o Nordisk`te yeni atama

Helin Erdoğan Novo Nordisk Yakındoğu Bölgesi Pazarlama Müdürü pozisyonuna getirildi...

2007 yılında Novo Nordısk ailesine ürün müdürü olarak katılan Helin Erdoğan, Türkiye’de diyabet ve insülin bilinirliğinin artmasını sağlayan önemli projeleri yönetti.

Birçok projede başarılı roller üstlenen ve çeşitli ulaslararası ödüller alan Ecz. Helin Erdoğan, Mayıs 2009 itibariyle Novo Nordısk Yakındoğu Bölgesi Pazarlama Müdürü pozisyonuna terfi etti...

Piyasa Yorumu

Yurtdışı borsalardaki pozitif havanın etkisiyle IMKB-100 endeksinin güne 35.000'in üzerinde başlamasını gün boyunca alıcılı konumunu korumasını bekliyoruz.

Önemli bir öncü ekonomik gösterge olan tüketici güveninin tahminlerin ötesinde olarak, son 6 yılın en yüksek seviyesinde artması ve Obama'nın iktidara geldiğinden bu yana üç ay üst üste artışını sürdürerek 54.9 seviyesinde gelmesi, verinin açıklandığı saat olan 17.00'den hemen sonra ABD borsalarının artıya geçmesine, özellikle perakende sektörü hisselerine alım gelmesine sebep olurken günün ilerleyen saatlerinde Morgan Stanley'in Apple için tavsiyesini yükseltmesi Wall Street'in günü %2'nin üzerinde yükselişle tamamlamasına sebep oldu.

Akşam ABD Hazinesi'nin yaptığı 2 yıl vadeli 40 milyar dolar tutarındaki tahvil ihalesi, vadenin kısa olmasına da bağlı olarak sorunsuz atlatılırken, tüketici güvenindeki artış bir ara doların değer kazanmasına yol açarken sonradan gelen satışlar doların gerilemesine, petrol fiyatlarının ise yükselişine neden oldu. Bugüne baktığımızda gün içinde yayınlanacak önemli bir veri bulunmaması sebebiyle yurtdışı borsaların, dünden gelen olumlu havayı korumasını bekliyoruz. Önümüzdeki aylarda tüketici güvenindeki düzelmenin ABD ekonomisinde önemli rol oynayan perakende satışlara etkisinin (artan işsizliğe rağmen) yakından takip edilmesi düşüncesindeyiz. İki datanın paralel hareket etmesi ve hızı, ABD ekonomisindeki toparlanma hızında önemli olacaktır. Dünü ağırlıklı olarak eksi tarafta sürdüren IMKB-100 endeksi, seans kapandıktan sonra yayınlanan ABD verilerini fiyatlayamadığı için günü %1.55 düşüşle tamamlamıştı. Buna karşılık VOB'un 15 dakikalık periyotta Dow Jones'taki %2'lik yükselişi fiyatlaması, IMKB-100 endeksinin sabaha %1'in üzerinde yükselişle başlayabileceğini gösteriyor. Türkiye - IMF görüşmelerine baktığımızda Sonbahar'a kadar anlaşma yapılmayacağının ciddi işaretlerini görüyoruz. Buna karşılık yeni bir ekonomik paketin açıklanma beklentisi piyasalara güç verebilir. Genel olarak IMKB'deki yükseliş eğiliminin ve gücünün korunması hala görünümün olumlu olduğunu gösteriyor ve bu nedenle hala temkinli iyimser olunmalı görüşümüzü koruyoruz. Destekler: 34.500 - 34.300, dirençler: 35.000 - 35.300 - 35.600

Beşiktaş hisseleri tepetaklak

Son haftaların en gözde hissesi olan Beşiktaş tam anlamıyla tepetaklak oldu. Cuma günü 14.9 liraya kadar çıkan hisseler dün başlayan satış baskısının bugün de devam etmesi ile 10.7 TLye kadar geriledi.


Böyle hisseyi tepe fiyattan alanlar sadece 1.5 iş günü içerisinde yüzde 30'a yaklaşan bir kayıpla karşı karşıya kaldı.

Beşiktaş hisseleri çifte kupa ve Şampiyonlar Ligi beklentisi ile çok hızlı bir yükseliş yaşamış ve Mayıs başındaki 3.8 TL seviyesinden 22 Mayıs'ta 14.9 TLye kadar yükselmişti. Ancak bu yükselişin sadece şirkete kupalar ve Şampiyonlar Ligi nedeniyle nakit girişi olacağı beklentisi ile açıklanamayacağına dikkat çeken uzmanlar, yatırımcıları bu tür hareketlerden uzak durmaları yönünde uyarmıştı.

Nitekim Beşiktaş hisselerinde başlayan hızlı hareket bu hafta bitmiş görünüyor. Cuma gününü 12.1 liradan tamamlayan hisseler dün kâr satışları ile yüzde 1.65 değer kaybetmesinin ardından bugün resmen tepetaklak oldu. Gelen sert satışlar Beşiktaş hisselerini bir anda yüzde 10.08 düşüşle 10.70 TL'ye indirdi.

Beşiktaş'ın piyasa değeri de 476 milyon TL'den 428 milyon TL'ye geriledi.

İMKB AÇIKLAMA İSTEDİ

Beşiktaş hisselerinde yaşanan hızlı hareketlerin ardından İMKB dün şirketten bir açıklama istedi. Şirketten yapılan açıklamada ise ‘özel bir durum yoktur’ denildi.

Bono piyasasında faiz yükseldi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarında işlem gören 2 Şubat 2011 vadeli, bugün valörlü tahvilin bileşik faizi, önceki kapanışa göre 0,03 puan artarak yüzde 12,25'e çıktı.

Bu tahvilin basit getirisi de yüzde 12,77'den kapandı. Bu kağıdın önceki kapanıştaki basit getirisi yüzde 12,74, bileşik getirisi yüzde 12,22 olmuştu.

KOTASYONLAR

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları, saat 14.10 itibariyle, alışta en düşük 1,5330 lira, en yüksek 1,5350 lira, satışta en düşük 1,5370 lira, en yüksek 1,5410 lira seviyesinde bulunuyor.

REPO

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında 3 gecelik işlemler en düşük yüzde 9,25, en yüksek yüzde 9,40 ve ortalama yüzde 9,25'ten yapılıyor.

PARİTE

Uluslararası piyasalarda avro-dolar paritesi 1,3972, sterlin-dolar paritesi 1,5878, yen-dolar paritesi ise 94,08 düzeyinde seyrediyor.

Adres teyidinde bankalara 2. kez ek süre

Bankalar, PTT, aracı kurumlar, sigorta şirketleri, noterler ve diğer yükümlülere, hesap sahiplerin adreslerinin güncelleştirilmesi işlemi için 3 ay daha ek süre veriliyor.

Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) tarafından hazırlanan ve Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikteki kimlik tespitiyle ilgili tarihleri düzenleyen Genel Tebliğ Taslağı Başbakanlığa gönderildi.

Taslakta, söz konusu Yönetmelik ile yükümlülerin, sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini 31 Aralık 2008 tarihine kadar Yönetmeliğe uygun hale getirmelerinin hükme bağlandığı, yine 1 Nisan 2008 tarihi itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde bulunulan müşterilerin kimlik tespiti bilgilerinin de aynı tarihe kadar güncellenmesinin hükme bağlandığı hatırlatıldı.

1 Nisan 2008 öncesi hesap açtırmış yükümlülere ilişkin bilgilerin güncellenmesi için verilen bu sürenin daha sonra çıkarılan Genel Tebliğ ile 1 Haziran 2009'a kadar uzatıldığı kaydedilen Taslakta, yeni süre uzatımıyla ilgili şu düzenleme yer aldı:

Uygulamanın vatandaşlarımızın büyük bir bölümünü ilgilendirmesi ve bu nedenle de herhangi bir sıkıntıya meydan verilmemesi için, Yönetmeliğin Geçici 2'nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden; 1 Nisan 2008 tarihinden önce sürekli iş ilişkisi tesis edilen müşteriler için anılan sürenin 1 Eylül 2009 olarak yeniden belirlenmesi kararlaştırılmıştır.

Buna göre yükümlüler, 1 Nisan 2008 tarihi itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini 1 Eylül 2009 tarihine kadar Yönetmeliğe uygun hale getirmek zorundadırlar. Öte yandan, 1 Nisan 2008 tarihinden önce tesis edilmiş sürekli iş ilişkisi kapsamında, bu tarihten 1 Eylül 2009 tarihine kadar müşteri tarafından talep edilmiş herhangi bir işlem bulunmaması halinde, bu müşterilerin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerinin, en geç 1 Eylül 2009 tarihinden itibaren (yüz yüze gerçekleştirilmeyen işlemler dahil) müşterinin ilk işlem talep tarihinde ve işlem gerçekleştirilmeden önce Yönetmeliğe uygun hale getirilmesi gerekmektedir.

Bankalar talep etti

Maliye Bakanlığı yetkilileri, kimlik tespitiyle ilgili bilgi güncellemesine ilişkin süre uzatımına bankaların talebi doğrultusunda başvurulduğunu bildirdi.

Türkiye'de 1 Nisan 2008 öncesi açıldığı belirtilen hesap sayısının 70 milyon dolayında olduğunun telaffuz edildiğini kaydeden Maliye Bakanlığı yetkilileri, Bankalar, bunlarla ilgili güncelleme işleminin zaman aldığını belirterek, bizden ikinci kez süre uzatımı istediler. Vatandaşları da doğrudan ilgilendiren bu hususla ilgili talebin değerlendirilmesi sonucunda bankalar ve diğer yükümlülere kimlik teyidi güncellemesi için 3 ay daha süre verilmesi kararıalındı dedi.

Yeni düzenleme uyarınca bankalar, PTT, sigorta şirketleri, aracı kurumlar ve diğer yükümlüler, eski hesap sahiplerinin kimlik ve adres teyidi işlemlerini 1 Eylül 2009 tarihine kadar yapabilecek.

Otomotivci yeni paket bekliyor

Otomotivde ÖTV indiriminin 15 Haziran'da sona erecek olması otomotivcileri yeniden harekete geçirdi.

KDV ve ÖTV indiriminin uzatılması, hurda yaşının da 16'ya düşürülmesini isteyen otomotivciler Sanayi Bakanı ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e verilmek üzere bir rapor hazırlıyor.

Üç aylık ÖTV indirimi sayesiyle hareketli günler yaşayan otomotiv sektöründe 15 Haziran korkusu başladı. Binek otomobilciler teşviklerin devamı için harekete geçerken ilk paketten yararlanamayan ticari araç üretici ve ithalatçıları da hurda teşvikini tekrar gündeme getirmeye hazırlanıyor. Yeni Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e taleplerini ilettiklerini belirten Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Ömer Burhanoğlu, özellikle ticari araca yönelik çıkacak bir düzenlemenin hem ana hem de yan sanayiyi harekete geçireceğini söyledi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün bakan olduktan sonra ilk ziyaretini Gebze'deki otomotiv yan sanayi üreticilerine yapması ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da geçen günlerde Ford TransitConnect'in Amerika'ya ihracatı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada desteğin süreceği konusunda olumlu sinyaller vermesi otomotivcileri umutlandırdı. Burhanoğlu, mevcut ÖTV indirimi uygulamasının ağırlıklı 1.6 lt hacimli araçlara yönelik olmasından dolayı özellikle 3.5 ton ve üzeri ticari araç üreticilerinin hiçbir işine yaramadığını belirterek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e vergi indirimi ev hurda teşviki taleplerini ilettiklerini söyledi. Türkiye'de ticari araç üretiminin ağırlığının büyük olduğunu anlatan Burhanoğlu Ticari araca destek verilmediğinden yan sanayici oturuyor, sadece bineklere hizmet verenler de biraz kıpırdanma var diye konuştu.

Fabrikalar kapanır, işsizlik artar

ÖTV indiriminin yan sanayicilere mayıs ve haziran için satışlarda yüzde 25 artış olarak yansıyacağını belirten Burhanoğlu, Ancak ticari araçlar için de bir açılım şart. 16 yaş üstü için planlanan fakat devreye alınmayan hurda indirimi muhakkak tekrar düşünülmeli diye konuştu. Bu konuda bir de rapor hazırladıklarını dile getiren Burhanoğlu, Uludağ İhracatçılar Birliği gibi kuruluşların da katkısıyla hazırlanan raporun Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısına sunulmak üzere göndereceklerini belirtti. Burhanoğlu şu bilgileri verdi: Sanayiye öncelik veren siyasi bir irade son derece önemli. Bu konuda Bakanımız Nihat Ergün'ün aktif olduğunu görmek bizleri oldukça memnun etti. Kendisine yaptığımız ziyaretten 4 gün sonra derneğimize ve organize sanayi bölgemize gelerek sanayimizin ihtiyaçlarını dinledi. ÖTV indirimiyle birlikte yan sanayide hafif hareketlenme olsa da sektörümüz için kalıcı çözümlerin bir an evvel uygulanması gerekiyor. Özellikle ÖTV indiriminin olumlu etkilerinin ardından, kademeli olarak geçiş ya da başka bir çözüm ile tüketimin desteklenmesine devam edilmeli. Diğer ülkelerde de alınan önlemler bu yönde. Desteklerin devam etmemesi halinde talebin kesilmesi ile birlikte hazirandan sonra, özellikle kriz dönemi dışında da bakım ve yaz tatili nedenleri ile 2-4 hafta gibi bir süre ile kapalı olan fabrikaların söz konusu izin süreleri uzayabilir. Kapalı fabrika sayısında artış olabilir. En önemli değerimiz insan kaynaklarımızı da tekrar belli bir süre işten durumda kalınabilir.

İstihdam kaybımız 60 bin

Sanayide yeni iş hacmi yaratmanın hemen gerçekleşen bir olay olmadığını kaydeden Burhanoğlu, Bizler 2010-2012 yılındaki projelerimize hazırlandığımız, kapasitelerimizi hem iç hem dış pazar için artırdığımız bir dönemde bu krize yakalandık. Bu nedenle, sanayimiz bu krizde ciddi bir yatırım yükü ile baş başa kaldı diye konuştu. Burhanoğlu şöyle devam etti: Maalesef hiçbirimizin bu yatırımları öz sermaye ile yapma şansı yoktu. Şu anda hepimizin kredi borcu var. İnsan kaynağımızı kaybetmek zorunda kalıyoruz. Hem yurtiçi hem yurtdışında pek çok fabrika üretimi durdurdu. Pek çok firmamız tek vardiya çalışıyor. Ana sanayi ve tedarik sanayinin sürekli tek vardiya çalışması durumunda, toplamda 60 bin kişilik istihdam kaybımız söz konusu. Bizler bugüne dek bu kaynağı yaratmak için ciddi maliyetlere katlandık. Bir anda bu önemli değerimizi yitirmek, firmalarımız ve ülkemiz açısından çok büyük bir kayıp olur. Krizin etkisinin 3 yıl içinde geçmesini ve sanayinin 2008 seviyesine gelmesini bekliyoruz. Kriz nedeniyle ertelenen yeni projeler ve yurtdışına bağlı adet artışları ancak bu sürede devreye girebilecek.

Kriz sonrası şansımız yüksek

Türkiye'nin otomotivde kriz sonrasında şansının yüksek olduğunu vurgulayan Burhanoğlu, Bu iş Avrupa'dan eninde sonunda doğuya doğru kayacak. Avrupa krizlere alışkın olmadığı için kriz sonrası rekabetin zayıflayacağını ve araç üretiminin Türkiye'ye kayacağını düşünüyoruz. Biz tasarruf yapıyoruz, küçülüyoruz ama yatırımlardan vazgeçmiyoruz. Bunu da öz kaynakla değil, krediyle yapıyoruz. Bu sanayinin geleceğine risk alıp yatırım yapıyorsak devlet de otomotiv sanayisine inanıyorsa onun da risk alması gerekir. 2015 yılındaki 2 milyon araç üretimi, 50 milyar dolar ihracat ve 500 bin istihdam hedefinden uzaklaştırmaması gerekiyor dedi.

İhracat daraldı, iç piyasa tek umut

Geçen yıl 7 milyarı yan sanayiden olmak üzere toplam 21.9 milyar dolarlık ihracat yapan otomotiv sektörü bu yıl yüzde 35'lik daralma öngörüyor.

Bu yıl yaklaşık 750 bin araç üretecek otomotiv sektörü bunun yaklaşık 600 binini ihraç edecek.

Yan sanayi ihracatının bu yıl 4.5-5 milyar dolarlara gerilemesi bekleniyor.

İhracattan açığa çıkacak üretimin iç piyasayla kompanse edilmesi isteniyor.

Bunun için ÖTV indiriminin kademeli olarak sürmesi isteniyor.

Ayrıca KDV indirimi ve halen 30 yaş ve üzeri ağır vasıtalara uygulanan hurda teşvikinde yaşın 16'ya düşürülmesi öneriliyor

İşte Obama`nın favori hisseleri

ABD Başkanı Obama'nın favori hisseleri arasında JPMorgan, Apple, Google, Intel ve McDonald's yer alıyor.

Siyasette yıldırım gibi hareket eden ABD Başkanı Baracak Obama, iş yatırıma gelince daha soğuk kanlı davranmayı tercih ediyor.



CNN Money'de yer alan haberde, şahsi yatırımlarının çok büyük bir bölümü olan ve 1 ila 5 milyon dolar arasında değişen bir tutarı ABD tahvillerinde tuttuğu belirtilmiş.

Bunun dışında 101 bin ve 265 bin dolardan oluşan iki ayrı yatırım fonu bulunan Obama'nın bu parayı çocuklarının üniversite masrafları için biriktirdiği ifade ediliyor.

Yatırımlarının büyük kısmı Vanguartd Sosyal Endeks Fonu'nda bulunan Obama'nın favori hisseleri arasında JPMorgan, Apple, Google, Intel, McDonald's, Bank of America ve Qualcomm bulunuyor

Beşiktaş çoştu, Fener hisseleri dipte

Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında dün oynanan ve Beşiktaş'ın Fortis Kupası'nı almasıyla sonuçlanan maçın ikinci perdesi de bugün borsada oynanıyor.


Borsa açılışının hemen ardından Beşiktaş hisseleri yüzde 12.36'lık primle tavana çıkarken, Fenerbahçe hisseleri ise yüzde 8'in üzerinde değer yitirdi. Fenerbahçe'n in piyasa değeri bir anda tam 100 milyon TL azaldı.

Fortis Türkiye Kupası'nı kazanarak taraftarlarını sevindiren Beşiktaş, yatırımcılarını da mutlu etti. Son günlerde şampiyon olacağı beklentisi ile hızlı yükselişlerin yaşandığı hisse bugün de yoluna tam gaz devam ediyor. Açılışla birlikte yoğun alımların görüldüğü Beşiktaş hisseleri bir anda yüzde 12.62 artışla 5.80 TL'ye yükseldi. Dünden bugüne Beşiktaş'ın piyasa değeri de 28 milyon TL'lik artışla 232 milyon TL'ye tırmandı.

Ligde şampiyonluk yolunda ümitlerin arttığı marttan itibaren Beşiktaş hisselerinde önemli hareketler yaşanıyor. Nisan ayının başında 2 lira olan hisseler sadece 1.5 ayiçerisinde yüzde 190 artış gösterdi.

FENERBAHÇE HİSSELERİ ÇÖKTÜ

Dünkü maçın ardından Fenerbahçe hiselerinde ise sert bir düşüş yaşanıyor. Dün 55.5 lira olan Fenerbahçe hisseleri bugün açılışın ardından gelen satışlarla 51 liraya indi. Hisse senetlerindeki değer kaybı yüzde 8.11 olarak kaydedildi.

Fenerbahçe'nin piyasa değeri ise bugünkü satışların ardından 100 milyon TL düşüşle 1 milyar 275 milyon TL'ye geriledi...

Fortis Bank`ta hisse devri tamamlandı

Belçika devletinin Fortis Bank Belçika hisselerinin yüzde 75'ini BNP Paribas'ya devir işlemlerinin dün tamamlandığı duyuruldu.


Fortis Bank A.Ş'den İMKB'ye gönderilen yazıda, bankanın 29 Nisan 2009 tarihli özel durum açıklamasında,Belçika devletinin Fortıs Bank Belçika hisselerinin yüzde 75'ini BNP Paribas'ya devri konusunun, 28 ve 29 Nisan 2009 tarihlerinde sırasıyla Belçika ve Hollanda'da yapılan Fortis Holding hissedarlar genel kurullarında onaylandığının ve hisse devri işlemlerinin mayıs ayı başında tamamlanmasının öngörüldüğünün belirtildiği hatırlatıldı.

Yazıda, söz konusu hisse devir işlemlerinin dün itibariyle tamamlandığı vurgulanarak, Fortis Bank Belçika'nın, yüzde 94,11 hisse ile Fortis Bank Türkiye'nin ana sermayedarı olduğu, Belçika devletinin, Fortis Bank Belçika'nın yüzde 25 hissesinin sahibi olmaya devam edeceği belirtildi.

Türk Telekom Kırgız devine yeniden talip

Türk Telekom, geçen yıl gerekli şartları yerine getiremediği için dışında kaldığı iddia edilen Kırgız Telekom özelleştirmesinde yeniden teklif vermeye hazırlanıyor.


Kırgız medyasında yer alan haberlere göre, Türk Telekom Kırgızistan'ın resmi operatörü olan Kırgız Telekom'un yüzde 77.84'ünü satın almak için iştiraki olduğu Oger Telecom ile ortak çalışma grubu kurdu.

Türk Telekom bu operatorün özelleştirilme süreci ile ilgilendiğini geçtiğimiz Temmuz ayında açıklamış fakat gerekli ön ödemeyi zamanında yapamadığı için ihale sürecinin dışında kaldığı iddia edilmişti.

Aynı dönemde ihale ile ilgilenen Rus Rostelecom ve Alman Axol Capital şirketleri de gerekli şartları yerine getiremediği için ihalenin dışında kalmışlardı. 1998 yılından beri devam eden özelleştirmenin hızının yavaş ilerlediği belirtiliyor.

Merkez faiz indirecek mi?

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bu yılın beşinci toplantısını yarın yapacak.


Para Politikası Kurulunun yarın yapacağı toplantısına ilişkin piyasadaki ağırlıklı beklenti, faiz oranlarında 50 baz puan indirim olacağı yönünde.
Para Politikası Kurulu toplantısına, Kurul Başkanı ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Başkan yardımcıları Erdem Başçı, Burhan Göklemez, Mehmet Yörükoğlu, İbrahim Turhan ile kurul üyesi Abdullah Yavaş'ın katılması bekleniyor.

Para Politikası Kurulu toplantısı, yarın saat 13.00-17.00 arasında iki aşamalı olarak yapılacak. İlk aşamaya, Merkez Bankası yetkilileri ve uzmanları ile Hazine Müsteşarlığı yetkilileri katılacak.

Aynı gün gerçekleşecek ikinci aşamada ise sadece Para Politikası Kurulu üyeleri toplanacak ve görünüme ilişkin son değerlendirmeler yapıldıktan sonra oylamaya geçilecek.

Oylamadan sonra Para Politikası Kurulu üyeleri, gerekçeye temel teşkil edecek kısa metni oluşturacak. Karar, gerekçesiyle birlikte aynı gün saat 19.00'a kadar Merkez Bankası tarafından basın duyurusuyla açıklanacak.

Para Politikası Kurulu toplantı özeti ise toplantıyı takip eden 8 iş günü içinde yayımlanacak. Bu arada, piyasadaki ağırlıklı beklenti, faiz oranlarında en az 50 baz puan (0,50 puan) indirim olacağı yönünde.

FAİZ KARARLARI

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 2009 yılının ilk toplantısını 15 Ocak tarihinde gerçekleştirmişti. Kurul, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 15’ten yüzde 13’e, borç verme faiz oranını ise yüzde 17,50’den yüzde 15,50’ye indirmişti.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 11’den yüzde 9’a, borç verme faiz oranı ise yüzde 20,50’den yüzde 18,50’e düşürülmüştü.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 16,50’den yüzde 14,50’ye indirilmişti.
Kurul 2009 yılının ikinci toplantısını 19 Şubat tarihinde gerçekleştirmişti. Kurul, gecelik borçlanma faiz oranı yüzde 13'den yüzde 11,50’ye, borç verme faiz oranı ise yüzde 15,50’den yüzde 14'e indirmişti.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 9’dan yüzde 7,5’e, borç verme faiz oranı ise yüzde 18,50’den yüzde 17’ye düşürülmüştü.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 14,50’den yüzde 13’e indirilmişti.

Kurul 2009 yılın üçüncü toplantısını 19 Mart tarihinde gerçekleştirmişti. Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 11,50’den yüzde 10,50’ye, borç verme faiz oranı ise yüzde 14’ten yüzde 13’e indirmişti. Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,5’ten yüzde 6,5’e, borç verme faiz oranı ise yüzde 17’den yüzde 16’ya düşürülmüştü.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 13’ten yüzde 12’ye indirilmişti.

Kurul, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirdiği son toplantısında faiz oranlarında 75 baz puan indirime gitmişti. Bu çerçevede, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 10,50’den yüzde 9,75’e, borç verme faiz oranı ise yüzde 13’ten yüzde 12,25’e indirmişti.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 6,5’ten yüzde 5,75’e, borç verme faiz oranı ise yüzde 16’dan yüzde 15,25’e çekilmişti.

Açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve bir haftalık vadelerde tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 12’den yüzde 11,25’e düşürülmüştü.

Fonlar 5 ayı kayıpsız atlattı

Küresel krizin damga vurduğu son 5 ayda 254 bin yatırımcı fon pazarına girdi. Yılbaşından bu yana toplam 295 fondan sadece biri yatırımcısına kaybettirirken, en fazla getiriyi A tipi fonlar sağladı.

Küresel kriz Türkiye fon pazarını hem yatırımcı, hem de getiri anlamında es geçti. Türkiye'de 295 fonda, yılbaşında 3 milyon 197 bin olan yatırımcı sayısı 5 ayda 205 bin 177 kişi artarak 3 milyon 402 bine çıktı. Bu 295 fondan biri dışında yatırımcısına kaybettiren ise olmadı. Ağırlıklı olarak hisse senedinden oluşan 120 A tipi fon yılın ilk 5 ayını kayıpsız geçirdi. Ağırlığı Hazine bonosundan oluşan 175 adet olan B tipi fondan ise sadece 1 tanesi değer kaybetti.

A Tipi yüz güldürdü

Eylül ayında başlayan krizle derin darbe alan yatırım araçları, yavaş yavaş zararlarını kapatmaya başladı. Bu yılın başında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) orta vadede yükseleceğini gören yatırımcıya A tipi fonlar ilk 5 ayda yüzde 45'e varan oranlarda getiri sağladı. Kısa vadede piyasalarda dalgalanma devam ettiği için, daha likit değerlere yatırım yapan B tipi fonlardaki yükseliş ise sınırlı kaldı.

B tipi fonlarda yılbaşından bu yana sadece 1 tanesi kaybettirirken, 171 tanesi yüzde 18'e varan oranlarda kazandırdı. En çok kazandıran Strateji Menkul A Tipi Değişken fonunun yılbaşından bu yana getirisi yüzde 50 oldu.

Ancak aynı fonun bir yıllım süreçte ise kaybı yüzde 17 oldu. B tipi fonlarda ise en çok Denizbank B tipi değişken fon kazandırdı. Denizbank B tipi değişken fonun ilk 5 aylık getirisi yüzde 18 oldu. Yılbaşından bu yana sadece Global Menkul B tipi Değişken Fon yatırımcısına yüzde 0,35 oranında kaybettirdi.

Yatırımcının likit olmadığı için çok tercih etmediği A tipi fonlardan 84'ü ise son 1 yılda yatırımcısına kaybettirdi ama ilk 5 ayda hepsi yatırımcısına kazandırdı. Son bir yılda ise 5 adet B tipi fon yatırımcısına kaybettirirken, diğerleri kazandırdı. Ancak B tipi fonlarda yatırımcıların kazancı ilk 6 ayda neredeyse yarı yarıya azaldı.

Yatırımcı sayısı % 6,5 arttı

Yılın ilk beş ayında fon piyasasına giren yatırımcılarda da hareketlilik yaşandı. Getirilerin pozitife dönmesi ile fon pazarındaki yatırımcı sayısı arttı. Bu yılın başında toplam 3 milyon 197 bin olan yatırımcı sayısı 5 ay içinde 205 bin 177 artarak 3 milyon 402 bin kişiye ulaştı. Fon piyasasındaki yatırımcı sayısı yılbaşından bu yana yüzde 6,5, son bir ay içinde yüzde 3,6, son bir haftada ise yüzde 0,2 artış gösterdi.

Yılbaşından bu yana yatırımcı sayısı en fazla artan yüzde 82 ile Oyak Yatırım oldu. Turkish Yatırım'daki yatırımcı sayısı yüzde 50, Bankpozitif'in yüzde 38, Garanti Yatırım ve HSBC Yatırım'ın yüzde 33, Eurobank Tekfen'in yüzde 32, Ziraat Yatırım'ın ise yüzde 30 arttı. En fazla yatırımcı kaybedenler arasında ilk sırada ise faaliyetleri askıya alınan Raymond James atlandığında ilk sırada yüzde 32,5 ile Ergo İsviçre Hayat Sigorta ve onun ardından da yüzde 27 ile Meksa Yatırım yer aldı.

Borsanın yüzde 46`sı 1042 yabancının elinde

Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) tarafından her yıl hazırlanan Türkiye Sermaye Piyasası Raporu'nun 2008 yılı sayısı yayımlandı.

Rapora göre 2008 sonunda toplam hisse senedi yatırımcısı sayısı 989 bin 850 oldu. Bunun 985 binini bireysel yatırımcılar oluşturdu. Yabancı yatırımcıların toplam hisse senedi portföyündeki payı 2008'de 5 puan gerileyerek yüzde 67 oldu. Yabancı yatırımcılar içinde en belirgin azalış yabancı tüzel kişilerde oldu.

2007'de toplam hisse senetlerinin yüzde 40'ını elinde tutan bu yatırımcıların 2008'de payları yüzde 21'e geriledi. 1 milyon liranın üzerinde hisse senedi yatırımı olan 1.042 yabancı fon, toplam portföyün yüzde 46'sını oluşturdu.

Söz konusu 1.042 fonun elindeki hisse senetlerinin değeri 28 milyar 233 milyon TL ile, yabancı fonların elindeki toplam 28 milyar 417 milyon liralık portföyün tamamına yakınını oluşturuyor. Yabancının elindeki toplam hisse senedi portföyünün büyüklüğü 41.6 milyar TL, yerli yatırımcının portföy büyüklüğü ise 20.1 milyar TL seviyesinde bulunuyor.
2008 sonunda 1.000 kişi yerli bireysel yatırımcıların hisse senedi portföyünün yüzde 38'ini oluştururken, 980 bin yerli bireysel yatırımcının yüzde 88'inin portföyü 10 bin liranın altında bulunuyor.

Yerli bireysel yatırımcıların ortalama portföy değeri 11 bin lira iken, kişi başı en yüksek hisse senedi portföyü 40 bin lira ile 0-19 yaş grubunda bulunuyor. Yabancı yatırımcılar, 2008'de 41 milyar dolarlık zarar ile 2004-2007 dönemindeki kazançlarını kaybetti.

İMKB düşüşte sekizinci

Raporda, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB), 2008 yılında dolar bazında yüzde 63 ile en fazla değer kaybeden sekizinci borsa olduğu bildirildi. İMKB'nin TL bazındaki kaybı ise yüzde 52 olarak gerçekleşti. İMKB'nin piyasa değeri yüzde 46 gerileyerek 182 milyar liraya (120 milyar dolara) indi.

Aracı kurumların hisse senedi işlem hacmi önceki yıla göre yüzde 14 daralırken, aracı kurumlarda çalışanların sayısı 5 bin 102 ile 1999 yılından bu yana en düşük seviyeye düştü. Küresel krizle beraber, aracı kurumların toplam gelirleri bir önceki yıla göre yüzde 20 düşerek 861 milyon liraya indi.

Sektörün en önemli gelir kalemi olan aracılık komisyonları yüzde 20'lik düşüşle 473 milyon lira oldu. Aracı kurum sektörünün net kârı 2007'ye göre yüzde 43 azalarak 315 milyon liradan 181 milyon liraya indi. Zarar eden kurum sayısı 2007'de 30 iken 2008'de 55'e çıktı. Kâr eden kurum sayısı 68'den 40'a indi. Açığa satış işlem hacmi 2007'ye göre %35 artarak 18 milyar TL'ye yükseldi

Porsche ve Volkswagen birleşecek

Otomobil üreticileri Porsche ve Volkswagen birleşecek.

Porsche'den yapılan açıklamada, iki şirket yönetimi arasında haftalar süren görüşmelerin ardından Volkswagen ile birleşme konusunda anlaştıklarını söyledi.

Açıklamada, şirketin, “bütünleşmiş imalatçı bir grubu yaratmayı” istediği belirtildi. Grubun nasıl şekilleneceği gelecek 4 hafta içinde belirlenecek.