama yaşanan kriz nedeniyle bir paradigma değişikliğe de yaşamamalıyız. Özel sektör dinamizmiyle büyüme bizim çok temel ekonomik yaklaşımımız. Başka hükümet dönemlerinde, yanlış ellerde kamu bankaları ekonomi için yük haline gelebilirdi. Bunu da unutmamak lazım” diye konuştu.

Önümüzdeki dönemde Gelir İdaresinin yeniden yapılandırılması başta olmak üzere, sigorta primleri, vergiler konusunun tek perspektifle ele alınarak norm birliği sağlanacağını belirten Babacan, gayrı safi yurt içi hasılaya oran itibariyle vergi gelirlerinin pek çok ülkeden düşük olduğuna dikkat çekti. Bunun için kayıt dışılıkla mücadele edeceklerini ancak bu konuda mesafe aldıkça konuşacaklarını söyledi.

Etiketler: , ,

Petrol fiyatları, güven tazeledi

Asya'da borsalar, ABD ekonomisine ilişkin olumlu verilerin ekonomideki toparlanmaya ilişkin güveni desteklemesi ve altının yeni rekor kırması nedeniyle yükseldi.

Japonya'da Tokyo Borsası, günü yükselişle tamamladı. Borsanın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,38 (36,74 puan) artarak, 9.608,94 puana çıktı. Tokyo Borsası 18 Kasım'dan bu yana en yüksek seviyesini gördü.

Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 1,3, Avustralya Borsası yüzde 0,9, Güney Kore Borsası yüzde 1,4 ve Şanghay Borsası yüzde 1,1 değer kazandı.

Bu arada dün, altının ons fiyatı 1.216,90 dolara çıkarak yeni bir rekor kırdı.

PETROL FİYATI

Öte yandan, uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı 78 doların üzerine çıktı.

Dün 1,09 dolar artan ABD ham petrolünün varil fiyatı, Ocak ayı teslimi şu sıralar 78,37 dolardan işlem görüyor.

Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da Ocak ayı teslimi 79,49 dolar oldu.

Etiketler: , , , ,

2 Aralık 2009 Çarşamba

Hisse Senetleri - 1 Aralık 2009

4 günlük bayram arasından sonra, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, bugün işleme açıldı. Hisse senetleri, işlem görmeye başladı. İşlem gören hisse senetlerinin kaçının azaldığını, kaçının arttığını ya da kaçının değerinin sabit kaldığını aşağıdaki tabloda görebilir, hisse yorumları bölümünde hisse senedi ile ilgili yorum yapabilirsiniz:

Etiketler: , , , , , ,

İhracat artışı tam gaz

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin 2009 yılı kasım ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 1.54'lük artışla 8 milyar 825 milyon dolar oldu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, kasım ayı ihracat rakamlarını, Şırnak'ın Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı'nda düzenlediği ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın da katıldığı basın toplantısıyla açıkladı.

Büyükekşi'nin verdiği bilgiye göre, yılın 11 ayındaki ihracat rakamı 87 milyar 608 milyon dolar oldu.

Kasım ayı itibariyle bir yıllık ihracat ise yüzde 27,07'lik düşüşle 94 milyar 798 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye'nin yıllık ihracatı kasım ayı itibariyle yüzde 27,07'lik düşüşle 94 milyar 798 milyon 125 bin dolara geriledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen ay ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,54 oranında artarak 8 milyar 825 milyon 235 bin dolar olarak gerçekleşti. Yıllık ihracat rakamı ise 94 milyar 798 milyon 125 bin dolar seviyesine geldi.

Ocak-kasım dönemindeki ihracat rakamı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27,31 düşüşle 87 milyar 608 milyon 547 bin dolar oldu.

Türkiye'nin kasım ayındaki toplam ihracatının yüzde 82,59'unu gerçekleştiren sanayi grubunda, yüzde 1,48'lik artış ile 7 milyar 288 milyon 526 bin dolarlık ihracat yapıldı.

İhracatın yüzde 14,66'sını oluşturan tarım alanında yüzde 0,19'luk düşüşle 1 milyar 293 milyon 993 bin dolarlık, yüzde 2,75'ini oluşturan madencilikte ise yüzde 14,42 artışla 242 milyon 717 bin dolarlık ihracat rakamı elde edildi.

Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 64,47 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı, yüzde 16,34 ile taşıt araçları ve yan sanayi alırken hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri yüzde 13,72 ile ikinci, demir çelik ürünleri yüzde 10,35 ile üçüncü olarak sıralandı.

Kasım ayında taşıt araçları ve yan sanayisinde ihracat yüzde 0,18 düşerken, hazır giyimde yüzde 2,58 artış oldu.

Aynı dönemde ihracat artışı yaşanan sektörlerin ilk sıralarında ise yüzde 61,48 ile diğer sanayi ürünleri, yüzde 27,12 ile zeytin ve zeytinyağı, yüzde 26,32 ile fındık ve mamulleri dikkati çekti.

Kasım ayında ihracatında gerileme yaşanan ürünler arasında ilk sıraları, yüzde 32,39 ile değerli maden ve mücevherat, yüzde 16,09 ile kuru meyve ve mamulleri, yüzde 15,01 ile su ürünleri ve hayvansal mamuller, yüzde 13,48 ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yüzde 11,75 ile tütün aldı.

Miktar olarak bakıldığında, 1 milyar dolar ve üzerinde aylık ihracat gerçekleştiren iki alt sektör, 1 milyar 442 milyon 394 bin dolar ile taşıt araçları ve yan sanayi, 1 milyar 210 milyon 675 bin dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon olmaya devam etti.

İHRACAT YAPAN İL VE FİRMALAR İLE İHRACAT YAPILAN ÜLKELER

Geçen ay Türkiye ihracatında ilk 10 ülke ise Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Irak, Rusya, İspanya, ABD, Romanya ve İran olarak sıralandı.

Kasım ayında gerçekleştirdikleri ihracata göre en fazla ihracat yapan iller sırasıyla İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir, Ankara, Manisa, Gaziantep, Denizli, Sakarya ve Hatay olarak sıralandı.

İstanbul, toplam ihracatın yüzde 45,78'ini gerçekleştirirken, İstanbul'a en yakın il yüzde 9,46 payla Bursa oldu.

Kasım ayında en çok ihracat yapan firmalar ise Oyak-Renault, Vestel, Ford, TOFAŞ, Türkiye Petrol Rafineleri, Toyota, Arçelik, Habaş, ICDAŞ Çelik ve Diler Dış Ticaret olarak sıralandı.

Etiketler: , , , , ,